YAŞAR DOĞU'NUN ANKARA'DAKİ EVİ MÜZE YAPILMALIDIR

YAŞAR DOĞU Haber Girişi : 12 Temmuz 2018 01:50
YAŞAR DOĞU'NUN ANKARA'DAKİ EVİ MÜZE YAPILMALIDIR
Pera Palas'ta Agatha Christe'nin kaldığı odayı, Tekirdağ'da Macarlar'ın bağımsızlık liderlerinden II. Rakoczi Ferenc'in yaşadığı evi müze haline getirenler, Türk spor tarihinin en başarılı sporcusuna reva görülen muameleye gülüyorlardır herhalde.

Şampiyonun evi çöktü

 

   Ercan Yavuz

    Aksiyon - 02 Ocak 1999

 

    Uzunyol Sokağı'nın köhne evleri arasında durup, eski Ankara'nın kömür kokan semtinde yaşayan yaşlıların sokağa çıkmalarını bekliyoruz. Yaşar Doğu'yu gençlerin tanımayacağını kabullenmiş olmalıyız ki, yaşlı insanları arıyor gözlerimiz. Soğuk havaya karışan is kokuları acı bir iz bırakıyor burnumuzda. Kırık leblebilerin çuvallarda satıldığı bu sokakta modern ağırlık ölçüleri kullanılmıyor hâlâ. Tahta kerpiç karışımı yapının cami olduğunu anlamak için ezan sesini duymanız gerekiyor. Ezanla birlikte köhne kapılar birbiri ardınca açılıp kapanıyor. Bir parça kerpiç düşüyor, bir kedi korkuyla atılıyor sokağa. Sonra insanlar...


   'Yaşar Doğu'yu tanır mısın?' diyoruz,yaşlı adam yadırgayıcı bir ifadeyle gülüyor:

 

  'Delisin sen! Onu kim tanımaz ki?'


    Konuşa konuşa Yaşar Doğu'nun yaşadığı evin önüne geliyoruz. Hemen yanı başına dikilmiş apartmanın gölgesine daha fazla dayanamayan ahşap ev, tahtaları ayıklanmış bir kerpiç yığınına dönmüş. Viranenin önüne üç çöp tenekesi konulmuş. Bir devin yaşadığı yerde mahallenin pisliği ve aç kediler toplanıyor artık. Mahalleli ise kahvede hâlâ kahramanlık destanı gibi onun güreşlerini anlatıyor birbirine.


   Efsanesi yaşıyor ama...


   Ansiklopediler, 'Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonu Efsanevi Türk Güreşçisi' diye söz ediyor ondan. Öyle bir efsane ki; sadece yaşadığı dönemin değil, Türk güreş tarihinin en büyük ismi. Serbest ve grekoromende 47 defa milli formayı giyip 46 defa galip gelen ve bu karşılaşmaların 33'ünü tuşla kazanan bir pehlivan o. 1915 yılında Samsun'un İlçesi Kavak’ın Karlı köyünde dünyaya geldi, askerlik için gittiği Ankara'da,karakucak güreşini bırakarak minder güreşine başladı. 1939 yılında giydiği milli formayı 1952'ye kadar hiç çıkarmadı. Doğu, milli formayı ilk giydiği 1939 yılında Estonyalı Toots'a yenilince hayatının tek yenilgisini aldı. Dünya ikincisi olduğu bu karşılaşmadan sonra bir daha yenilmemek üzere yemin etti ve bu sözünü tuttu.

     1948 Londra Olimpiyatları'nda şampiyon olan Doğu; 1952 Olimpiyatları'na, Güreş Federasyonu Genel Sekreteri Burhan Felek'in tarihi bir hata sonucu profesyonel sporcu ilan etmesi sebebiyle katılamayınca mindere veda etti. Dönemin Güreş Federasyonu Doğu'yu Milli Takımlar Teknik Direktörlüğüne getirdi. O bu fırsatı değerlendirerek Ankara Güreş Kulübü'nü kurdu; Hüseyin Akbaş, Mustafa Dağıstanlı, Mehmet Alkış, Tevfik Kış, Hamit Kaplan, İsmet Atlı, İbrahim Karabacak, Mahmut Atalay, İsmail Ogan gibi Türk güreşinin şampiyonluklara abone kadrosunu yetiştirdi. En büyük özelliği, Anadolu'yu dolaşarak yetenekli güreşçileri bulup Ankara'ya getirmesiydi. Onun yetiştirdiği güreşçiler Türkiye'ye 21 Dünya, 10 Olimpiyat Şampiyonluğu kazandırdı.

