Tarihimiz diğer milletlerin gıpta ile baktığı nice destansı zaferlerle doludur.
"Burada Allah'tan başka bir sultan yoktur;emir ve kader tamamen O'nun elindedir. Bu sebepten benimle birlikte savaşmakta veya savaşmamak için ayrılmakta serbestsiniz."
Böyle konuşur Malazgirt zaferi öncesinde sultan Alparslan askerlerine.
Askerler heyecanla, hep bir ağızdan sadakat sözü verir.
"Bugün burada ne emreden bir sultan, ne de emir alan bir asker vardır. Ben de sizlerden biriyim ve sizinle birlikte savaşacağım." Der sultan Alparslan ve inanmış bir ordunun kaçınılmaz zaferi gelir sonrasında. Tarih 26 ağustos 1071'dir.
İşte o şanlı zaferden sonra, Anadolu toprakları bizim vatanımız olmuştur.
27 Ağustos 1389'da Kosova
11 Ağustos 1473'de Otlukbeli
23 Ağustos 1514'de Çaldıran
24 Ağustos 1516'da Mercidabık
26 Ağustos 1526'da Mohaç
23 ağustos 1921 Sakarya
30 Ağustos 1922'de Başkumandanlık meydan muharebesi ve sonrasında gelen zafer. Günlerce süren muharebelerden sonra düşman büyük bir bozguna uğrar ve kaçmaya başlar. Başka çaresi de yoktur zaten düşmanın. Mustafa Kemal Paşa: "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" emrini verir.
Tıpkı Alparslan'ın askerlerine söylediği gibi. Ve yine inanmış bir ordu zaferi kovalamaktadır.
Türk Ordusu düşman güçlerini İzmir'e kadar takip eder. Amansız bir takiptir bu, her geçen gün ve saat Anadolu toprağı işgalden kurtulmakta adeta yeniden nefes almaktadır.
9 Eylül 1922 günü Türk Ordusu İzmir'e girer ve düşman ordusu arkasına bile bakmadan gider?
Ve İzmir'in dağlarında çiçekler açar.
Anadolu'nun bir yurt ve vatan toprağı olmasında toprağa düşen filizler gibidir zaferlerimiz. Kan ve gözyaşı ile sulanmışlardır.
Zaferler ayı ağustostayız.
Tarihimizin şeref levhaları olan zaferlerin büyük bir kısmı içerisinde bulunduğumuz ağustos ayında gerçekleşmiştir. Bundan dolayıdır ki Ağustos ayı şanlı tarihimize : "Zaferler ayı" olarak geçmiştir. Ve bu payeyi sonuna kadar hak etmektedir.
26 ağustosta 1071 de Malazgirt zaferi ile aralanan Anadolu toprakları, 30 ağustos 1922 başkomutanlık meydan muharebesi ve sonrasında gelen zafer ile taçlandırılmıştır.
Bu zaferler ecdadımızın bitmez tükenmez gayretinin ve fedakârlığının bir sonucudur.
Genç nesillere bu zaferleri hatırlatmak, anlatmak bizlerin görevidir.
Vatanımızı canlarını feda ederek koruyan ve bu toprakları kanlarıyla sulayan bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, kahraman gazilerimizi minnetle ve şükranla anıyorum.