Site Camii ömrünü tamamladı mı?

Yapıldığı günden bu yana sorunları hiç bitmeyen yapılırken vaadedilenlerin çoğu yerine  getirilmeyen ve tarihi ve mimari özelliklerden uzak Site Camii ömrünü tamamladı mı? 

TARİHİ BİNA VE CAMİ ÖZELLİĞİ TAŞIYOR MU?

Caminin herhangi bir tarihi ve mimari özelliğinin bulunmayışı tescil edilemeyeceği anlamını taşıyor. 

Bugüne kadar sorunlarının hiç bitmediği görülen kubbenin su alması, çarşı bölümündeki inşaatın dökülmesi ve bunların tüm çalışmalara rağmen giderilemediği ve çevresinde gürültü kirliliğinin eksik olmadığı görülüyor. 

CAMİNİN GEÇMİŞİNE BİR GÖZ ATALIM

Yıllarca Samsun halkından İslam Külliyesi adı altında yardım toplandı. Samsun için önemli bir proje gerçekleştirilmek isteniyordu. Bu tesise yapılacak birimler hem gurur veriyor hem de hayırsever vatandaşları heyecanlandırıyordu. 

BUNLAR YAPILACAKTI;

15 Haziran 1972 tarihinde "İslam Diyanet Sitesi ve Merkez Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği" kurulur. Bu dernek, Belediye ile el ele vererek buraya; 

EVET BURASI ÇOK ÖNEMLİ 

1-) 2500 kişilik Cami, 
2-) 500 fakire 3 öğün parasız yemek dağıtan Aşocağı (YOK)
3-) 50 Kişilik Misafirhane (YOK)
4-) 500 kişilik Konferans Salonu (YOK)
5-) 200 kişilik Kütüphane (YOK)
6-) 120 metrekarelik Morg (YOK)
7-) 976 metrekarelik Tanzim Satış Mağazaları 
8 -) 592 metrekarelik Çarşılar 
9-) 250 metrekare Müftülük ve Meşruta (YOK)
10-) 271 metrekarelik Halk Hamamı (YOK)
11-) Dinlenme Tesisleri, Yeşil Sahalar ve Umumî (YOK) Tuvaletler yapmayı hedeflemiştir. 

DEVAM EDELİM...

Cami için düzenlenen Proje yarışması 4 Kasım 1973 tarihinde sonuçlanır; Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Öğretim Görevlisi Mimar Vedat İŞBİLİR ile Ankara Zafer Mühendislik ve Mimarlık Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Mimar Sevinç ŞAHİN'inin müşterek eseri birinci seçilir. 

  İlk bakışta bir Camii olarak görülen burası aslında derin bir mazisi olan ve içinde ibadethane dışında birçok organı barındıran abide bir eserdir. Bu eserin yapılışıyla her şeyden önemlisi "şehrin göbeğinde Türklük, İnsanlık ve İslamiyet'e kara bir leke ve yüz kızartıcı bir pislik ve ahlaksızlık membaı olarak, yarım asırdır günah işlenen, Türk anası olmaya layık kadınlarımızın satıldığı bir resmî fuhuş yuvasının tasfiye edilmesidir."  

 16 Ağustos 1972 ve 17 Aralık 1972 tarihlerinde yapılan Samsun Belediye Meclisi toplantılarında "Şehir İmar planı"nda değişiklik yapılarak, Gazi Caddesi ile Osmaniye Caddesi'nin arasında Mevlevi sokak sınırında 9,736 metrekarelik imar adası "Belediye Külliyesi"ne tahsis edilir.  

23 Ocak 1976 tarihinde ihale edilen eserin birinci kısım inşaatına 15 Şubat 1976, ikinci kısım inşaatına da 10 Ekim 1976 tarihinde başlanmış ve 1982 yılı Ramazan-ı Şerif ayında Camii ibadete açılmıştır.  

VAKIF HALİNE GETİRİLMESİ 

Bu dernek daha sonra -20 Haziran 1980 tarihinde- resmi gazetede yayınlanan bir kararla vakfa dönüşerek "Samsun İslam Vakfı" adını almıştır.

Vakıf merkezi, Cumhuriyet Meydanı yanında Samsun'un en büyük camii olan Site Camiinin altındaki pasajın içindedir.

ŞİMDİ BİR DE İSLAM VAKFININ GAYESİNE BAKALIM:

Vakıf Senedinin "GAYE VE GÖREVLER" Bölümünin I. maddesi aynen şöyledir:

Çok büyük zorluklar ve engeller aşılarak meydana getirilmiş bulunan MERKEZ CAMİİ'nin ihtiyaçlarını temin etmek.

Vakfın Gayesi: Merkez camiinin ihtiyaçlarını karşılamak, Aş ocağı çalıştırmak, kütüphane ve konferans salonu idare etmek, ilmi, islami, ahlaki ve milli konferanslar tertip etmek, fakir ve istidatlı öğrencilere karşılıksız bur, giyecek, kitap kırtasiye yardımında bulunmak, fakir yolcu ve misafirleri barındırmak ve doyurmak gayelerini gerçekleştirmek için bağış ve hayırları temin etmek, çarşı ve işhanları kurmak, kiralamak, kiraya vermek, kimsesiz çocuklar için yurt kurmak, işletmek, fakirlere ilaç, doktor, ameliyat, tedavi yardımı yapmak, cenazeleri kaldırmak, evlenme yardımı yapmak, kefalet karşılığı borç para vermek, fakir çocukları topluca sünnet ettirmek, vakfın gayeleri gerektirdiğinde inşaat yapmak, tesis kurmak, gazete, dergi, kitap ve broşür yayınlamak. 

