Konuştuğumuz CHPliler Yılmaz Karagöze inanmıyor. Partiye Navigasyon cihazıyla gelmiştir, başka türlü adresi bulması mümkün değil diyerek alay da ediyorlar.
EDİTÖR'DEN
Yılmaz Karagözün CHP Samsun Teşkilatında yaptığı açıklama bir garipti.
Açıklama yapan Karagöz halen KADEF'in Genel Başkanıydı.
Sadece izinliydi.
Sanki hava değişimine çıkmıştı.
Anlaşılan geri döneceğini biliyor, kazanamayacağını sıraya konulamayacağını düşünüyor.
İnanmıyor bunlara. İnanmış olsa istifa etmesi gerekirdi.
Durumdan bunlar anlaşılıyor...
Açıklama yaparken yanımda olmanı istiyorum dedikleri orada olmuşlardı fakat; Öyle de olsa, Kadef bu işin içine hiç alet edilmemeliydi.
Bir insan bir başka insanın yanında neden olur?
Destek vermek için.
Peki seçimde destek nasıl olur?
Oy vererek...
Salonda bulunan ve değişik siyasi partilerde aktif siyasetyapanları başları öne eğik, yüzleri kızarmış vaziyette görünce üzülmemek elde değil.
Aradan günler geçse de mahcubiyetleri geçmeyecek.
Hatır zoruyla geldikleri belli oluyor..
Fakat orada bulunmaları etik değil.
Zira bu oda seçimi, dernek seçimi veya toplantısı vs. değil.
Bir kimsenin ardından gidiyorsanız ona destek vermek için ordasınız demektir.
Orası Hacı Baba tekkesi değil ki
Bu minvaldeki arkadaşlar uyanık olmalıdırlar.
Aktif siyaset yaptıkları partilerinin çizgisiyle örtüşmeyen sözleri dinlemekten herhalde haz almamışlardır.
Duruş ayrı bir şey.
Karagöz 23 bin küsur kişiyi ameliyat ettiğini söylüyor.
Bugünlere onlardan aldığı bıçak paraları karşılığında geldiğini de söyleyebilir, teşekkür edebilirdi.
Bırakın söylemesin.
O söylemese de söyleyen söylüyor.
Özel muayenehanesinde ödeme yapmadan ameliyat masasına alınmayan binlerce hasta.
Çok şükür ki o günler geride kaldı.
Sırtına binip gittiği federasyonun gücüyle hareket ettiği her halinden belli.
Yani KADEF'in kamburu.
Konuşmasının bir yerinde;
Ben halen milletvekilliği yapanlar gibi olmayacağım diyor.
Aklınca onlara taş atıyor.
İtham ediyor.
Akıl zeka ve buna bağlı olarak başarı yüksek olunca zaptedilmiyor işte.
Kim bu halen dedikleri CHP nin hali hazırdaki Samsun Milletvekilleri Kemal Zeybek ve Hayati Tekin.
Yani onları ezip geçmek istiyor.
Kendi partisinin vekillerini küçük düşürerek devam eden bir konuşma, üslup onu nereye götürebilir?
Konuştuğumuz CHPliler Yılmaz Karagöze inanmıyor.
Partiye Navigasyon cihazıyla gelmiştir, başka türlü adresi bulması mümkün değil diyerek alay da ediyorlar.
Yuvasına döndü diyenler de var.
Dönsün dönmesine de geldiği yerleri perişan etmesin.
Konuşmasına bakılırsa vekillik gibi bir iddiası da yok gibi gözüküyor.
Ciddiyetten uzak hafta sonu çaylı pastalı toplantılarda yapılabilecek gevşek bir konuşmadan ibaretti.
Sözü uzatmayacağım.
Kavaklılar şunu söylüyor:
Kim nereye giderse gitsin.
Ancak KADEF gibi bir kuruluşu istismar etmesin yeter.
Ve kısacası bu saatten sonra Yılmaz Karagöz yakışan bir şey var.
Adam gibi onurlu bir şekilde istifa etmesi.
İstifa etmediği sürece tartışılır konuşulur eleştirilir.
Bu işin içinde bir senaryo! var.
Daha öncede yazdığımız gibi bir Karagöz-Hacivat oyunu var....
İhtimaller üzerinde durmak için vakit erken.
Senaryoya göre istifa etmemesi gerekiyor.
Çok ta önemli değil.
Aslında bu konuyu sürdürmek Karagözü dikkate almaktan kaynaklanmıyor.
Hala KADEFten istifa etmemesinden kaynaklanıyor.
Hem istifa etsin hem de emanetçilikten kurtarsın.
Çok şey mi söylüyoruz.
Bunları ben söylemiyorum mahalle böyle söylüyor.
Çay ocakları bunları konuşanlarla dolu.
Yüze gelince sus pus oluyorlar o ayrı.
Ve hala KADEF'ten istifa etmemesi onun ne kadar onurlu! olduğunun göstergesi.