    O bir kahramandı


    Yaşar Doğu'nun hayatını kitap haline getiren Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğretim üyelerinden Doç. Dr. Özbay Güven, spor yıldızları ile spor kahramanlarını birbirinden ayıran özelliğin Yaşar Doğu örneğinde iyice belirginleştiğini söylüyor: 'Spor yıldızları bir süre sonra sıkıcı olmaya başlarken, spor kahramanları hiç bir zaman sıkıcı olmazlar. Aksine her geçen gün daha da değerlenir, hatta ölümsüzleşir. Brezilya'da Pele,ABD'de Jesse Owens ne ise Türkiye'de de Yaşar Doğu odur.'


    Yaşar Doğu, bir kahraman gibi yaşadığı her ortamda iz bırakmayı başarmış, örnek kişiliği ile her zaman takdir toplamış biri. Güven, 'Sembol Sporcu' olarak adlandırdığı Yaşar Doğu'nun Türk güreşine adadığı ilginç yaşamını kesitleriyle anlatıyor:

 

       İdealinde 'Güreşçiler Tekkesi' vardı

      '1948 Olimpiyatları'ndan sonra 'Sporcuları Koruma Derneği'nce borç senedi mukabilinde verilen 20 bin TL ile Ankara'da Turgut Reis Mahallesi Uzunyol Sokağı'nda bir ev satın alır. İdealindeki Pehlivan Tekkesi'ni gerçekleştirmek için eve ilaveler yapar. Evin arka bahçesini antrenman salonu, alt katını lokanta, orta katını lokal ve üst katını da yatakhane yaparken parası biter. Antrenman salonunu Kümes Hayvanları Yetiştiricileri Cemiyeti'ne kiraya verir. Burada biletli horoz döğüşleri düzenler, kazandığı üç beş kuruşu ise idealindeki Güreşçiler Tekkesi'nin inşaatında çalışan işçilere öder'

    İşte, Uzunyol Sokağı'ndaki viranenin tarihi bu. 1990 yılında yapılan Spor Şûrasında bizzat Doç. Dr. Özbay Güven, bu evin müze haline getirilmesi teklifinde bulundu. O dönemin en yetkili isimleri bu teklife sıcak baktıklarını dile getirdiler ancak o günlerde zar zor ayakta durabilen evin yerinde yeller esiyor artık.

 

    Biz bu kadar mı vefasızdık usta?


    Türk insanı kadirşinaslığını göstererek: 23 caddeye, 3 spor salonuna, 2 okula ve 1 fakülteye onun adını verdi. Cumhuriyet tarihinin en parlak sporcusuna devletin verdiği önem ise onun adına uluslararası bir güreş turnuvası düzenlemekten ibaret.


    Uzunyol Sokağı'ndaki evinin müze haline getirilmesi için oğlu Gazanfer Doğu'nun Refahyol döneminde Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne getirilmesi iyi bir fırsat olarak değerlendirildi. Ancak, köhne evin hisseli parsel olması sebebiyle oğlu bile gerekli çalışmayı yapamadığı için ev kaderine terk edilmiş oldu. Pera Palas'ta Agatha Christe'nin kaldığı odayı, Tekirdağ'da Macarlar'ın bağımsızlık liderlerinden II. Rakoczi Ferenc'in yaşadığı evi müze haline getirenler, Türk spor tarihinin en başarılı sporcusuna reva görülen muameleye gülüyorlardır herhalde.

    8 Ocak Yaşar Doğu'nun ölüm yıldönümü. Yaşar Doğu'nun kabrinin başında toplanacak olan yetkililer, bir kez daha belirli bir seremoniyi yerine getirdikten sonra köşelerine çekilecekler. Uzunyol Sokağı'nın köşe başındaki ahşap kahvede ise yine onun pehlivanlığı anlatılmaya devam edecek. Görünen o ki, Türk Sporu Yaşar Doğu gibi kahramanlardan çok, yıldızlarla yetinmek zorunda kalacak. O yıldızlar ki, hızlı tüketim çarkı içinde en fazla 5-6 yıl hafızalarımızda yer bulabilecek. Futbolun egemen spor haline geldiği günümüzde, ata sporumuzun eski parlak günlerini neden yaşayamadığını merak edenler, Uzunyol Sokağı'nda Yaşar Doğu'ya neyi reva gördüğümüzü gidip görsünler. Şu anda çöplerle kedilerin uğrak yeri haline gelen viranede neden Yaşar Doğu'ların yetişmediğinin cevabı saklı.

     Ruhun şad olsun Yaşar Usta!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.