Bugünlerde İsmail Balabanın nişanlısı ile olan polemiği gündemde geniş yer tutuyor. Aslında gündemde zorla tutulmaya çalışılıyor. Bir başpehlivanın ailesine özel sorunlar tartışmaya açılıyor. Özel hayatı magazinleştiriliyor.
KEŞKE BUNLAR YAŞANMASAYDI
Kırkpınar Başpehlivanı İsmail Balabanın Survivöre yarışmasına davet edilmesinin ardında yatan gerçeğin Atasporumuz güreşimizin magazin konusu yapılarak zamanla itibarsızlaştırmaya doğru gittiği görülüyor. Zira bugüne kadar bu yarışmanın ahlak ve edep kurallarını çiğneyen bir yarışma olduğunu bilmeyen yoktur.
Güreş camiasında bir kısım güreş severin bu olayı güreşlerimizin reklamı olarak görmeye çalışarak kendilerini inandırmaya çalışmaları çözüm olarak görülmediği izleniyor. Hatta buna kendilerinin bile inanmadığı ancak suyu bulandırmamak adına sustukları yönünde yorumlar geliyor. Kırkpınar Başpehlivanı genç dinamik bir ismin yani İsmail Balabanın davet edilmesi sıradan bir rastlandı olmadığı biliniyor. Zira Balabanın genç dinamik fiziği yarışmaya uygun görülüyor.
Edep adap ve millet kültürü kurallarından uzak yapılan yarışmada Balabana söylenilen incitici olmasının yanısıra rencide edici sözler uzun süre gündemini korumuştu. Bu olaylar esnasında başta Türkiye Güreş Federasyonu Balabana karşı söylenilen rencide edici sözleri kınamış Balabanın orda bulunmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek onurlu bir davranış sergilemişti.
Ardından Kırkpınar ağası Seyfettin Selim Balabanı geri çağırmış oradan elde edeceği kazancı vereceğini söylemişti.
PEHLİVANIN ÖZEL HAYATININ GÜNDEME GETİRİLMESİ RASTLANTI DEĞİLDİR
Bugünlerde İsmail Balabanın nişanlısı ile olan polemiği gündemde geniş yer tutuyor. Aslında gündemde zorla tutulmaya çalışılıyor. Bir başpehlivanın ailesine özel sorunlar tartışmaya açılıyor. Özel hayatı magazinleştiriliyor.
Balaban bu yarışmaya katılırken sorumlu olduğu kurumlarla istişare etmediği ortadadır. Bu yüzden hiç kimse kurumları veya sorumluluk taşıyan şahsiyetleri eleştirme haksızlığına düşmemelidir. Zira şahsen böyle bir yarışmaya katılmasının bir pehlivana fayda getirmeyeceğine milyon kere inanıyorum.
Özel hayatı ortaya atarak itibarsızlaştırma sinema film dizi vs. oyuncuları ile başlatılan süreçti. Futbolda yaptılar, şimdi güreşe sıçratılmaya çalışılıyor. Pehlivanlarımız hedef alınıyor...
Burada samimi konuşmak gerekir ve çekinmeden şunu söylemek yerinde olur. Bu süreç masum başlamış gibi gösterilen ancak kesinlikle bir proje olduğu ortadadır.
Pehlivanlarımızın özel hayatı bugüne kadar hiç bu şekilde gündeme gelmemişti. Hiçbir pehlivanımız böyle rencide edici ortamda yer almamıştı. Almışsa en azından bu meydanlara veda ettiğini biliyorduk.
Survivör artistik bir yarışmadır. Hiçbir pehlivan artist değildir. O gerçekçidir. Gösteriş olsun diye bir iş yapmaz.
Edep adap örf ve geleneğine bağlıdır. Atasporumuzla bağdaşmayan bir oyun içerisinde yer almaz. Bu haber yazı İsmail Balabanı kurban ederek tehlikeye sürüklenmek istenen Atasporumuz hakkında duyduğumuz endişelerin ifadesidir. Bu camia bu endişenin farkındadır.
Survivörün patronu Acun Ilıcalının da kendi iradesiyle hareket ettiğini söylemek safdillik olur. Elin de bir eli, gözün de bir gözü olduğu ortadadır.
İsmail Balaban bu oyunu görmeli kendisinin de oyuna getirildiğini kamuoyu önünde tatmin edici bir açıklama ile ifade etmelidir.
Bu yanlıştan bir an evvel dönülmelidir.
Velhasıl: Geliyorum diyen bu tehlikeye karşı dikkatli olunmalıdır. Bugüne kadar temiz kalan bu camiayı yıpratmaya asla müsaade edilmemelidir.
UNUTULMAMALIDIR Kİ GÜREŞİN YAPILDIĞI MEYDAN HEM 'ER MEYDANI' HEM DE 'AR MEYDANI'DIR.
GÜREŞÇİ HEM ER ADAM HEM DE AR ADAMDIR.
Er ve ar olmayan yerde pehlivanın işi yoktur.
HABER-YORUM AHMET SEVEN