Musa Uzunkaya'dan çok önemli 1 Kasım hatırlatması

SİYASET Haber Girişi : 09 Ekim 2015 15:16
Musa Uzunkaya'dan çok önemli 1 Kasım hatırlatması
Samimi kanaatim olarak söylüyorum; bütün emanet oy, paralel, ulusal ve uluslararası desteğe rağmen BDP, barajı haram oylarla baskı ve tehditle geçmiştir.

AZİZ VE ÇOK MUHTEREM KARDEŞLERİM!


ALLAH'ın selam, rahmet ve bereketi daim üzerinize ve üzerimize olsun.
1- Kasım 2015 pazar günü yapılacak seçimlerin ülkemiz, alem-i İslam ve insanlık için hayırlar getirmesini RABBİMİZ nasip eylesin.
Vaktiyle müftülük yaptığım bir ilçede bir arkadaşa Kız Kur'an Kursu öğretmenimiz için dünürlüğe gittim. Kızın babası bana; hocam hayırlıysa Allah nasip etsin! Deyince ben de kendisine dua ve temenniyi şöyle yapmasını tavsiye etmiştim.
" De ki; Allahım hem bu evliliği hayırlı kıl, hem de nasip et. Onu hayırlı kılmak ta nasip etmek te Allahın elindedir.
Çünkü Mevla; " Kuli'llahumme malike'l mülk, tü'ti'l mülke men teşau, ve tenzi'ul-mülke mimmen teşau, ve tuizzu men teşau ve tuzillü men teşa bi yedike'l- hayru inneke ala külli şey'in kadir. (Ali İmran/ 26)"
O halde izzeti, onuru, şerefi, haysiyeti ondan istemeli, ondan beklemeliyiz. Ancak bize düşen esbaba sarılıp, gece gündüz demeden, Üstad NFK'nın tabiriyle; 
" Kim var dendiğinde sağına soluna, önüne arkasına bakmadan ben varım diyen bir gençlik!" diyor ya, işte her birerimiz genç bir MUS'AB, yaşlı bir EBU ZERİ'l- GIFARİ olarak yollara düşmek ve 
YENİDEN BİSMİLLAH DEMEK ZORUNDAYIZ.
Endişe ediyorum ki, Mekke'yi fetheden Sahabi ordusunun, ilk defa düşman ordusundan sayıca fazla olduğu HUNEYN GAZVESİNDE YAŞANAN o tatsız hatırayı, nefis çöllerinden gelen gafletimiz tatmamıza neden olmuştur. (Tevbe suresi/25. Ayet)
Evet, bir müminin bir delikten iki defa ısırılmaması gerektiği ve BİZUM TEMEL'un idama giderken sorulan ; Son bir isteğin var mı? Sorusuna;HABU BAĞA DERS OLSUN , dediği gibi yaşananlar, hem milletimize, hem de siyaset dünyasına ders olmalıdır. 
Bugün, ilan edilen seçim beyannemesindeki garip gureba, fakir fukaranın kesesine artı imkanlar getirecek seçim vaatlerimiz bir önceki, yani 7- Haziran seçim beyannamesinde yapılamaz mıydı?! Elbette mümkündü. Ancak, hadis midir iyi bilmiyorum. Güzel bir söz var;" Ve iza cae'l- kadau ve amiye'l- basar; başa bir şey gelecekse göz kör olur, görmezmiş". 
Zannediyorum siyasetin ve ülkenin başına bir şeyler gelecekmiş. Bir kısım hainler, kuzu postuna bürünmüş canavar PKK'nın siyasi uzantısı olan BDP DENEN VE TERÖRDEN, PKK, KCK VE YPG'den destek aldığını söyleyen hainlerle, onlara bizzat partililerince açık destek veren sözüm ona ANA MUHALEFET PARTİSİ olacak CHP VE YILLARCA BU MİLLETİN MANEVİYATINI SÖMÜREN PARALEL YAPILANMA'nın her halde çok iyi görünür olması gerekiyordu.
Tabii bir de bizim böyle bir sonuç doğabileceğini biraz da hesaba katmayışımız, HUNEYN sahnesinin bir başka versiyonu tabir caizse...
Bizum DURSUN akşam namazını kıldırıyor ilk rekatte NAS SURESİNİ OKUR. TEMEL sorar; oku bakalım oku ikinciye ne okuyacaksun? Çünkü en son sureyi ilk rekatta okuyor, geri dönmek mekruh.
DURSUN'da sureyi ikiye böler ve 6- ayet olan surenin ilk üçünü okuyup ALLAHU EKBER DEYİP RÜKÜA GİDİNCE; 
TEMEL; Aaa! Hauni hiç hesap edemedum der. 
Galiba biz de bazı şeyleri iyi hesap edemedik,!
MİLLETTE bazı şeyleri iyi hesap edemedi ve şu anda tüm ülke olarak, hatta kurtuluş ve gelecekteki huzuru için umudunu bize bağlayan bir çok islam ülkesi de bedel ödüyor.
Rusya, İran, Çin ve batılı tüm güçler SURİYE üzerinden bize ayar vermeye çalışıyorlar. Bunları görmemek için kör değilse bir insanın, o zaman hain olması lazım. 


