Mustafa Demir Bir kentin yeniden doğuşuna atılan imza
SAMSUN BÜLTEN / EDİTÖRDEN
Şair İstanbulu dinliyorum gözlerim kapalı diyordu.
İnsanın bugünün Samsununu gözleri ve gönlü açık dinlemeli diyorum.
Samsunun beş yıl öncesi ve beş yıl sonrasına bakıyorum.
Karşımda her yönüyle değişen ve yenilenen bir kent görüyorum.
Her birini tek tek sayamayacağım kadar yenilikler...
Eğer mevzu vatandaşa hizmet etmekse hepsini bir kenara bırakın ilçe minibüsleri için yapılan tek bir transfer merkezi bile bir döneme yeter.
Saathene Meydanı ve oradan Cumhuriyet Meydanına uzanan alanın yenilenmesi...
En ücra köylere kadar uzanan binlerce kilometrelik modern yollar...
Hizmet yapmanın zorluğu ile muhalefet yapmanın kolaylığını bilmeyen yoktur.
Hizmet özgüven ister, birikim, tecrübe, donanım ve cesaret ister.
Oysa eleştiri için bunların hiçbirine gerek yoktur.
Sıradanlaşanlarla sıradışı olanların arasındaki farkta işte budur.
Değişimin farkında olan vatandaşlar doğruyu konuşuyor.
Sözlerine bir hakkı iade etmek gerekirse diyerek başlıyorlar.
Bütün bu değişimin sahibine gönülden teşekkür ediyorlar.
Görmek isteyen görüyor, işitmek isteyen işitiyor.
Samsun Mustafa Demir'den önceki ve sonraki diyerek konuşulan bir şehir oldu.
Vatandaş eskiyi de yeniyi de gördü.
Eski Belediye Başkanı Kemal Vehbi Gül o günün imkanlarıyla sıfırdan bir şehri şehir haline getirmeye çalışmıştı.
İnandığını yapmaya karar vermiş ve yapıyordu.
Eleştirilere aldırış etmeden...
İyi hatırlıyorum duvarlarda Samsunun diyerek fatihi yazılıyordu.
O gün öyle bir söz etkiliydi.
Bugün Mustafa Demir için belki duvarlara yazılmasa bile gönüllere Samsunun mimarı diyerek yazıldığına eminim.
Samsun Kemal Vehbi Gülden sonra en büyük hizmeti Mustafa Demir zamanında gördü demek hiç de zor değil.
Bir kentin yeniden doğuşuna imza atılıyor.
Bu imzanın sahibi Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Mustafa Demir'dir.
Yapılan hizmetleri tek tek saymaya gerek var mı?
Ne diyordu Ziya Paşa meşhur beyitinde hatırlayalım:
"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz"
Vatandaş da aynen öyle lafa değil önce işe bakıyor.
Peki bundan sonrası lafı güzaf.
Ha bir şey daha çalışan için gölge etmemek gerek.
İsterseniz yazımızı üstadın bir beyti ile sonlandıralım:
"Tohum saç bitmezse toprak utansın,
Hedefe varmayan mızrak utansın,
Hey gidi küheylan koşmana bak sen,
Çatlarsan doğuran kısrak utansın"
Eyvallah.
Kolay gelsin.
