Ellerinde bir cep telefonu buldukları yerde çektirdikleri (ve son günlerde bana o kelimeden de nefret ettirdiler)adına da KEYİF taktıkları görüntüleri yayınlıyorlar. Kimi otelde kimi motelde deniz kenarında suda...Bermuda donla boy boy fotolar...
Altına da hiç sıkılmadan vatan millet Sakarya edebiyatı yazıp akıllarınca memleket sevgisinden söz ediyorlar.
İşt o anda tam o sırada bir askerimizi-polisimizi daha şehit veriyoruz.
Askerimiz polisimiz bırakın buz gibi soğuk suyu bir damla sıcak su bile bulamazken pınarların başında selfie yapıyorlar.
Gözlerine bakarak.
Kuzu! dana! çeviriyorlar.
Sığır!!! etinden köfte kebap pişiriyorlar.
Ardından da Suriyelileri vatandaş yapmayalım diyerek akıllarından büyük tartışmalara giriyorlar.
Sonrada geçip son model araçlarının önünde 'İşte oyuncağım'diyerek ikinci pozu veriyorlar.
Neymiş Suriyeliler vatan savunmasından kaçmışlar!
Sen onların vatan savunmasından kaçtıklarını düşünmüyorsun arkadaş, kendi keyfin kaçar diye korkuyorsun.
Bu ülkede kimler nerelerden gelip vatandaşlık hakkı elde etmiş.
Daha dün Yemende Trablusgarpta Suriyede savaşan biz değil miydik.
Neden çünkü oralar bizimdi ve oradaki vatandaşlarda bizim gibiydi.
Geldikleri yeri bir anda unutanlar da ahkam kesip esip yağıp gürlüyorlar.
Biz Türkler de orta asyadan gelmedik mi?
Batıya nereden gelip yerleştik?
Başka ülkelere de baksanız tablo değişmez.
Gelelim şu keyif meselesine.
Asker Polis toz toprak içinde. Nöbet tutuyor. Günlerdir uykusuz susuz.
Onun karşısında keyif adı altında sığır!!! eti tavuk! eti kızartmaya çekinmiyor musun?
O da bakıyor sosyal medyaya.
Seni görüyor.
Üzülüyor belki kahroluyor.
Yapmayın daha yeni oruçtan çıktık. Hiç te olmazsa keyiflerinize karşı bir oruç başlatın.
Sen keyif yapasın diye mi bütün bunlar.
Bari hiç olmazsa (ne halin varsa gör de) ifşa etme!
vekiller de de aynı beleş muhalefet yaygarası.
Vekilliğin tadını çıkarıyorlar. Yani keyfini.
Bu keyifçiler ortak gibi geliyor insana.
Sosyal medya vatandaşın tepkisinin termometresidir.
Ancak ya barometre bozuk ya da ....
Kısacası vatanseverler keyif aleminde.
Hem de şehit verdiğimiz saatlerde...
Bir habere bakıyor bir kazı çeviriyor...
Gözü kendini çeken telefonda.
Kim inanır sizin yazıp söylediklerinize.
Hatta kendileri bile.
Maç saatin geldi kaçmasın.
ÇEVİR KAZI YANMASIN!