Yılbaşında büyük ikramiye kazanan Milli Piyango talihlilerin (!) başına gelmedik kalmıyor. Büyük umutlarla aldıkları biletlere ikramiyenin çıkıp çıkmayacağını heyecanla takip ederler. Kazandıklarında da asıl felaketler silsilesi o zaman başlıyor. İşte o z
Milli Piyango'nun 2005 Yılındaki Çekilişinde, Biletine 5 Milyon Tl'lik İkramiye İsabet Eden 9 Çocuk Babası Ahmet Bayram Dün Akşam İntihar Etti. Milli Piyango'nun 2005 yılındaki çekilişinde, biletine 5 milyon TL'lik ikramiye isabet eden 9 çocuk babası Ahmet Bayram dün akşam intihar etti. Bayram'ın intihar sebebinin kumar ve evlilik dışı ilişkisi olduğu iddia edildi. Erzurumlu Ahmet Bayram'ın (43) hayatı 2005 yılbaşında çeyrek biletine büyük ikramiyenin isabet etmesiyle bir anda değişti. Uzun süredir işsiz olan 9 çocuk babası Bayram, hemen ailesiyle birlikte Ankara'ya giderek 5 milyon liralık ikramiyenin 4'te biri olan 1 milyon 250 bin TL'sini aldı. Parasıyla ilk iş olarak kendisine peruk alan Bayram, İstanbul'a taşındıktan sonra kendisini gece hayatına verdi. BANYODA KENDİNİ ASTI Günler ilerledikçe ailesinden uzaklaşan Ahmet Bayram, iddiaya göre bir gece kulübünde tanıştığı kadınla birlikte yaşamaya başladı. 5 aylık hamile olduğu öne sürülen bu kadından da bir çocuk bekleyen Bayram, dün akşam saatlerinde ailesinin Pendik'te yaşadığı eve gitti. Çok borcu olduğunu söyleyerek eşinden üzerine yaptırdığı gayrimenkulleri satmasını isteyen Bayram olumsuz yanıt aldı. Saat 23.00 sıralarında banyoya giren Bayram'dan uzun süre ses çıkmayınca büyük kızı kapıyı zorlayarak içeriye girdi. Babasının kalorifer borusuna asılı cesediyle karşılaşan genç kız çığlık çığlığa yardım istedi. Polisin eve gelmesinden sonra yapılan incelemenin ardından Bayram'ın cesedi Pendik Devlet Hastanesi morguna götürüldü. KUMAR VE GECE HAYATI Ahmet Bayram'ın gece hayatı ve kumar düşkünlüğü olduğu ve bu yüzden de kısa sürede kendi üzerine kayıtlı olan gayrimenkulleri tek tek sattığı öğrenildi. Parası bitince eşinin üzerine kayıtlı olan gayrimenkulleri satmak istediği bu yüzden de evde sık sık huzursuzluk olduğu iddia edildi. Bayram'ın bir komşusu yaptığı açıklamada, "Ahmet Bey mütevazı bir insandı. 9 çocuğu vardı. Milli Piyango'dan kazandığı paraları gayrimenkule yatırdı. Başka bir dostu vardı. Onunla sorunları olduğunu biliyoruz. İnsan iki taraflı olunca tabii ki huzursuz oluyor" şeklinde konuştu. "TEHDİTLER ALIYORUM" DEMİŞTİ Piyango talihlisi olduğunu açıkladıktan sonra tehditler aldığını öne süren Ahmet Bayram, 2005 Aralık ayında savcılığa başvurmuştu. Bayram başvurusu sonrası yaptığı açıklamada, "Ben bu memlekette kimseye haraç vermem. Ben garibanlığı çektim, eğer garibansa yardım ederim. Ama tehdit, haraç zoruyla ben babama bile para vermem. Evimi telefonla rahatsız ediyorlar. Cep telefonumla da beni tehdit ediyorlar. 'Çocuğunu kaçırırız diyorlar' Ben bir çocuğumu o paraya değişmem ama kimseye de haraç vermem. Beni tehdit edenleri tanımak için gerekirse o parayı devlete veririm" demişti. Bayram’ın intiharıyla ilgili inceleme sürüyor (11.04.2009)
