Bize kola'yı dayattılar, ayranımızı suyumuzu aldılar. Çevirdikleri güldürü filmleriyle Hasanımızı, Mehmedimizi Şabanımızı Ramazanımızı Ayşemizi Fatmamızı elimizden aldılar.
Bize kola'yı dayattılar, ayranımızı suyumuzu aldılar.
Çevirdikleri güldürü filmleriyle Hasanımızı, Mehmedimizi Şabanımızı Ramazanımızı Ayşemizi Fatmamızı elimizden aldılar.
Topluluklarına Fazilet, Hizmet, İhlas, Şefkat? vs isimleri verip tarumar ederek Faziletimizi, Hizmetimizi, İhlasımızı Şefkatimizi kaybettirdiler.
Selamımızla alay edip bizi selamsız bıraktılar.
Elimize bilgisayarlı akıllı telefonları vererek yediden yetmişe aklımızı vaktimizi çaldılar.
Devasa beton binaları dikerek şehrimizi toprağımızı elimizden aldılar.
Krediler borçlar kefiller derken bizi birbirine sözü senet olan dostlarımızdan ayırdılar.
Maddeci dünya işte böyle bir şey.
Apartmanlarımız yoktu fakat sıcak yuvalarımız vardı.
Yollarımız lüks arabalarımız yoktu fakat birbirine misafirliğe giden dostlarımız vardı.
Her şeyi olan fakat hiçbir şeyi olmayan toplum durumuna düştük.
Hiçbir şeyimiz bize benzemez oldu.
Hatta biz bile bize benzememeye başladık.
Aynalara baktığımız da bu ben miyim diyerek sorar olduk.
Çocuklarımızın oyunlarını çaldılar, sokakları boşalttılar.
Hababam de babam eğitimimizi bitirdiler.
Sazımızı elimizden alıp türkümüzü susturdular.
Batı özentisiyle battık gidiyoruz.
Dükkanlarımız ismi yabancı.
Çocuklarımızın ismi, giysisi yabancı.
Nerede hangi memlekette yaşıyoruz?
Dokunsalar birbirinin derdiyle ağlayacak bir milleti daha dokunmadan kavga eder hale getirdiler.
Toparlanmaya çalıştıkça kışkırtıyor, kaosa sürüklemeye çalışıyorlar.
Sarıkla sakalla alay edenler Amerikan traşlı Yahudi sakallı gence şapka çıkartıyorlar.
Fatihlerini de unutturdular Fatihaları da?
Mefkûre sahibi insana, Milli Şuurla mayalanmış ruhlara öyle çok ihtiyacımız var ki?
Ben yerine biz, biz yerine hepimiz diyebilen insana?
Kısaca İslam insanına?Has samimi Müslümana.