Turgut Özal'ın ölümü üzerindeki sır perdesini aralayacak dava başladı. Davanın tek sanığı Levent Ersöz'ün katılmadığı duruşmaya gizli tanık Selçuk'un ifadeleri damga vurdu.
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın şüpheli ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması yapıldı. Ne sanık Levent Ersöz ne de müştekiler Semra Özal ve Ahmet Özal salonda yoktu.
Üç isim de sağlık sorunları gerekçesiyle duruşmaya katılmadı. Tarihi davanın ilk duruşmasına iddianamenin de dayanağını oluşturan gizli tanık Selçuk'un ifadeleri damgasını vurdu.
23 Ağustos 2013 tarihinde verdiği ifadesinde Turgut Özal'ın zehirlendiği iddiasında bulunan Selçuk, şu ifadeleri kullandı: "1991-1999 yıllari arasinda Jitem'de görev yaptim. Özal'in öldürülmesi için Semra Özal'a Levent Ersöz tarafindan bazı görüntülerle şantaj yapılmıştır. Levent Ersöz, Hasan İğsiz ve Süleyman Demirel'in de bulunduğu ortamda cinayetin nasil işleneceğini dair brifing verilmişti."
Gizli tanık Selçuk, şüpheli ölen Özel Harekat Eski Daire Başkanı Behçet Oktay'ın da Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğünden bilgisi olduğunu iddia etti. Selçuk, Ahmet Özal'dan yüklü miktarda para isteyen Oktay'ın "Eğer bana bu parayı temin edebilirseniz Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğünü size kanıtlarım" dediğini iddia etti.
Cumhurbaşkanı'na suikastten yargılanan davanın tek sanığı Levent Ersöz'ün avukatı Hulusi Coşkun, gizli tanık ifadeleri kabul ediliyorsa Semra Özal'ın da sanık olarak bu davada yer alması gerektiğini savundu. Coşkun,"Burada azmettiren Levent Ersöz eylemi gerçekleştirilen ise Semra Özal olarak bilinmektedir. Eylemin sadece azmettirme bölümünü ele alıp eylemi ika edenler yapanlar bölümünü ele almak sakatliktir" dedi.
GİZLİ TANIK SELÇUK'UN SEMRA ÖZAL'A YÖNELİK İDDİALARINA YANIT
Hasan İşgüzar "Bunu yapanlar çok profesyonel kişiler buna benzer çok sayıda ihbar mektubu alabiliriz. Bu kadar profesyonel yapı içerisinde bir kişinin tek başına zehirlenmesi mümkün değil. Sadece mevcut sanık Levent Ersöz hakkında dava açılmıştır.diğer şüpheliler hakkında soruşturma devam etmektedir. Bu buz dağının görünen kısmıdır" dedi.
İşgüzar, posta kutusuna bırakılan esrarengiz ihbar mektubunu da mehkemeye sundu. Mektupta Akram Tabbas isimli bir istihbarat elamanının Özal'ın ölümü ile ilgili ayrıntılı bilgiye sahip olduğu belirtiliyor. Mektupta ayrıca Özal'ın ölümü ile ilgili Adli Tıp Kurumu raporunda kurum çalışanlarına şantaj yapılarak değiştirildiği öne sürüldü.
İddianamede Özal'ın Genelkurmay'a bağlı olduğu iddia edilen TUSHAD'a bağlı beyaz kuvvetler tarafından öldürüldüğü öne sürülmüştü. Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen yazıda Genelkurmay bünyesinde TUSHAD Beyaz ve Siyah Kuvvetler adlı bir yapının bulunmadığı belirtildi. Yazıda deneme amacı ile kurulan JİTEM'in 1995 yılında lağvediliği söylendi. Levent Ersöz'ün avukatı Coşkun'un davanın gizli yapılması talebi reddedilirken bir sonraki duruşmanın 9 Aralık'ta yapılması kararlaştırıldı. Ahmet Özal'ın bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesi kararlaştırıldı. Özal gelmezse zorla getirilecek.