PİYANGO TALİHLİSİ BİN PİŞMAN Edirne'de, 1995'te Milli Piyango İdaresi'nin büyük ikramiyesini kazanan Ahmet Yalçınkaya, paraları tüketince tekrar devlet memuru olabilmek için mahkemeye başvurdu. Edirne Belediyesi'nde sözleşmeli işçi olarak çalışan Ahmet Yalçınkaya, Milli Piyango'nun 9 Eylül 1995'teki çekilişinde aldığı yarım bilete 10 milyar lira isabet ettiğini söyledi. Kazandığı 10 milyar liranın kendisine hayır getirmediğini, her geçen gün huzurunun bozulduğunu anlatan Yalçınkaya, şöyle konuştu: ''İşler umduğum gibi gitmedi. Eskiden daha güzel bir hayatım vardı. Edirne Sigorta Hastanesinde memur olarak görev yapıyordum. Devlet memurluğuna devam etseydim param olmayacaktı ama huzurum olacaktı. O zaman çok mutluydum. Şimdi tüm dostlarımı kaybettim.'' "ŞANS OYUNLARI MUTLULUK GETİRMİYOR" Devlet memurluğuna geri dönmek istediğini, bunun için mahkemeye başvurduğunu bildiren Yalçınkaya, ''Keşke istifa etmeseydim. Buradan herkese sesleniyorum, para her şey değildir. İnsanın etrafından ne dost ne de tutunacak dal kalıyor. Şimdi hiç şans oyunu oynamıyorum. Bilet aldığıma bin pişman oldum. Şans oyunlarından para çıkan insanlara acıyorum'' dedi.Bu akşamki süper loto çekilişine vatandaşların büyük ilgi gösterdiğini belirten Yalçınkaya, şans oyunlarının sanıldığı gibi mutluluk getirmediğini öne sürdü. (05 Mart 2009)
MİLLİ PİYANGO TALİHLİSİNDEN SON PİŞMANLIK 1998’in Milli Piyango talihlisi Semra Kozan, haram paradan hayır gelmediğini yaşayarak gördü. Kozan’ın 18 yıllık yuvası dağıldı.. Aldığı yazlık yıkıldı. Oğlu... 1998’in Milli Piyango talihlisi Semra Kozan, haram paradan hayır gelmediğini yaşayarak gördü. Kozan’ın 18 yıllık yuvası dağıldı.. Aldığı yazlık yıkıldı.. Lüks arabasıyla kaza yapan oğlu ölümden döndü. Sene sonunun yaklaşması ile her yıl olduğu gibi bu yıl da vatandaşın gündemine oturtulan Milli Piyango bileti ile kazanılan paradan hayır gelmediği birçok örneği ile ortada. Milli Piyango biletinin yanı sıra at yarışı, Sayısal Loto gibi şans oyunlarından para kazanan “talihli”(!)lerin de, hiçbir emek harcamaksızın havadan kazandığı paraların hayrını göremediği gözleniyor. İŞTE ONLARDAN BİRİ 1998 yılında aldığı Milli Piyango biletine büyük ikramiye çıkan (100 milyar TL) Semra Kozan’la, aradan geçen 9 yıl içinde hayatında ne gibi değişiklikler olduğunu konuştuk. Kısa yoldan kazanılan büyük paralar ile dünyası alt üst olan sayısız örnekten sadece biri o. Semra Kozan, Vakit’e yaptığı açıklamada, “Beni piyango talihlisi olarak nitelendiriyorlar. Oysa piyango talihlisi değil; piyango mağduruyum. Çok para huzur getirmiyormuş. İkramiyeden önce daha huzurluydum. Bir yuvam vardı. Şimdi yok” diye konuştu. “YUVAM DAĞILDI” Büyük ikramiyenin çıkmasıyla sevdiklerinin birer birer kendisinden uzaklaştığını dile getiren Kozan, şöyle konuştu: “Sahte dostluklar edinmeye başladım. Eski arkadaşlarımda bulduğum samimiyeti yeni çevremde bulamadım. Psikolojik sıkıntılar yaşadım.Kalabalıklar içinde yalnızlığa itildim. 