Allah ülkemin tüm insanlarını hiyanet içinde olmaktan muhafaza buyursun.
Çok partili demokratik hayata geçtiğimiz 1946'dan beri çok sayıda milletvekilliği genel seçimleri yapılmıştır. 
Bunların belli başlı olanları; 1946,1950,1954,1957, 1960 darbesi sonrası 1961,1965,1969,1973,1977,1980- 12- Eylül darbesi ve 6-Kasım 1983,1988,1991,1995,1999, 3-Kasım 2002,2007,2011 ve 7-Haziran 2015 seçimleriyle şu anda girilecek olan 1-Kasım 2015 seçimleri. 
Toplam bu 19-seçim toplum hafızasında çok önemli yer işgal etmiştir. 
Ancak burada dikkati çeken bir önemli hususu paylaşmakta fayda var. O da; 14-Mayıs-1950 seçimleriyle, 6-Kasım-1983, rahmetlik TURGUT ÖZAL'ın zaferle çıktığı seçim. Keza bizim 3-Kasım -2002 seçimlerimiz tarihin hiç bir anında görülmeyecek zafer olarak sonuçlanan seçimimiz. 
Şimdi de yine BİR KASIM AYINDA, yani 1- KASIM SEÇİMLERİYLE AZİZ MİLLETİMİZİN HUZURUNA ÇIKIYORUZ.


Burada dikkati çeken bir hususu arzetmek istiyorum. Dikkat edilirse, hem Rahmetlik ÖZAL'ın 6- Kasım 1983 seçimleri hem de Sayın Erdoğan'ın yani bugün ki AK PARTİMİZİN 3-Kasım 2002 seçimleri hem partileri seçim zaferine, hem de ülkemizi huzur, barış, kalkınma ve özgürlüklere taşımıştır.
Ben, her hangi bir ay, gün veya başka bir şeyden tefe'ul etmek istemiyorum ama, Allah'ın izniyle 1- Kasım 2015 seçimleri de bu ülkenin yeni zafer ve huzuruna bir adım teşkil edecek, İLK ZAMAN Kİ O AŞK VE HEYECANLA; YENİDEN BİSMİLLAH DEYECEK VE ÜLKEYİ HEP BERABER 2023'LERE TAŞIYACAĞIZ.


EBU CENDEL'İN BABASI SÜHEYLİN İSMİNDEN HAREKETLE EFENDİMİZ (sav) İN; ŞİMDİ ANLAŞMA OLACAK, SÜHEYL KOLAYLAŞTIRMAK MANASINADIR BUYURUP, HUDEYBİYE MUSALAHASININ YAPILMASINDAKİ O ZARİF YAKLAŞIM GİBİ. Biz de bu seçimden ülke adına çok büyük hayırlar ummaktayız.
DEĞERLİ KARDEŞLERİM!

Millet hakem veya sınavı yapan öğretmen. Partilerse birer talebe. 
1-KASIM'da halkımız oyunu, yani öğretmenlik tabiriyle notunu verecek.
Bu talebelerin kimisi hazırlık sınavını verememiş, vizelerde takılmış, ara sınavlarda hep kötü not almış, hatta final sınavlarına bile giremiyor. Onlarca tabela partisinden 16- tanesi bildiğim kadarıyla sınava giriyor. 
Geride onlarcası sınava girmeye bile hak kazanamamış.
İmtihana katılanlardan kimisi, ara sınavlarda aldığı notları kırık olduğu için başarılı olması adeta mümteni. Kimi öğretmenine silah çekmiş, kendine oy vermesini istediği vatandaşa, karşılığında 7- Haziran sonrası kurşun sıkmış, seçmenini öldürmüş. İstiyor ki seçmeni, diğer tabirle onu sınava alacak vatandaşı CELLADININ AŞIĞI OLSUN!


