Cihatçı John gibi yüzlerce İngiliz ajanla IŞİD'e sızdılar. John şimdi 50 İngiliz ile birlikte IŞİD'den kaçtı. İngiliz basını dün öyle yazıyordu.
Dünyaya onu "Cihatçı John" diye takdim edip markalaştırdılar. IŞİD adına kafa kesme törenlerine katılan bir İngiliz'di. Profesyonel kameralar eşliğinde, mükemmel ses ve kayıt montajlarıyla dehşet görüntüleri dünyaya servis ediliyordu. IŞİD'in en büyük propagandacı militanıydı. Ailece İngiliz vatandaşı ve teröristtiler.
Babası da, İngilizler'in iftiharla "KURUCULARI arasında ajanlarımız var" dediği El Kaide üyesiydi. İngiliz istihbaratı, PARA İMPARATORLARININ "Her yer kaos, her yer kan" ideolojisi için kullandıkları bir numaralı merkezdi. "Saddam kimyasal silah üretiyor" yalanını resmi rapora dönüştürüp ABD'nin Irak'a dalmasına neden olan da İngiliz istihbaratı MI6'ydı.
O gün bugündür bölgede KAN ve GÖZYAŞI dinmiyordu.
Terör ve kan "Yeryüzünden daha fazla PARA HORTUMLAMAK" demekti.
Cihatçı John gibi yüzlerce İngiliz ajanla IŞİD'e sızdılar. John şimdi 50 İngiliz ile birlikte IŞİD'den kaçtı. İngiliz basını dün öyle yazıyordu. Independent'a konuşan uluslararası güvenlik uzmanı Raffaello Pantucci, "IŞİD'le anlaşamayan ve ayrılmaya çalışanlar olduğunu biliyoruz. John da onlardan biri olabilir. Bir süredir böyle bir eğilim olduğunu görüyorum. Yeni yeni mi oluyor bilmiyorum ama IŞİD'i terk ediyorlar. Onun gibi kamuoyunda iyi bilinen ve IŞİD içinde üst düzey konumda olan birinin ayrılması ilginç." diyordu.
Aslında ilginç olan bir şey yoktu, adam görevini tamamlamıştı. Oralarda başarılı bir ajanı öldürtüp kaybetmenin anlamı yoktu. FİTNEYE benzin dökerek SOYKIRIM gerçekleştiren bir zihniyetin kahramanıydı JOHN. Suriye'deki yangın, tüm bölgeyi alevlerle saracak, petrol kuyularının olduğu her ülke nasibini alacaktı.
Ateş çemberinde yanmaktan kurtulmak isteyen herkes PARA İMPARATORLARI'nın kurduğu sisteme SIĞINACAKTI. Bölge teslim alınacak, herkes adeta BARONLARA köle olacak, PetroDOLARLAR paranın FİRAVUNLARI'na akacaktı. Dünya 1957'de büyük bir durgunluk yaşamıştı. O dönemde bunalıma giren PARADORLAR'ın imdadına Rockfeller grubu ve CFR'ye katılan Harwardlı Profesör Kissinger yetişmişti.
Kissinger, "Petrol ve paranın olduğu her yerde kaos" teorisini geliştiren adam oldu. "Ülkelerin gelişmesi değil DENETİMİ şart" projesinin mimarıydı.
Savaşlarla yıkılan veya korkutulan ülkelerin petrol kuyuları birer birer dünyayı sömüren 7 ŞİRKET'in kucağına oturtuldu. Ardından petrol satışlarını Kissinger'in önderliğinde BİLDERBERG toplantılarında DOLAR'a endekslediler. Ardından petrol fiyatlarını yüzde 400'lerin üzerine taşıyarak tepe noktalara çıkardılar.
Enerjiye bağımlı ülkeleri batma noktasına getirdiler. Ardından kazandıkları trilyon dolarlarla, iflasın eşiğine gelen ülkelerin kapısını "BORÇ verelim" diyerek çaldılar.
Petrole BAĞIMLI ülkelerin bağımsızlığını bu sistemle ortadan kaldırarak devlet yönetimlerine hep kendi adamlarını tayin ettiler. "Gelişen değil DENETİME tabi olan ülkeler" sisteminin teorisyeni Kissinger'i NOBEL Barış Ödülü ile onurlandıracak kadar da yüzsüzleştiler.
Onun içindir Cihatçı John gibiler sobayı karıştıran birer maşaydı. Onun içindir Türkiye'ye "Son 13 yıldır söz dinlemiyor, DENETİM dışı kaldı" diye içeriden ve dışarıdan saldırarak yangına sürüklemek istiyorlar.
Onun içindir Kissinger'in ülkesine LEJYONER olan ve John gibi maşalığı seçen Kandil'e "Barajları yıkacağız" dedirtiyorlar. Onun için CIA eski başkanı Petreaus'un kurduğu IŞİD'i Kürtler'in üzerine, Kürtler'i de IŞİD'in üzerine sürüyor ve öldürtüyorlar. "Ülkelerin DENETİMİ PROJESİ" uğruna, toprağa gömdükleri insanların onlar için hiçbir önemi yok.
Onun içindir Fransız'ı, İngiliz'i, Amerikalı'sı, Belçikalı'sı, Alman'ı yıllarca Afrikalar'a giderek SOYKIRIM uyguladılar, milyonlarca insana mezar kazdılar.
Bakın Almanlar önceki gün Afrika ülkesi Namibya'da gerçekleştirdikleri SOYKIRIM nedeniyle sessiz sedasız özür diledi. Namibya yerlilerinden Heroralar'ın yüzde 80'i, Namalar'ın yüzde 50'sinin Alman toplama kamplarında imha edildiğini kim biliyor yeryüzünde.
Yıllardır Sömürgeciler ve onların ardında kumandayı elinde tutan PARANIN FİRAVUNLARI tarafından uygulanan sistematik bir SOYKIRIM var dünyada ve bu tüm hızıyla sürüyor.
John "Görevimi tamamladım, ölmeden topuklayayım" diyerek firar ettirildi.
Kandil "DENETİM PROJESİ" için beş bin çocuk kaçırmış, barajlara gözünü dikti. Kim kazanıyor, kim kaybediyor, kimler ölüyor?
Bu sorunun cevabı insanı dehşete düşürüyor!
Bekir Hazar