18 yıl aynı yastığa baş koyduğum eşim ile yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Eşimle 18 yıl birçok sıkıntıya göğüs gerdik. Yokluk içinde birbirimize destek olduk. Ama para eşimi çok değiştirdi. Onu tanıyamadım.” “OĞLUM KAZA GEÇİRDİ, ÖLÜMDEN DÖNDÜ” Paranın büyük bir bölümünü çocuklarının eğitimine ayırdığını söyleyen Kozan, “2000 yılında oğlum trafik kazası geçirdi. Eğitimine bir süre ara vermek zorunda kaldı. Oğlumun kaza geçirdiği gün altında benim doğum gününde hediye ettiğim otomobil vardı. Oğlumun kaza haberini aldığımda piyangodan çıkan paraya kahretmiştim. O haberle birlikte haram paranın hayır getirmeyeceğini anladım. İnsanoğlu yine de zor durumda kalınca düşünüyor böyle şeyleri. Helal paraya haram katmamak gerekiyormuş” dedi. YAZLIĞI YIKILDI Depremde yıkılan evin ve oğlunun geçirdiği trafik kazasının kendisine gönderilen bir uyarı olduğunu dile getiren Kozan, “1998 yılında kazandığım büyük ikramiyeden sonra Çınarcık’ta bir yazlık almıştım. 1999 yılında gerçekleşen büyük deprem sonrası yıkılanlar arasında benim yazlığım da vardı. Deprem bana bir mesajdı belki de. Ama büyük para insanı gerçekten etkisi altına alıyor. Depremden sonra da hayatıma lüks içinde sahte dostlarla birlikte devam ettim. Ben söz konusu mesajı oğlumun kaza geçirmesinden sonra aldım. Benim için büyük bir dersti. Oğlumun geçirdiği kaza, ikramiyeden sonra çevremde oluşan o yapay dostlardan uzaklaşmamı sağladı.. Artık yuvamı kontrol altına almam gerektiğini hissettim. Ve öyle de yaptım. Artık paramı boş zevkler uğruna harcamıyorum. Çocuklarımın eğitimi için harcıyorum. Onlar başarılı oldukça ben mutlu oluyorum” diye konuştu.
TALİH KUŞUNU AFİYETLE YEDİ Piyango milyarderi hızlı yaşadı, parayı tüketti şimdi asgari ücretli işçi... İşportacı Hasan Özcan, 1993'te piyangodan büyük ikramiye kazandı. Parayı faize yatırıp evlendi. Uzun tatillere çıktı, eşe dosta cömertçe yardım etti. Para hızla tükendi, son 11 milyarıyla da İmarzede oldu. Özcan şimdi 300 milyon maaşla tornacılık yapıyor. Talih kuşu zengini hızlı yaşadı, battı Sokaklarda fıstık satarken, çeyrek biletine Milli Piyango'nun 6 milyar liralık büyük ikramiyesi çıkan Hasan Özcan, yıllarca kral gibi yaşadı Akrabalarına, eşine dostuna para saçan Özcan, şimdilerde asgari ücretle tornacılık yapıyor. Talihsiz talihlinin son parası da İmar Bankası'nda battı. Hasan Özcan, 29 Kasım 1993'deki Milli Piyango çekilişinde 6 milyarlık büyük ikramiyeyi kazandı. Çeyrek biletine büyük ikramiyenin çıkması üzerine bugünkü değeri yaklaşık 300 milyar lirayı bulan parayı faize yatıran Özcan, hemen evlendi ve yıllarca milyarderliğin tadını çıkarıp hiçbir yatırım yapmadan gezip eğlendi. İmar Bankası'na faizle yatırdığı parası, devalüasyon ile iki kez ekonomik kriz görünce 11 milyar liraya kadar düştü. Bankaya el konunca son parasından da olan Özcan, iki çocuğuna bakabilmek için Yenibosna'da bir sanayi sitesinde asgari ücretle tornacılık yapmaya başladı. Özcan, eline geçen fırsatı değerlendiremeyip bu duruma düştüğü için pişman ama "Son pişmanlık fayda etmiyor. Artık bundan sonrasına bakmak lazım" diyor. Hasan Özcan, Beyoğlu'nda köhne bir evde ağabeyiyle yaşıyordu o yıllarda. İşten atıldığı için Zeyrek Geçidi'nde bardakla tuzlu fıstık satarak cep harçlığını çıkarıyordu. Bir gece rüyasında Mevlana'nın türbesini ziyaret ettiğini ve ardından Sirkeci'den piyango bileti aldığını gördü. Bilet numarası 22'yle bitiyordu. Ertesi gün Sirkeci'ye gitti ve rüyasında gördüğü büfeyi bulup bir çeyrek bilet aldı. Oradan Beyoğlu'na çıktı, arkadaşlarının yanına uğradı. Ancak aldığı biletin 23'le bittiğini fark etti ve geri dönüp bileti değiştirdi. 