İmamoğlu kararına sevinen tek bir AK Partili yoktu. Ama neredeyse bütün CHP'liler bu karara sevinip alkış tuttu.
Bir tutuklama yakın tarihte taraftarlarını bu kadar sevindirmemişti. Zaten destek vermek için Saraçhaneye gidenlerin sevinci de festivale gider gibiydi. Tutuklama kararının verdiği sevinç gövzlerinden okunuyordu. Akşener ile İmamoğlunun geçmiş olsun mesajına yansıyan fotoğraf bayram kutlamasına benziyordu. Söylentiler Kılıçdaroğlunun İmamoğlunun önünü kapattığı yönündeydi....
Mehmet BARLAS-SABAH
Ekrem İmamoğlu'nun kendine açılan hakaret davasından 2 yıl 7 ay mahkûmiyet kararı alması, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından panik, İmamoğlu tarafından ise sevinçle karşılandı.
Dün Berlin'e giden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, acil olarak ilk uçakla geri döndü, ancak Ekrem İmamoğlu'nun Meral Akşener'le o neşeli fotoğrafı vermesine engel olamadı.
Yargıdan çıkan bir hapis kararını insanların sarılarak sevinçle karşılaması sahiden ilginç bir durum. Zaten bu ceza onun cumhurbaşkanı adayı olmasına engel değil. Bu karar İmamoğlu'nun siyasi geleceğini etkilemesi yönünden yok hükmünde.
SEVİNEN AK PARTİLİ YOK
Ancak İmamoğlu ve ekibi, bu karardan bir mağduriyet çıkarma gayreti içerisinde. Fakat unuttukları detay şu: Tayyip Erdoğan, İstanbul'a hizmet ederken şiir okuduğu için mahkûm oldu, Ekrem İmamoğlu ise hiçbir şey yapmazken hâkimlere hakaret ettiği için ceza aldı.
Dün CHP Milletvekili avukat Ali Mahir Başarır'ın İmamoğlu kararından önce yayınladığı bir video vardı. Videoda Başarır, "Hâkim çok iyi biridir; kendisine güveniyoruz, adil bir karar verecektir" diyordu. Dün CHP medyası ise koro halinde bu karardan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'yi sorumlu tutuyordu.
İmamoğlu kararına sevinen tek bir AK Partili yoktu. Ama neredeyse bütün CHP'liler bu karara sevinip alkış tuttu. Tabii Kemal Kılıçdaroğlu hariç. Zira Saraçhane buluşmasının, altılı masanın Kılıçdaroğlu'na yaptığı bir darbe olduğunu söyleyenler hiç de az değil.
Ayrıca Meral Akşener ile Ekrem İmamoğlu'nun sevinç içerisinde sarmaş dolaş hallerinin ne kadar süreceği de belli değil. Zira İmamoğlu gibi siyasi hayatı iletişim kazaları ve beceriksizliklerle dolu ama egosu da bir o kadar tavan yapmış bir yerel yöneticinin bu lider imajını sürdürebilmesi çok mümkün görünmüyor.
Evet İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun bir adım önüne geçti, ancak İstanbul'da kış yeni başlıyor. Ve bugüne kadar bütün rakiplerini başarıyla alt eden Kılıçdaroğlu ve ekibi hâlâ son sözü söylemedi.