Zorlu Mısır Seferini başarıyla sonlandıran Yavuz Sultan Selim Han İstanbul'a gece yarısı girmeyi tercih etmişti.
YAVUZ'U BÜYÜK KILAN SIR: "YAVUZ SULTAN SELİM MISIR SEFERİNDEN DÖNÜŞÜNDE İSTANBUL'A NEDEN GECE GİRDİ?"
Zorlu Mısır Seferini başarıyla sonlandıran Yavuz Sultan Selim Han ordusuyla dönüş yoluna koyulmuştu.. Osmanlı tarihinin en uzun süren seferi de böylece sona ermiş ve Suriye, Filistin, Mısır ve Hicaz Osmanlı topraklarına katılmıştı.. Koca Sultan, bu sefer için İstanbul'dan ayrılmasının üzerinden ancak 2 yıl, 2 ay geçtikten sonra İstanbul'a geri dönebilmiştir. Muzaffer bir kumandan, bahtiyar bir Sultan ve tüm Müslümanların Halifesi olarak dönen Yavuz Sultan Selim Han, ülke topraklarını da ikiye katlamış olarak İstanbul önlerine ulaşmıştır.. İstanbul halkı elde edilen zaferlerle büyük bir sevince kapılmıştır. Her yerde şenlik hazırlıkları ve heyecan fırtınası vardır. Herkes Cihan Padişahını bağrına basmaya hazırlanmaktadırlar. Şanına yakışır şaşalı karşılamalar yapılacaktır. Çünkü bu, iki yılı aşkın bir süreden beri beklenen çok büyük ve tarihi bir gündür.. Yavuz Sultan Selim Han şanlı ordusuyla İstanbul'a yaklaştığında vakit gündüz saatleriydi. Yavuz burada İstanbul halkının kendisine büyük bir karşılama töreni hazırladığını haber alınca Hasan Can'a: "Hava kararsın, sokaklar boşalsın, ondan sonra İstanbul'a girelim. Fani insanların alkışları ve iltifatları, nefsimize gurur verip bizi yere sermesin!.." diyerek ordusuyla şehre gece vakti sessiz sedasız girmiştir. İşte dünyanın en büyük makamına ulaştığı halde başı dönmeyen, bakışı bulanmayan, nefsine gurur ve kibir getirmeyen Yavuz'u büyük kılan sır da burada yatmaktadır. Şu mısralar da Cihan Padişahı Yavuz Sultan Selim Han'a aittir: Pâdişâh-ı âlem olmak bir kuru kavga imiş; Bir velîye bende olmak cümleden a'lâ imiş!..