MUHTARLIKLAR KALDIRILSIN MI?
Son günlerde gündeme gelen ve tartışılan konuların başında muhtarlıklar kalsın mı gitsin mi konusu tartışılıyor.
Demokrasi ortamında tartışılması gayet doğal.
Görev anlamında yapacak bir şeyi kalmayan muhtarlık kurumunun itibarını kaybettiği bir anda Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Külliyede ağırlamasıyla yeniden cazibe kazanan kurum ne yazık ki 31 Mart 2019 seçimlerinin ardından masaya yatırıldı.
Özellikle sosyal medyada tartışmaya sunuldu.
Başlıklar halinde ele alırsak:
Eskiden ciddi ve etkin görevler yürüten Muhtarların artık gereği kalmadı denildi.
Her Mahalleye ortalama 5 'in üzerinde aday çıkması ve adayların yakınlarını köylere çekmesiyle şehirlerdeki oyların mahallinden kaçmasına sebep oluyor bu adaletli bir davranış olmaktan çıkıyor denildi.
Muhtar maaşlarının ekonomik anlamda ciddi bir rakam tuttuğu bunun devletin sırtına kambur olduğu söylendi.
8-10 hane kalmış ancak köy statüsü taşıyan yerlerde muhtarlığın gereksizliği konuşuldu.
Muhtarların yapacağı görevi zaten kaymakamlıklar ve belediyeler yerine getiriyor denildi.
Muhtarlık artık resmi sıfattan öte bir anlam taşımıyor kanaati yaygınlaştı.
Dahası muhtarlıkların dünden bugüne bulundukları mahalde aile kavgalarına sebep olması kanayan bir yara olarak yerini koruduğu da bir gerçek.
Daha da önemli bir şey var.
Gidin bakın özellikle köylerde sırf muhtarlık yüzünden birbirleriyle kavgalı onlarca aileye şahit olursunuz.
Buna şahit olmayan yok.
Bu gözardı edilemeyecek bir gerçek.
Yorgan gitti kavga bitti gibi bir şey.
Aslında bu ve buna benzer gerçekler bu kurumun kendini ortadan kaldırdığı görülüyor.
Kalacaksa nostalji olarak kalacağa benziyor.