29 Kasım'da çekiliş yapıldı, 6 milyarlık büyük ikramiye Özcan'a çıktı. Hayalleri gerçek olmuştu Hasan Özcan'ın... 6 AY SONRA DÜNYA EVİNE GİRDİ Çeyrek biletine çıkan 6 milyarın dörtte birini alan Özcan için ibret alacağı tecrübeler bu tarihten sonra başlayacaktı. O zamanlar bekar olan Özcan, artık geleceğini garanti altına aldığı için bir an önce evlenip yuva kurmak istiyordu. Çıkan parayla Yenibosna'da sıfır bir daire aldı ve içini dayayıp döşedi. Kalan parasını İmar Bankası'na faize yatırdı. 6 ay sonra tanıdıklar vasıtasıyla tanıştığı Tülay Hanım'la evlendi. Balayına Kuşadası'na gitti çiçeği burnunda çift. Bir yıl sonra da kızları Yağmur dünyaya geldi. Artık her sene iki kez uzun uzun tatile çıkıyor, arkadaşlarla, akrabalarla gönüllerince geziyorlardı. Özcan, faizden iyi bir geliri olduğu için ne yatırım yaptı, ne de çalıştı. Eşi ve kızıyla birlikte Ege, Akdeniz, her yeri gezdi. Bu arada ağabeyi, kızkardeşi ve anne babasından başka kimsesi olmayan Özcan'ın onlarca akrabası, arkadaşı olduğu ortaya çıktı. Tülay Hanım, "Telefonlar susmuyordu. Evden de gelen giden eksik olmuyordu. Herkes Hasan'dan yardım istiyordu. Hastası olan, borcu olan, cebinde harçlığı olmayan Hasan'ı arıyordu. Eşim çok iyi niyetli bir adamdır, hiçbirini kırmadı, herkese elinden geldiğince yardım etti. Keşke beni dinleyip yatırım yapsaydı, şu anda bu durumda olmazdık" diyor. HAZIRA DAĞ MI DAYANIR?.. Yıllar çabuk geçiyor, faizdeki para da gitgide değerini yitiriyordu. Yardım isteyenlerinse ardı arkası kesilmiyordu. Bu arada devalüasyon olmuş, Türk Lirası'nın değeri iyice düşmüştü. Ardından iki kez de ekonomik kriz yaşanınca Özcan'ın faizdeki ana parası 'çerez parası'na dönüştü. Kala kala 11 milyar lirası kaldı, o da İmar Bankası'na el konunca elden gitti. Bir zamanların 'Milyarder Hasan'ı, artık 'İmarzede Hasan' olmuştu ve evini dahi zar zor geçindirecek durumdaydı. Yağmur okula başlamış, Tülay hanım 4 yıl önce bir de erkek çocuk dünyaya getirmişti. Özcan ailesi, geçim sıkıntısıyla kıvranıyordu. Sonunda Yenibosna'da otomobil parçaları üreten bir atölyede asgari ücretle işe girdi Hasan Özcan ve 300 milyon maaşla tornacılık yapmaya başladı. Bilet almaktan hala vazgeçmeyen Özcan, "İkinci bir şansım daha olursa bu hataları yapmayacağım ama evlendikten sonra şansım döndü herhalde, amorti bile çıkmıyor" diyor. Keşke Bir İş Kursaydım HASAN Özcan, "Şimdiki aklım olsa hemen kendime bir iş kurardım. O zamanlar evin kapısını aşındıran 'sözde' akrabalar şimdi nerede? Para sıfırlanınca dost da kalmadı. Bilseydim hiçbirini kapımdan geçirmezdim. Yılbaşı talihlisi arkadaşa benden tavsiye, özellikle bu gibi taleplere kulak asmasın ve paralarını akıllıca kullansın" diye konuşuyor. Özcan'ın eşi Tülay Hanım da "Çok uğraştım bu hataları yapmasın diye ama beni dinlemedi. Bu kadar cömert ve iyi niyetli olmasaydı belki de şu anda zenginlik içinde yüzüyor olacaktık. Yine de canımız sağolsun. İyi kötü geçinip gidiyoruz işte diyor. (12.01.2004)
