Anadolu'nun gönül dağı Neşet Ertaş vefatının 5 yılında anılıyor
Bozlak türkülerini feryat olarak nitelendiren Neşet Ertaş, 1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesi, Abdallar (Kırtıllar) köyünde dünyaya geldi. Müzik hayatına kendisi gibi saz üstadı babası Muharrem Ertaş sayesinde başlayan sanatçının ilk çalgısı ise annesi Döne Hanımın çamaşır tokacına tel takmak suretiyle yaptığı oyuncak bağlama oldu.
Ertaş, müzisyen bir babanın oğlu olması sebebiyle çok küçük yaşta bağlama ve keman çalmayı öğrendi. Okula gidemeyen Neşet Ertaş, okumayı da abisi Necati Ertaş'dan öğrendi.
Çocuk yaşlarında babasıyla yörenin eğlencelerinde saz çalıp türküler söylemeye başlayan "saz üstadı", Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri, Yozgat gibi birçok yeri gezdi.
TÜRKÜLERİNDE ANAOLU İNSANINI ELE ALDI
Babasıyla aynı ruhun insanı olduğunu belirten Ertaş, 14 yaşındayken İstanbul'a geldi ve babasının yazdığı "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adlı türküyle ilk plağını çıkardı. İstanbul Şen Çalar Plak'tan 1957'de çıkan bu çalışmasıyla halk tarafından çok beğenilen Ertaş, geniş kitlelere ulaşmayı başararak, tüm Anadolu'da dinlenen bir halk ozanı haline geldi.
"Türkülerin Babası", "Anadolu Efsanesi" ve "Abdal Müzisyen" gibi lakaplarıyla da bilinen sanatçı, İstanbul'da iki yıl yaptığı plak, kaset ve konser çalışmalarının ardından Ankara'ya yerleşti ve sanat hayatına burada devam etti. Ankara Radyosu'nda "mahalli sanatçı" unvanıyla programlar da yapan Ertaş, Ankara'da çalıştığı bir gazinoda Leyla Hanım'la tanışıp evlendi ve 3 çocuk sahibi oldu.
Eşinden, 7 yıl sonra 1970'de ayrılan Ertaş, yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle enstrüman çalamaz hale geldi ve kardeşinin daveti üzerine tedavisi için Almanya'ya yerleşti. Ertaş, çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun süre Almanya'da ikamet etti.
Türkiye'de çıkarmış olduğu plaklar, yaptığı radyo programları, konserler ve düğün performansları sayesinde büyük bir üne sahip olan Neşet Ertaş, Almanya'daki birinci kuşak Türk göçmenlerin de gönlünü kazandı.
Gelenekten gelen türküleri kendi üslubuyla icra eden Ertaş, 2000'de İstanbul'da verdiği konserle sevenlerinin karşısına yıllar sonra yeniden çıktı.
DEVLET SANATÇILIĞINI KABUL ETMEDİ
Ertaş, Süleyman'in cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine teklif edilen "Devlet Sanatçısı" unvanını ise "Herkes bu devletin sanatçısı" diyerek kabul etmedi. Abdallık kültürünün son efsanesi olarak bilinen Ertaş, hayatta olduğu dönemde "Unesco Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi" kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığınca "Yaşayan İnsan Hazinesi" ilan edildi.