SAKIN BUNLARI OKUMADAN ÖLME

TARİH Haber Girişi : 31 Mayıs 2014 10:31
SAKIN BUNLARI OKUMADAN ÖLME
Kutadgu Biligin Devlet adamlarına idarecilerine ve yöneticilere yapmış olduğu nasihatler günümüzde bile tazeliğini korumaktadır. İşte o muhteşem nasihetleri:
 Kutadgu Bilig''den Devlet Adamına Nasihatler

"Ey ben diyen insan, şu beni, beni bırak, ölüme hazırlan, o seni seni diyor."
Bu sözlerin sahibi meşhur Yusuf Has Hâcib, on birinci asırda yaşamış, Balasagun' lu bir Türk şairidir. Aynı zamanda mühim mevki işgal eden bir devlet adamı olmuştur. Bununla birlikte hayatı hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig "Mesut Olmayı Sağlayan İlim" isimli eserini Doğu (Hakaniye) Türkçesi ile yazmıştır. Eser, 1069 senesinde yazılmaya başlanmış ve 1070' de Kaşgar'da ikmâl edilmiştir. Yusuf, kitabını tamamlayınca, bunu Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Karahan Ebu Ali Hasan Han'a sunmuş, Han da eseri çok beğenerek, Yusuf u takdiren Has Hâcib'liğe yani Uluğ Hâcib'liğe tayin etmiştir.

Eser 6645 beyitten mürekkepdir. Mesnevi tarzında aruz vezni ile yazılmıştır.
Biz bu eserden, devlet adamlarına verilen nasihatleri tesbit etmeye çalıştık. Gördük ki bu nasihatler ile ortaya konan vasıflar, günümüzde demokrasi adına ortaya konanlardan çok daha fazladır.


Söz Yusuf Has Hacib'in:
Ölecek insanların hepsi zamana rehindir, vakit gelince, bak, bir adım bile atamaz.
Senden önceki dünya beyleri de dünyayı bırakıp gittiler, işte mezarları, yatıyorlar.
Büyüklük ölüme karşı fayda etmedi, ölümden kaçan, kaçacak bir yer bulamadı.
Büyüklük ve şöhretle başın ne kadar göklere yükselirse yükselsin, sonunda girip yatacağın yer kara toprağın altıdır.

Ben büyüğüm diyeni ölüm yakaladı, ben uluyum diyeni ölüm yendi.
Ey hükümdar, sen saray ve köşkler yaptırma, kara toprak altında senin evin yatıyor.
Göçecek kimse köşk ve saray yaptırmaz, seyyah olan kimse yolda aylar ve yıllarca kalmaz.

Adaletle iş gör, buna gayret et, hiçbir zaman zulüm etme, Allah'a kulluk et ve O'nun kapısına yüz sür.

Zâlim adam, uzun müddet beyliğe sahip olamaz, zâlimin zulmüne uzun müddet dayanılmaz.

Zulüm, yanan ateştir, yaklaşanı yakar; kanun sudur, akarsa nimet yetişir.
Başkalarının malını alma ve kan dökme; ölüm döşeğinde insan, bu iki günah yüzünden inler.

Bey bilgili, akıllı, halka muamelesi İyi, cömert, gözü tok ve gönlü zengin olmalıdır.

Bey, halkı bilgi ile elinde tutar, bilgisi olmazsa akıl işe yaramaz.

Bilgili, akıllı ve hâkim hükümdarın her iki dünyada da makamı yüksek olur.

Bilgiyi büyük ve anlayışı ulu bil, seçkin kulu bu iki şey yükseltir.

İşi akıl ile anla, bilgi ile bil, günün kutlu olsun, hayatın mesud geçsin.

Gurur ile insan göğe yükselmez, alçak gönüllü olmak ile de iş bozulmaz.

Ey hükümdar dikkat et, şaşırma, aslını unutma, bunu daima aklında tut ve düşün.

Beye cömertlik ve alçak gönüllülük yaraşır; alçak gönüllülük ile birlikte tabiatı da sakin 
olmalıdır.

Bey mağrur, kabadayı ve kibirli olmamalıdır. Gurur, insanı doğru yoldan çıkarır.
Küstahlık, acelecilik, zevzeklik, bunlar basit insan tabiatıdır, bey bunlardan uzak 
olmalıdır.

Kim büyüklükten sarhoş olup kendini kaybederse, sonunda kara toprak altında bunun cezasını çeker.