Düşünebiliyormusunuz bu kanlı katil, sırtını PKK, YPG, KCK VE BİLMEM NE BELA KARANLIK ULUSLARARASI GÜÇ ODAKLARININ MAŞASI OLMUŞ ÖRGÜTLERE DAYAMIŞ BİR PARTİ, Yani o gün ki BDP, bu gün ki HDP. SAMSUN'dan bile yüzde birden fazla oy alabilmiş.
Artık yüzde:1'lik, yüzde;2'lik partilerle oyalanarak, Türkiye üzerinde oynanan oyunları görmezden gelip ülkeye maddi ve manevi planda kan kaybettirmenin hiç bir manası yok.
Allah aşkına, zaman birlik, beraberlik içerisinde gücü ve kuvveti dağıtmadan, iktidar olma şansını toplamda 90.000 oyla kaybeden AK PARTİYİ YENİDEN HEM DE ÇOK GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE İKTİDARA TAŞIMA ZAMANIDIR.


Hani EFENDİMİZ (sav)in beyan buyurduğu sizden önceki ümmetlerin helakına sebeb; " kılü kal, ve kesretüs-sual ve'htilafuhum ala enbiyaihim.." Buyurduğu gibi, Dedi-koduyu, gereksiz sorgu suali ve kişiler üzerindeki ihtilaf ve tartışmaları bir tarafa bırakıp, gece gündüz demeden çalışma vaktidir bu vakit.
Geçen günü şu olsa, bu olsa diye eleştiride bulunan bir kardeşime dedim ki; 
Asla küçümsemek için söylemiyorum. Samsun saathane meydanından bağışlasınlar 18- tane amele parlamentoya ilave gönderseydik. Bize oylamalarda evet veya hayır diyebilecek iradedeki bu zevat şu anda bizi iktidarda tutar mıydı? - EVET. O halde neyi tartışıyoruz?
Bizim bu gün ki meselemiz kimin milletvekili olacağı değil, kimin İKTİDAR OLMASI, kimlerin ise asla o zeminde bir daha bulunmamasıdır.
Yazılı ve görsel medyanın illizyonist yaklaşımlarıyla AK'ı kara, KARA'yo da ak gösterme gayretinde olan ulusal ve uluslar arası güç odaklarının tek hedefi Türkiye'yi, 13- yıldır elde ettiği tüm kazanımlarından mahrum etmek, SAVUNMA SANAYİMİZDEKİ GELİŞME VE MİLLİ İSTİHBARATIMIZIN KENDİ İSTİHBARAT İMKANLARINA BAĞLI OALARAK YAPABİLDİĞİ OPERASYONLARIN ÖNÜNE GEÇEBİLMEKTİR.


ÇÜNKÜ ONLAR DAHA ÖNCE SIRTLARINI MAALESEF YABANCI ÜLKELERİN SİLAH SANAYİİ İLE, MOSSAT VE CİA GİBİ ÜLKEMİZİ KONTROL ALTINDA TUTAN İSRAİL VE ABD'NİN İSTİHBARATININ EMRİNDE OLMASINI İSTİYORLAR.
İMAM ŞAFİ'DEN MERVİ OLDUĞU SÖYLENİR; ZAMAN-I FİTENDE DOST VE DÜŞMANI AYIRMADA ( İşte bu çirkin ve alçak manüplasyon ve algı operasyonları sonucu) ZORLUK ÇEKERSEK, ÖZELLİKLE DE DÜŞMANI DEĞİL AMA, Kime sırtımızı güvenle yaslayabiliriz anlamında dostumuzu tanımak için ne yapmalıyız?" Sorusuna; DÜŞMANLARINIZI İYİ TANIDIKTAN SONRA DOSTUNUZU TANIMA ZORLUĞU ÇEKMEZSİNİZ. BAKIN DÜŞMANIN OK VE SALDIRILARININ HEDEFİ KİMLERSE SİZİN DE DOSTLARINIZ ONLARDIR" diyor.
Şimdi Allah aşkına kim kime niçin saldırıyor? BATILI TÜM ŞER ODAKLARI, İSRAİL, ABD VE İSTİHBARATI, ULUSAL VE ULUSLAR ARASI AHLAKSIZ MEDYA, PENSİLVANYA, MALÜM DOĞAN MEDYASI... AKLINIZA NE KADAR ŞER ODAĞI GELİRSE HEPSİ SAYIN CUMHURBAŞKANI VE AK PARTİYE SALDIRIYORLARSA SİZİN DOSTUNUZ DA DÜŞMANINIZDA AYAN BEYAN ORTADADIR.