 KAYIT ALTINA ALINMIŞ GAYESİNİN NE KADARININ GERÇEKLEŞTİRİLEBİLDİĞİ GÖZLER ÖNÜNDEDİR.

AYRICA BURADA ADI GEÇEN HİZMETLERİN NE KADARININ YAPILABİLDİĞİ DE MERAK KONUSUDUR. 

NOT: (Vakıf İnternet sitesinin yıllardır güncellenmediği içerisinde geçen hizmetlerin bugünü yansıtmadığı da görülmektedir. http://www.samsunislamvakfi.org.tr/)

GEÇMİŞTE YAPILAN HİZMETLERİN BUGÜN AYNI KARARLILIK VE CANLILIKLA YAPILAMAYIŞINDA ETKEN OLAN VE VAKFIN ELİNİ KOLUNU BAĞLAYAN SEBEPLER VARSA BUNLAR PAYLAŞILMALI, BUNU BİR BASIN AÇIKLAMASI YAPARAK BİLGİ PAYLAŞIMINDA BULUNULMALIDIR.

Site Camii inşaatına 1976 tarihinde başlanılmış 1980 yılında ibadete açılmıştır. 

Ne var ki cami yapılışında özellikle kubbe kaplamada ciddi hatalar yapılmıştır. Kubbe önce 10x15 cm ebadında seramiklerle kaplanmış, cami binasının oynaması neticesinde kubbe su almıştır. Bu olaydan sonra gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ama yine de devamlılık sağlayacak bir proje üretilememiştir.

Dükkanların üzeri ile kubbedeki seramikler üzerine demir çerçeveler arasına fiberglas denilen polyester ürün kaplanmış, bu da güneş ısısına dayanamayarak yer yer patlama ve kopmalar olmuş, kubbe 2. kez yeniden su almıştır.

Hatta 2002 yılı içinde kuvvetli bir yağmur yağdığında, cami içinde 8-10 adet plastik leğen görüldüğüne cemaat şahittir.

Caminin böyle kullanılamaz ve harabe halini gören Samsun İslam Vakfı Mütevelli Heyeti 2001 yılından itibaren ciddi bir arayışa girdi. Çeşitli alternatifleri denedi ve inceledi.  Önce mevcut kubbenin yani polyesterin onarımı düşüncesiyle bu işi yapan kişiler Ankara'dan çağrıldı. Netice yönetimi tatmin etmedi. Sonra mebzanla kaplama düşünüldü. Fakat bunun da devamlı olamayacağı kararına varıldı.

Nihayet 2002 yılı başlarında kubbe üstündeki polyester madde ve çelik kafeslerle altındaki seramiklerin sökülmesine karar verildi. Yaklaşık 25,000 TL (bugunün parasıyla) harcanarak hilti ile altı ay müdet içinde kubbe temizlendi. Yaklaşık 60-70 ton ağırlığında seramik ve polyester kubbeden alındı. Temizlenen kubbe üzerine kurşun kaplama işlemine başlandı. 2003 yılında bu işlem tamamlanmış oldu.

İslam vakfının imkanları ve çevreden topladığı yardımlarla onarılan kubbe için 110,000 TL harcandı. Kubbe alanı 3000 m2 iç çapı ise 28m dir. Selimiyeden sonra Türkiye'de 2.büyük kubbe çapıdır.  

Neticede iç halılar, iç teçhizat, abdest alma yerleri ve tuvaletlerin yapımı için de ayrıca  90,000 TL üzerinde harcama yapılarak cami yapılışından bu yana en büyük onarımını görmüş oldu.

BÜTÜN BUNLARI OKUDUKTAN SONRA SAMSUN SİTE CAMİİ KÜLLİYESİNDE  YUKARIDAKİ MADDELERİN ÇOĞUNUN GERÇEKLEŞTİRİLEMEDİĞİ AÇIKÇA GÖRÜLMEKTEDİR.

EĞER ÖYLE OLSAYDI ;

1-) 2500 kişilik Cami, 
2-) 500 fakire 3 öğün parasız yemek dağıtan Aşocağı, (YOK)
3-) 50 Kişilik Misafirhane (YOK)
4-) 500 kişilik Konferans Salonu (YOK)
5-) 200 kişilik Kütüphane (YOK)
6-) 120 metrekarelik Morg (YOK)
7-) 976 metrekarelik Tanzim Satış Mağazaları 
8 -) 592 metrekarelik Çarşılar 
9-) 250 metrekare Müftülük ve Meşruta (YOK)
10-) 271 metrekarelik Halk Hamamı (YOK)
11-) Dinlenme Tesisleri, Yeşil Sahalar ve Umumî Tuvaletler yapmayı hedeflemiştir.

BU MADDELERİN TAMAMI UYGULANMIŞ OLMAZ MIYDI?

Bu maddelerde yer alan hizmetlerin gerçekleştirilmiş olması gerekirdi. Ticarethaneden öteye gidilemediği görülen bu çalışmalardan sonra şimdide İslam Vakfının bulunduğu konferans salonu bölümlerinin bir halı mağazasına kiralanarak hazin bir tablo oluşturduğu görülüyor.

...VE ŞİMDİ...

YORUM HALKIMIZIN... 

www.samsunbulten.com