Kötü teâmül kurma, iyi kanun koy, ömrün iyi geçer ve saadet sana yâr olur.
İyi kanun yap, iyi kanun koy, kötü kanun yapan kimse, daha hayatta iken ölmüş demektir.

Kanunu doğruluk ile tatbik et ve halkı zenginleştir.

Bir akıllı insan gördüm, az konuştu, fakat çok konuştum diye yıllarca pişman oldu.

Verdiği sözden dönen bey, hiçbir zaman büyüklüğe ermesin.

Sözünü düşünerek söyle, acele etme, sabırlı ol, acele söylenen sözden yarın pişmanlık gelir.

Beyin dili dürüst ve kalbi temiz olmalı ki halka faydalı olsun ve güneşi doğsun.

Beyin gönlü, tabiatı ve dili düzgün olmazsa, saadet o memlekette dolaşmaz, kaçar.

Sözünde durmayan beye ümit bağlama, ömrün boşa geçer ve pişman olursun.

Bak, doğan ölür, ondan eser olarak söz kalır, sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun.

Başını kurtarmak istersen, dilini gözet, dilin hergün başını tehdit eder.

Beyler iyi insanları kendilerine yakın tutarlarsa, memleketin işi yoluna girer ve iyi ad 
bırakırlar.

Büyüklük ve beylik sana yüz çevirebilir, yalnız iyilik sana yüz çevirmez.

Kötüye katılma ve doğruluktan ayrılma, kötüler arasında doğru insanın güneşi kararır.

Bütün iyilere hürmet göster ve onları yükselt, kötülere yüz verme, onları kapına dahi yaklaştırma.

Her türlü iyiliğe el uzatmalı, haya sahibi, yumuşak huylu ve asıl tabiatlı olmalıdır.
İnsanların iyisi, kendi menfaatini bırakıp, zahmet yüklenerek başkalarının faydasını İsteyendir.

İnsanların seçkini, faydalı olan kimsedir, halk nazarında mûteber kimse merhametli olan 
kimsedir.


Bu İkbâle inanma, elinden gelirse iyilik et, bil ki bugün sende ise yarın başkasındadır.

Halka faydalı ol, muhtaçlara yardım et, akrabalarına yakınlık göster.

İnsan ebedî değildir, ebedî olan onun adıdır, iyi kimselerin adı bunun için ebedî kalmıştır.

İnsanların seçkini hayâ sahibi olandır, hayâ sahibi olan kimse, insanların başıdır.

Bütün uygunsuz işlere mâni olan hayâdır, bütün iyi işlere ulaştıran da hayâdır.

Dünyalığını helâl kazan, fakirlere dağıt, insanlara yardımda bulun ve onlara güler yüzle 
muamele et.

Harama el uzatma, kendini iyice gözet, haram yiyenin yeri cehennemdir.

Aç gözlü kimseye memlekette mevki verme, onun memleket nizamını bozacağından 
şüphe etme.

Beyliğin temeli doğruluktur, beyler doğru olursa ,dünya huzura kavuşur.

Farz namazlarını cemaatle kıl, fakirlerin haccı olan cuma namazlarını eda et.

Ey nimet sahibi olan muktedir kimse, şükür et. şükür edersen, Allah nimetini arttırır.

İbadette gayretli ol, Allah'a kulluk et, günahtan uzak dur, kendini koru.

Şarap içme, fesada karışma, uzak dur, zinâ yapma, fısk ve fücûr ile kara yüzlü olma.
Dinine kıymet ver, bu dünyaya kıymet verme; ey bilgisi deniz gibi olan adam, sana dinin 
kıymet kazandırır.

Sen Allah'ın rızasını kazanmak istersen, müslümanların memnun olmasını dile, sözü fazla 
uzatma.

Bir kimsenin adı bey, tabiatı avamınki gibi olursa, o halk arasında avamdan daha aşağı görülür.

Kendi nefis ve hevâsının başını ezmedikçe, vücût doğruluk yoluna giremez.

Rahata dalıp oyalanma, içki içme, bu ikisi Öyle bir denizdir ki insana geçit vermez.

İhsanda bulunurken acele et, çabuk ver; cezalandırmak ve dayak hususunda teennî ile 
hareket et.

Memleketinde gözünü ve kulağını keskin tut, merhametini herkese ulaştır.

Dedikoducu kimseyi kendine yakın tutma, müfteriyi kendinden uzaklaştır, ondan sakın.

İnsan ancak işinde meşveret (danışma) suretiyle muvaffak olur, meşveret etmeyen 
insan sonunda pişman olur.

