Çegar Muharebesi 31 Mayıs 1809 yılında Sırpların vermiş olduğu bağımsızlık muharebesinde önemli bir iz bırakan ve bıraktığı izle bu muharebenin günümüze kadar hatırlanmasını sağlayan önemli savaşlarından biridir.
Çegar Tepesi Savaşı ve Niş şehrinin ortasında bulunan Kelle (Ćele ) kulesi.
Çegar Muharebesi 31 Mayıs 1809 yılında Sırpların vermiş olduğu bağımsızlık muharebesinde önemli bir iz bırakan ve bıraktığı izle bu muharebenin günümüze kadar hatırlanmasını sağlayan önemli savaşlarından biridir. Osmanlı ordusu 30 Mayısta Peter Dobrnjac tarafından savunulan sipere saldırdı. Ertesi gün 31 Mayıs 1809 da Stefan Sindeliçin komuta ettiği en önemli mevzi Çegar tepesi, Osmanlı saldırısının hedefi oldu. Savaş bütün gün sürdü.
Milovan Kukiç in taniklik olduğu savaşa şu cümlerle anlatıyor. Osmanlı ordusu beş sefer Çegar tepesine saldırı düzenledi. Her seferinde Sırplar bu saldırıyı püskürttü. Osmanlılar büyük bir kayıp vermişlerdi. Beş saldırıda şehid olanların bedenleri mevzileri doldurmuşlardı. Arka arkaya yapılan saldırılardan bir sonuç alamayan Osmanlı ordusu, yeniden toplanarak şiddetli bir genel saldırıya geçti. Bu saldırı karşısında Sırp ordusu çözülmeye başladı. Hendeklere giren Osmanlı askerleri Sırplarla boğaz boğaz mücadeleye başladı. Tam bu sırada Stefan Sinceliç barut fıçılarının olduğu depoyu ateşe verdi ve sonrasında korkunç bir patlama meydana geldi. Muharebenin sonunda asilerine kayıpları 3000 e ulaşırken Osmanlı kuvvetlerin kaybı daha da fazlaydı.
Nişte ki Osmanlı ordusunun komutanı Hurşid Ahmet Paşa hem ibret olsun hem de uyarı ve Sırpların yenilgisini belgelesin diye ölü Sırp isyancılarından 952 sinin kafalarını kestirerek bir kulenin taşları arasında yerleştirdi. Tabanı dikdörtgen olan kulenin yüksekliği üç metre kadardı.
1892 yılında kafatası kulesinin üstünde bir muhafaza inşa edildi. Bu gün geri kalan 58 kafatası bu örtünün altındadır. Bazılarına göre Sırplara yönelik Osmanlının acımasız tavrının unutulmaz anısını yaşatmaktadır...
Fotoğraflar: ELDAR UKA