Samsun Yazarlar Derneği Başkanı Ahmet Seven Şair-Yazar Abdurrahim Karakoç'un Ankara-Bağlum'da bulunan kabrini ziyaret etti.
Abdurrahim Karakoç;
7 Nisan 1932 tarihinde Kahramanmaraşın Elbistan ilçesinin Celâ köyünde şimdiki adıyla Ekinözü ilçesinde - doğar. İlkokulu köyünde okur. 23.01.1985 tarihli mektubunda okul ve çocukluk hayatıyla ilgili olarak şu bilgiyi aktarmaktadır:
"İlkokulu kendi köyümde dört yılda bitirdim. Birinci sınıfa gittiğimin ikinci ayında kaymakam, müfettiş ve o zamanın ilköğretim müdürü olan maarif memuru dediğimiz kişiler gelmişlerdi. Yukarı sınıftakiler bir mevzuyu bilemeyince bana sordular. Ben de bilince beni bir üst sınıfa geçirdiler. O sene de zaten üçüncü sınıfa geçtim. İlkokulu pekiyi derece ile bitirdim.
İlkokulu bitirdikten sonra kuzu güttüm, bağ bahçe işlerine baktım. Zamanı geldi kursa gidip marangozluk öğrendim. Marangozluk yaptım. Fakat bu arada devamlı okudum. Hiçbir yerde bulunmayan kitapları temin eder okurdum. Babam rahmetlik alırdı, ben alırdım, ağabeyim getirirdi. Derken oku, oku, oku Ben bir okuma hastası olmuştum. İşte bunun üzerine zaten ilkokuldayken şiir yazmaya başlamıştım."
Henüz 18 yaşındayken J. J. Rousseaunun Emile adlı eserini okumuştur. Yine Karl Maxın Kapitalini de o yıllarda okur. Öyle ki yüksekokulu bitirmiş diplomalıların birçoğundan daha fazla kitap okuyarak kendini yetiştirmiş; güçlü gözlemleriyle tecrübe ve birikimlerini temiz Türkçeyle birleştirerek Türk edebiyatının önemli şairleri ve yazarları arasındaki haklı yerini almıştır.
HASTALIK NEDENİYLE TÜM ŞİİRLERİNİ YIRTTI
Abdurrahim Karakoç, askerliğinde paratifo hastalığına yakalanır. Bu hastalık moral bakımından Karakoçu çok olumsuz etkiler. Bu ruh hâliyle o zamana kadar yazmış olduğu bütün şiirlerini yırtar, atar. Karakoç askerden döndükten sonra bir müddet köyünde marangozluk yapar. 1958 yılında kasabasında henüz kurulan belediyeye imtihan ile muhasebeci olarak girer ve buradan 1982 yılında emekli olur.
Abdurrahim Karakoç, emekliye ayrıldıktan sonra herhangi bir iş ile meşgul olmaz. 1984 yılında sanat hayatını sürdürmek için Ankaraya taşınır. Ulusal bir gazetede köşe yazarlığı yapar. Bir ara politikaya girer ancak erken ayrılır. Politikaya niçin girip, niçin ayrıldığını bir röportajında şöyle ifade eder: Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım.
ŞİİRLERİNİN BİR KISMI TÜRKÜ OLDU
Karakoç, hiçbir yarışmaya katılmamış, ödül karşılığı bu tür yarışmalara karşı çıkmıştır. 100ün üzerinde şiiri bestelenmiştir. Özellikle Musa Eroğlu tarafından bestelenen Mihriban, Unutursun Mihribanım, Omuzumda Sevda Yükü; Ekrem Çelebi tarafından bestelenen Sultanım; Bayram Bilge Tokel tarafından bestelenen Dağ İle Sohbet adlı türküler Türk halk müziğinin klasikleri arasında yer almıştır. Bu türküler, İbrahim Tatlıses, Orhan Hakalmaz, Gülay, Şükriye Tutkun, Gülşen Kutlu, Selda Bağcan gibi ünlü sanatçılar tarafından yorumlanmıştır. Tohdur Beğ adlı şiiri, Âşık Mahzunî Şerif tarafından bestelenerek kasetlere
okunmuştur. Hasan Sağındık tarafından pek çok şiiri bestelenmiş, şiirlerinin bazıları İbrahim Sadri, Bedirhan Gökçe gibi sanatçılar tarafından CDlere okunmuştur.
Abdurrahim Karakoç, 07.06.2012 tarihinde Ankarada vefat etmiştir.
ABDURRAHİM KARAKOÇUN ESERLERİ:
Hasana Mektuplar, Fedai Yayınları, 1965, Ankara.
El Kulakta, Maya Yayınları,1969, Ankara.
Vur Emri, Töre-Devlet Yayınları, 1973, Ankara.
Kan Yazısı, Töre-Devlet Yayınları, 1978, Ankara.
Suları Islatamadım, Ocak Yayınları, 1983, Ankara.
Beşinci Mevsim, Ocak Yayınları, 1985, Ankara.
Dosta Doğru, Ocak Yayınları, 1984, Ankara.
Gökçekimi, Yenisey Yayınları, 1991, Ankara.
Akıl Karaya Vurdu, Ocak Yayınları, 1994, Ankara.
Çobandan Mektuplar, (Sohbet, mektup, röportaj), Ocak Yayınları, 1997, Ankara.
Yasaklı Rüyalar, Alperen Yayınları, 2000, Ankara.
Gerdanlık I, Alperen Yayınları, 2000, Ankara.
Parmak İzi, Alperen Yayınları, 2002, Ankara.
Gerdanlık II, Alperen Yayınları, 2002, Ankara.
Gerdanlık III, Alperen Yayınları, 2005, Ankara.