Eline 20 Tlye yaptırdığı bir plaketi kapan geliyor. Sayın Valim biz seni yılın valisi seçtik. Başkanım biz seni yılın başkanı seçtik. Müdürüm biz seni yılın bürokratı seçtik.
Ölçünüz nedir?
Ahmet SEVEN
Eline 20 Tlye yaptırdığı bir plaketi kapan geliyor.
Sayın Valim biz seni yılın valisi seçtik.
Başkanım biz seni yılın başkanı seçtik.
Müdürüm biz seni yılın bürokratı seçtik.
Ölçün nedir?
Kem küm
Biz filan şirketi yılın şirketi seçtik.
Yılın iş adamı
Yılın annesi, babası, abisi
Bütün bunlar güzel gelişmeler.
Tamamda.
Kimlerle yapıyorsun bu işi.
Neyin karşılığında?
Anlıyorsunuz değil mi?
Geçmişte daha çok yapılıyordu bunlar.
Reklâmı ver, derneğin boya badanasını yaptır plaketi götür.
Sonrada bunlardan duruş bekle.
Adama ölçün nedir kardeşim diye sormazlar mı?
Sorarlar sormasına da soracak olanlar nerede?
Sorması gerekenlerinde bohçalarında yama var.
Neyi nasıl soracaklar.
Seçtimse ben seçtim sana ne diyebilirsiniz.
Öyleyse bana da yazdımsa ben yazdım demek düşer.
Samimi niyetlere sözüm yok.
Fakat bu güzel niyetlerin daha da kabul görmesi için heyeti aliyenin güçlü olması gerekmez mi?
Her eline plaketini kapanın bunu yapması halinde bu işin bir kıymeti kalmaz demek istiyorum.
Olacaksa bunlar bir şehrin Nobeli olmalı.
Plaketi alanlar yıllar sonra da plakete bakınca yaptıklarıyla göğsü kabarıp gurur duymalı.
Alana da verene de sözüm yok.
Yalnız biraz ince ayara ihtiyaç var diyorum.