Lafınız ne taraftan anlaşılırsa anlaşılsın siz yine de doğruluktan ayrılmayın. Olur ya gün gelir onu anlayan çıkar. Tekrar düzeltmek zorunda kalmazsınız.
NE YAZIK Kİ BU BÖYLEDİR
AHMET SEVEN
Size bir hikâye anlatayım:
Çocuğun birisi babası ne söylerse tersini yaparmış.
Bu davranış onda alışkanlık halini almış.
Bir gün eşeklerine tuz yükleyip yola çıkmışlar. Tam dereden geçiyorlarmış ki tuz çuvalı suya değmesin diye baba oğluna;
Oğlum çuvalı aşağı indir diye seslenmiş. Nasıl olsa oğlu lafı ters anlıyor. Yukarı çıkart dese aşağı indirecek. Aşağı derse yukarı çıkartır diye düşünmüş.
Bu sesi duyan oğlu bir an düşünmüş. Şunca yıldır babamın dediklerinin tersini yapıyorum. Hep zarar gördüm. Hiç olmazsa dereden geçerken doğrusunu yapayım. Tereddüt etmeden tuz çuvalını aşağı doğru çekivermiş.
Ardından çuval su almış. Tuz ıslanmış. Bunu gören baba perişan olmuş. Oğlum ne yaptın sen?
Ne yaptım ki baba sen öyle yap demedin mi?
İyi ama oğlum bugüne kadar benim dediklerimin hep tersini yaptın. Bunun için demiştim.
Oğlu; Baba doğrudur fakat bugün o anda pişman olup dediklerinin doğrusunu yapmaya karar vermiştim. İlk defa baba lafını dinleyeyim dedim."
Lafınız ne taraftan anlaşılırsa anlaşılsın siz yine de doğruluktan ayrılmayın.
Olur ya gün gelir onu anlayan çıkar.
Tekrar düzeltmek zorunda kalmazsınız.
Ahmakların karşısında ahmak, aptalların karşısında aptal olmanız gerekmiyor.
Akıllı her yerde aklını kullanmak zorundadır.
Siz ahmak ve aptalları değiştirmezseniz, onlar sizi değiştirmeye kalkarlar.
Ne yazık ki onların çizgisi yoktur.
Gündelik yaşarlar.
Yani kaybedecekleri bir şeyleri de yoktur.
Hâlbuki kaybedeceği bir şeyi olmayanlardan sakının tavsiyesinde bulunurlar.
Ne yazık ki toplumun akıllıları ahmakların şerrinden korunmak için safım ayağına yatıyor.
Fitneyi uyandırmamak tabirine sığınıyor.
Onlar öyle yaptıkça ahmaklar cesaret kazanıyor saldırıya geçiyor.
Çamurdan beslenen ağaç meyve verir de bataklıktan beslenen vermez.
Bataklıktan gelse gelse sivrisinek vızıltısı gelir.
Bu sebepledir ki aklı başında kimse bataklığa yaklaşmak istemez.
Sonra sivrisineklerle dalaşmak zorunda kalır.
Bir atasözü vardır; İtle dalaşmaktansa çiti dolaşmayı yeğlerimder.
Çiti dolaşanları gören it kendinden tırstıklarını sanırmış.
Kısaca: Aklı olan bataklığa ancak kurutmak için yaklaşır.
İti çitin etrafından uzaklaştıracaksa eğer dalaşır.
Yoksa ne sivrisineklerle ne de itlerle ağız dalaşına girmez.
Akıl da böyle der.
Çamur yutanlara ne yuttukları sorulmaz diye bir söz vardır.
Çamur yutanlar rahatça çamur atabilirler.
Ne yazık ki böyle
Konuyu toparlayalım.
Ahmakları besleyenler attıkları taşa katlanırlar.
Ya da attıkları taşlardan şikayetçi olmamalıdır.
Vesselam.