Ey devletlû hükümdâr, en kötüsü beylerin adının yalancıya çıkmasıdır.

Hükümdarların ihtiyatlı olması memlekete fayda getirir, bu fayda ile memlekette huzur 
temin edilir.

İnsan, gönlünü çıkarıp, avucuna koyarak, başkalarının arasında dolaşabilmelidir.

İnsan nadir değildir, insanlık nadirdir, insan az değil, doğruluk azdır.

Beyler kötü olmadıkça, o memlekette kötülerin yüzü gülmez.

Geride kalması mukadder olan malı niçin topladın? İhtiyacından artan malı niçin 
dağıtmadın?

Ey hükümdar, hasis olma, cömert ol. cömertliğin adı ebedî kalır, ölmez.

Senden dileğim ve ricam şudur: Biri beni çekiştirirse. bunu önce bana sor

Heves ve öfke anında hiç bir iş yapma, her iki halde de dişini sık, sabret

Yusuf Has Hâcib bu nasihatleri İslamiyet'ten almıştır. Tesbit edilen yukarıda ki 
düşüncelerin hepsi, günümüzdeki bütün anlayışların çok üstündedir.


Kaynak : Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig. Çeviri, Reşid Rahmeti Arat. TTK.4. Baskı. Ankara 1988
EY DEVLETLÜ HÜKÜMDAR
  • "Ey devletli hükümdar, kulluk adı hizmet etmekle güzelleşir.. Hizmet et, kul hizmeti sayesinde bey olur, hizmeti makbule geçmeyen insan dileğine kavuşur mu?"
  • "Yardımcı çok olursa, bey zahmet çekmez, onun her işi yoluna girer ve nizam bozulmaz
  • Huzur istersen, o zahmet ile birlikte gelir, sevinç istersen o kaygı ile birlikte bulunur."
  • "Ey hükümdar, ölüm henüz yaklaşmadan uyan, bilgini kullan, işini tanzim et. Sen halkı beladan zulümden koru, iyilik yap, elinle ve dilinle onu sevindir.
  • Ölüm gelmeden, sen ölüme hazırlan; hayatta iken, Tanrının emirlerini yerine getir; ibadette kusur etme.
  • Ölüm gelip-çatınca, pişmanlık fayda etmez, kara toprak altında istediğin kadar feryat et.
  • Bu dünya ve devlet seni aldatmasın, bütün işlerde daima doğruluğu göz önünde bulundur.
  • Halka kanunu doğru ve dürüst tatbik et ki, kıyamet gününde bahtiyar olasın. Bu dünya için kendini ateşe atma, vücuttan öcünü al, nefsin boynunu kopar.
  • "Ey hükümdar, bu saltanatın uzun sürmesini istersen, şu bir kaç şeyi de bırak. Adaletle iş gör, buna gayret et, hiç bir zaman zulüm etme, Allah'a kulluk et ve onun kapısına yüz sür ikincisi gafil olma, dikkatli ol, uyanık dur, sana başkasının yüzünden, ansızın bir suç isnat edilmesin.
  • Heves ve öfke anında hiç bir iş yapma, her iki halde de dişini sık sabret.
  • Bütün iyilere hürmet göster ve onları yükselt, kötülere yüz verme, onları kapına dahi yanaştırma.
  • Kötü teamül kurma, iyi kanun koy, ömrün iyi geçer ve saadet sana yar olur.
  • Ey kanun yapan, iyi kanun koy; kötü kanun yapan kimse, daha hayatta iken, ölmüş demektir.
  • "Ey hükümdar, şu üç işe çok seçkin kimseleri ara ve bu işleri onlara ver. Bunlardan biri kadıdır, halka faydalı olabilmesi için, onun çok temiz ve takva sahibi olması lâzımdır. İkincisi hükümdara vekalet edecek olan kimsedir, halkın huzur ve saadetle yaşaması için, bunun dürüst ve güvenilir bir kimse olması şarttır. Üçüncüsü vezirdir, bunun çok seçkin bir kimse olması lazımdır, halka ne gelirse ondan gelir."
  • "Tebeanın senin üzerinde üç hakkı vardır, bu hakları öde ve onları zorluğa düşürme. Bunlardan biri memleketinde gümüş temiz kalsın, onun ayarını koru, ey bilgili insan
  • İkincisi halkı adil kanunlar ile idare et, birinin diğerine tahakküme kalkışmasına meydan verme, onları koru.
  • Üçüncüsü bütün yolları emin tut, yol kesici ve haydutların hepsini ortadan kaldır."

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.