Depremin başladığı ilk günden itibaren Türk Milletinin seferberlik anlayışıyla harekete geçip yeryüzünde bir başka millete nasip olmayan tarihte eşi görülmemiş fedakârlık göstermesiyle İstiklal Marşımızın o muhteşem dizelerini bir kez daha hatırladık.
“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak”
Tarih boyu nice acılar yaşamış bu millet acılarını yine kendi elleriyle sarıp üstesinden gelmeyi bilmiştir.
Enkazlar altında yetişin sesine dört bir yandan çığı gibi sesler yükselterek ‘yetiştik gardaş’ diyerek ellerinden ne geliyorsa yapmaya çalışarak cevap vermiştir.
Aynı anda ülkemizin dört biryanında çocuklarımız kumbaralarına sarılmış, genç kızlarımız çeyiz bohçalarını açmış, köylümüz ahırından hayvanını çıkarıp bağışlamış velhasıl yapılabilecek en büyük insani yardımı toplayarak tırlarla akın akın deprem bölgesine göndermiştir.
Bu ne kadar muhteşem bir anlayış ve ne kadar muhteşem bir ahlakın eseridir?
Millet diyoruz ya, işte millet olmak budur.
Devletiyle el ele vererek hareket etmesini bilmiş tarihin en büyük deprem felaketi karşısında acze düşmemiştir.
Askerimiz, polisimiz, kamu çalışanlarımız…
Sivil Toplum Kuruluşlarımız…
Hacıbektaş huzurevi sakini Elif Gündoğdu teyzemiz bankadaki zor günler için sakladığı parasını çekip gün bugündür diyerek bağışını yapmış Nene Hatunların ruhunun yaşadığını göstermiştir.
Kış gününde sırtındaki paltosunu, ayağındaki çorabı ayakkabıyı gönderen asırlık insanlar dünyaya insanlık dersi vermiştir.
Kan merkezleri kan verebilmek için sıraya girenlerle dolup taşmıştır.
Öte yanda yine akın akın bölgeye hareket edenlerin yanısıra, gidebilmek için gönüllüler ordusu oluşturan yüzbinler “Her Türk asker doğar asker ölür” sözünü yeniden tarihi yazdırmıştır.
Depremzedelere evlerini açanlar, onları gurbetten gelen akrabaları gibi karşılayanları tarih unutmayacaktır.
Türk Milleti vatanına işte böyle düşkündür.
Vatan varsa her şey var yoksa hiçbir şey yoktur.
Ne diyordu o dizelerde Mehmet Akif Ersoy?
“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak”
Korkmuyoruz.
Korkmayacağız.
Yurdumun üstünde tüten en son ocak kalıncaya kadar hep ayaktayız.
Ve ayakta kalacağız.
Bu millette bu anlayış olduğu sürece Korkma…
Korkma…
Bu millet yeryüzünde daima payidar olacaktır.
Selam olsun o engin yüreklere…
Selam olsun o vatanseverlere…