Babası meydan dayağı yiyen delikanlının, sorulardan usanıp; " Vallahi babamı Allahını seven de dövdü, sevmeyen de..." dediği gibi, AK PARTİ VE SAYIN CUMHURBAŞKANINA ALLAHINI SEVDİĞİNİ ZANNETTİĞİMİZ ÇEVRELER DE, ATEİST VE DEİST ÇEVRELER DE SALDIRILARINA AMANSIZ BİR ŞEKİLDE DEVAM ETTİLER VE EDİYORLAR.
10- ağustos-2014 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE KAÇ PARTİ AK PARTİNİN KARŞISINDA BİR ARAYA GELİP, AK PARTİ DÜŞMANLIĞINDA, TAYYİP ERDOĞAN KARŞITLIĞINDA İTTİFAK ETTİ?
Hani araplar için meşhur bir tabir vardır. Malüm ARAP LİGİ denilen bir oluşum, İsrail ve benzeri yabancı güçlerin saldırılarına maruz kalıp veya kendi aralarınki ihtilaflardan rahatsızlık duyunca derhal bir araya gelir, güya o sorunu çözmek için acil karar almak isterler. Ancak bu güne kadar yüzlerce kez bir araya geldikleri halde bir türlü tek bir karar alamadan dağılmışlardır. Çünkü karar mekanizmasının içinde mutlaka bir şekilde İSRAİL VE ABD vardır.


Onun için araplar hakkında; " İTTEFEKA'l- ARABU, ALA ELLA YETTEFİKA ŞEY'A, yani; ARAPLAR HİÇ BİR ŞEYDE İTTİFAK ETMEMEK ÜZERE İTTİFAK ETTİLER" denir.
ŞİMDİ BİZDE DE BÜTÜN CEPHELER AK PARTİ VE SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN YANİ CUMHURBAŞKANIMIZAADAVET ETMEK ÜZERE İTTİFAK ETTİLER DİYEBİLİRİZ. Yakın geçmiş ve hal bunun şahidi değil mi?
7- Haziran seçimleri sonrası yüzde altmışlık bloktan bahsedip; MHP, BDP, CHP VE PARLAMENTOYA GİREMEYEN PARTİLERİ BİLE AP PARTİ KARŞITI BİR BLOK OLARAK GÖSTERİP OLMAZLARI DAHİ AYNI CEPHENİN İÇİNDE BİR ARAYA GETİRMEYE ÇALIŞAN CHP, nasıl olur da koalisyon Hükümeti kurulamamasının müsebbibi olarak Ak Partiyi gösterebilir?
BEN NE KOALİSYON OLURUM NE DE HER HANGİ BİR ŞEKİLDE HİÇ BİR HÜKÜMETTE YER ALIRIM BEYANATINI DAHA SEÇİM AKŞAMI VEREN DEVLET BAHÇELİ'NİN MHP'SİNİN KOALİSYONDA BAŞKA SUÇLU ARAMAYA HAKKI VAR MIDIR?


Ya; CHP- BDP KARDEŞLİĞİNDEN BAHSEDİP, BERABER NE DE GÜZEL SALLADIKLARINI SÖYLEYEN, GENEL BAŞKAN YARDIMCILARININ BİLE BDP'YE AÇIKTAN OY VERDİĞİNİ, NE BAHASINA OLURSA OLSUN BDP'Yİ BARAJI GEÇİRTİP PARLAMENTOYA EMANET OYLARIYLA TAŞIMA GAYRETKEŞLİĞİNİ GÖSTEREN, BARAJI GEÇEN BDP ADINA BELEDİYESİNİN KESESİNDEN ETLİ PİLAV DAĞITAN CHP'NİN ÇANAKKALE BELEDİYE BAŞKANLARININ BU TUTUMLARINI MİLLETİN UNUTACAĞI VE BU SEÇİMDE HESABININ SORULMAYACAĞI MI ZANNEDİLİYOR?
DEĞERLİ KARDEŞKERİM! 
13- yılda AK PARTİ HÜKÜMETLERİ DEVRİM NİTELİĞİNDE BÜYÜK HİZMETLERE İMZA ATTI.
SAĞLIKTA, 
ULAŞIMDA, 
EĞİTİMDE,
İNANÇ VE DİNİ HAYATLA İLGİLİ ÖZGÜRLÜKLERDE,
SAVUNMA SANAYİİNDE, 
EKONOMİK VE SOSYAL GELİŞMİŞLİKTE,
AİLE VE TOPLUM HAYATINDA.


