İstanbul Halk Sağlığı Müdürü Doç. Dr. Mustafa Taşdemir, ramazanda sağlıklı beslenme açısından dikkat edilecek en önemli noktanın, vücut dengesinin korunması olduğunu açıkladı.
İstanbul Halk Sağlığı Müdürü Doç. Dr. Mustafa Taşdemir, ramazanda sağlıklı beslenme açısından dikkat edilecek en önemli noktanın, vücut dengesinin korunması olduğunu belirterek, ''Bunu sağlamak için dengeli ve yeterli beslenmenin basit kurallarına dikkat edilmesi yeterlidir'' dedi.
Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen basın toplantısında, İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü'nün başlattığı ''Ramazanda Sağlıklı Beslenme'' projesi hakkında bilgi veren Taşdemir, projenin ramazan ayı boyunca uygulanacağını söyledi.
Ramazan ayında yeme içme alışkanlığının değiştiğine dikkati çeken Taşdemir, ''Ramazanda dikkat edilecek en önemli nokta, kişinin vücut dengesini korumasıdır. Bunu sağlamak için dengeli ve yeterli beslenmenin basit kurallarına dikkat edilmesi yeterlidir'' şeklinde konuştu.
''İstanbul Harekete Geç'' projesi hakkında da bilgi veren Taşdemir, obezitenin giderek artan bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi.
Türkiye'de obezite hastalarının oranının yüzde 20'ye vardığını vurgulayan Taşdemir, ''Obezite, diğer sağlık sorunlarına da neden olmaktadır. Obezitenin en önemli nedeni kötü beslenme ve hareketsizliktir. Bunun için 'İstanbul Harekete Geç' projesini başlattık. Projenin birçok ayağı var. Proje, başta ev kadınları olmak üzere okul çağındaki çocuklar ile tüm İstanbul halkını içermektedir'' ifadelerini kullandı.
Diyetisyen Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu da ramazanda iki temel öğün bulunduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
''İftarda bütün gün aç kalmanın etkisiyle çok çeşitli yiyecekler kısa sürede tüketilmektedir. Hızlı ve aşırı beslenme midede gerginliklere, tansiyon yükselmesine ve kan şekerinde artışa neden olmaktadır. Bunu önlemek için iki öğün şeklinde tüketilen yiyecekler 3 veya 4 öğüne yayılmalıdır. Yiyecekler küçük lokmalar halinde ve iyice çiğnenerek yenmelidir.''
Ramazanda sahurun önemine dikkati çeken Garipağaoğlu, ''Ramazanın en önemli öğünlerinden biri sahurdur ancak en çok atlanan öğündür. Sahurun atlanması, vücudun direnişinin düşmesine ve metabolizmanın yavaşlaması ile ağırlık artışına neden olur. Verimli bir gün geçirebilmek ve açlığın neden olduğu olumsuz durumlardan kaçınmak için sahur öğünü mutlaka yapılmadır'' dedi.
Sahurdan sonra hemen uyumanın reflü gibi hastalıklara yol açtığını ifade eden Garipağaoğlu, sahurdan yarım saat sonra yatılması önerisinde bulundu.
-Ramazanda dikkat edilecek beslenme kuralları-
Garipağaoğlu, ramazan ayında dikkat edilmesi gereken beslenme kurallarını da şöyle sıraladı:
''Öğün sayısını artırın. Orucunuzu su, hurma, zeytin veya çorba ile açın. Az yağlı et yemeklerini, etli sebze yemeklerini ya da kuru baklagilleri tercih edin. Yemekleri yavaş ve iyice çiğneyerek yiyin. İftar ve sahurda su başta olmak üzere ayran, soda, çay, diğer bitki çayları, meyve suları, az şekerli limonata ve komposto için. Tok tutan ve kan şekerini ani yükseltmeyen besinleri tüketin. Şeker ve şekerli besinlerden kaçının. Lokma, baklava, tulumba gibi ağır tatlılar yerine güllaç, sütlaç ve meyve tatlılarını tercih edin. Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta ve meyve çeşitleri tüketin. İftardan sonra kısa bir yürüyüş yapın. Tuzluğu masadan uzak tutun. Sofranızda ev yapımı besinlere yer verin. Hazır besinlerden kaçının.''