Sağlıkta şiddet mi provokasyon mu?
Terör örgütü PKK’nın kanalında TSK’yı suçlayan Fincancı şok sözler kullandı. Fincancı, TSK’nın gerçekleştirdiği başarılı operasyonlarda öldürülen PKK’lı teröristleri işaret etti ve TSK’nın kimyasal silah kullandığını öne sürdü.
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın PKK’lı teröristleri işaret ederek TSK’nın kimyasal silah kullandığını öne sürdüğü son çıkışı akıllara enteresan sorular getiriyor.
Türk Tabipleri Birliği gün geçmiyor yeni bir skandal açıklamaya imza atıyor.
Son günlerde sağlıkta şiddet olayları tırmandırılıyor.
Bakıyorsunuz doktora şiddet başlığı altında gündem oluşturuluyor.
Hasta ve yakınları hekimlerle görüşmeye cesaret edemeyecek noktaya geliyor.
Bütün bunların altında bir çapanoğlu yatmıyor mu?
Her biri bir tesadüf mü?
Yoksa farklı bir eylem türü mü?
Sağlıkta şiddetin içerisinde gizli talimatların olup olmadığı şüphesini uyandırmıyor mu?
Provokasyon ihtimali olma durumu yok mu?
Ya da akıllara böyle bir soru getirmiyor mu?
Daha net ifade ile sağlıkta şiddeti kim körüklüyor?
Kimler kışkırtıyor?
Bütün bunlar masum bir gelişme mi?
Sağlık teşkilatı dün de vardı bu gün de var.
Ancak gerilime zemin hazırlayan sebepleri de masaya yatırmak gerekmez mi?
………………….
Türk Tabipleri Birliği (kısaca TTB), Türkiye'deki tabipleri temsil eden bir meslek örgütüdür. Tabiplerin haklarını korumayı, tabiplik mesleğini temsil etmeyi ve ahlakını korumayı, tıp eğitimine katkıda bulunmayı ve Türkiye halk sağlığını geliştirip yaygınlaştırmayı amaç edinmiştir. Gelir kaynağı üye aidatı olup, 65 ilde tabip odası ve 101.000'e yakın üyesi vardır.
……………………..
101.000'e yakın üyesi olan bu kuruluş başkanlarının talimatıyla hareket etmiş olamaz mı?
Görevini milli şuurla yapan insan sevgisiyle dolu sağlık çalışanlarımızı tenzih ediyorum.
Ancak…
Bu tespitlerimiz asla yabana atılmamalıdır.
Kısacası:
Şimdi şapkayı önüne alıp düşünme vakti.