Bunların her bireri için onlarca, hatta yüzlerce örnek verilebilir. 
Sayın Başbakanın Samsun Mitinginden sonra Vezirköprülü bi hacı efendiyle tevafuk bir yerde buluştuk. Hanımını SAMSUN FİZİK HASTANESİNDE hangi ihtimamla tedavi ettirmekte olduğunu anlatırken ağladı ve hükümete öyle bir dua ettiki ki, etkilenmemek mümkün değil. Bir ay önce eşini Fizik Hastanesine getirdiğini, ancak sıra ve yer olmadığı için şimdilik alamayacaklarını, telefonunu bırakıp gitmesini, yer boşalınca kendilerini arayacaklarını söylemişler.
Ben eski zamanları da bildiğim için diyor, başlarından savdılar, bu iş bir başka bahara, çıkmaz ayın son perşembesine kaldı zannediyordum. Çünkü biz hastanelerde neler çektiğimizi hiç unutmadık diyor. 
Geçen hafta tarladaydım telefonum çaldı arayan Fizik Hastanesi yetkilileriydi. Gelin hastanızı tedaviye alacağız dediler. Bir an inanamadım, durumu birisi benimle dalga geçiyor zannettim . Ama öyle değilmiş. Şimdi iki haftadır hanımıma el bebek gül bebek gibi hiç bir bedel ödemeden bakıyorlar. Bundan daha büyük bir mutluluk, insanına değer ve kıymet veren bir iktidar olabilir mi? Diyordu bu vatandaşımız.


" DİMYAT'A PİRİNCE GİDERKEN EVDEKİ BULGURDAN OLMAK" diye bir ata sözümüz var. Bunu geçende daha önce Ak Partiye oy vermiş, bu seçimde oyunu başka bir partiye veren vatandaşımız söylüyor. Dedim ki; arkadaş sen Hangi Dimyat'a pirince gitmişsin? Hangi partiden bu ülke pirinç gördü? Bunlardan ne bulgur olur, ne de pirinç! Siz, 24 ayar altun olan bir partinin yanında pik demiri yaldızlayan illizyonist medyanın kurbanı olmuşsunuz deyince ; Tam da öyle olduk hocam dedi.
Şimdi seçim; SANDIK DEMEKTİR.
Sandık milletin mübarek oylarının muhafaza edildiği, özgür iradesiyle tercihini yansıtmak istediği, kimleri iktidarda görmek istiyorsa o düşüncesini yansıttığı en önemli hazinedir.
Onu korumak,milletin namus ve iffetini korumaktır. Ona ihanet, zorla insanların irade ve oylarına ipotek koymak namus cellatlığı, vicdan hırsızlığı, yeryüzünün en şerefsiz terörüdür.
Sözümona parti olduğunu iddia eden ancak dünyanın en kanlı terör örgütünün zorla, silah tehdidi, ve; bu köyden başka bir partiye kaç tane oy çıkarsa o kadar ölünüz olur. Bunun hesabını da hepinizden sorarız diyen soysuz PKK terör örgütün partisi olan HDP'in bu kanlı sandık baskısının tüm güvenlik güçleri ve diğer siyasi partilerin dik duruşlarıyla bertaraf edilmesi gerektiğine inanıyorum.


Samimi kanaatim olarak söylüyorum; bütün emanet oy, paralel, ulusal ve uluslararası desteğe rağmen BDP, barajı haram oylarla baskı ve tehditle geçmiştir. 


Şayet, alınması gereken tüm tedbirler alınır, vatandaşımız ve özellikle partililerimiz sandıklarına sahip çıkıp, seçim sonuçlarını mazbatalarıyla beraber ikçe seçim kurullarına kadar korur ve takip ederlerse, üç, hatta iki partili bir parlamentonun oluşması pek tabiidir.
Ne MHP NE DE HDP barajı geçebilecek bir performansı seçim sonrası gösterememişlerdir.


SEÇİM SANDIKTIR. TÜM GÖREVLİLER HATTA OY VEREN SEÇMEN SANDIĞINA SAHİP ÇIKMALIDIR.
CEHD-Ü GAYRET, BAŞARI, ÜLKEMİZ HAYRINA SEÇİM SONUÇLARI DİLEKLERİM, SELAM VE DUALARIMLA...

Etiketler : Musa Uzunkaya
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.