MİLLİ PİYANGO TALİHLİSİ DONARAK ÖLDÜ Denizli’nin Sarayköy ilçesine bağlı Tırkaz köyünde 40 yıl önce Milli Piyango biletine büyük ikramiye çıkan Mehmet Sarıoğlu, yaşadığı baraka tipi evde donarak öldü. Hiç evlenmeyen Sarıoğlu’nun hayatı 40 yıl önce aldığı piyango biletine büyük ikramiye çıkmasıyla değişti. Bir anda zengin olan Sarıoğlu, köyünde bir ev yaptı ancak, zamanla parası kalmayınca ona komşuları bakmaya başladı. Yeşil kart sahibi Sarıoğlu, devletten aldığı yaşlılık maaşıyla geçimini sürdürürken kısa bir süre önce evi yandı. Köylüler aralarında topladıkları paralarla evi tamir ettirdi. Kimsesi olmayan Sarıoğlu’nun Sarayköy Devlet Hastanesi’nde yapılan otopside donarak öldüğü belirlendi. “EŞİME KALMASIN DİYE HEPSİNİ HARCAMIŞ” 53 yaşındaki Mustafa Savgan’ın macerası ise çiçekçi bir kadının kendisine 2 lira harçlık vermesiyle başlıyor. Bu parayla piyango bileti alan Savgan, 1978 yılında 10 bin lira ikramiye kazandı. Savgan, eşinden ayrılmak istedi ama ayrılamadı. “Paralar eşime kalmasın diye harcamaya başladım.150 memurun maaşını 2 ayda yiyordum. Lokantalarda ödediğim hesabın 5-6 katını bahşiş olarak bırakıyordum. Sonunda paraları tükettim. Evlenirken karıma aldığım 1 kilo altını da sattım, harcadım. Eşimi de annesinin yanına gönderdim, evdeki bütün eşyaları satıp tekrar İstanbul’a döndüm. Yıl 1985′ti. Cağaloğlu’nda bir handa hem gece bekçiliği, hem de ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Eşimin açtığı dava sonucu boşandım. Sevgi olmadan para bir işe yaramıyor. Hayatımda biri yok, sevgisizim ama huzurluyum” diyerek ibretlik hikâyesini paylaşıyor.
KIZI EVİ TERK ETMİŞ 1984 yılında aldığı bilete 7 milyon lira isabet eden Orhan Ulusoy’un huzur içindeki hayatı ancak 3 sene sürebilmiş. İşleri ters gittiği için kızı evi terk etmiş. Oto yedek parça dükkânı bulunan ve minibüsçülükle uğraşan Ulusoy, paranın eline geçmesiyle kendisinden para isteyenlerin sayısının da arttığını belirtti. Çıkan parayı soğan ve fasulye işine harcayan Ulusoy, üst üste 3 yıl istediği kazancı elde edemeyince iflas etti. 4′ü erkek 8 çocuğu olan Ulusoy, “Hiç rahat bir yaşantım olmadı; bir arkadaşım ‘bu para sana felaket getirir’ demişti, dediği çıktı. Bir kızım evi terk etmişti. Uzun aramalardan sonra buldum. Bana para çıktığını duyanlar hep bir beklenti içinde oldular. En yakınımdan en uzağıma kadar hep bir şeyler bekliyorlardı. Başlangıcında psikolojim alt üst olmuştu.” diyor.
“70 milyonun âhı var”
Evli ve 3 çocuk babası olan Nusrettin Çınar’a da Turhal’da Milli Piyango’dan 6 milyar lira çıktı. Önce yurt dışına giden Çınar, otobüs alarak Turhal’a şehirlerarası otobüs şirketi kurdu. İşleri iyi gitmeyen Çınar, 1995 yılında iflas etti. Çınar yaşadığı olayları şöyle anlatıyor: “Sefa kısa sürdü. 70 milyon kişinin verdiği biletlerden bir iki kişi yararlanırsa böyle olur. Hepsinin âhı var üstünde, hayrı olmaz. Sonradan araştırdım, kimseye hayır getirmemiş.” Şimdi işsiz olan ve emekliliğinin planlarını yapan Çınar, artık Milli Piyango bileti satın almıyor.
“PARA BENİ PERİŞAN ETTİ” Ali Atıcı, çay ocağı işletirken 2004’te sayısal lotodan 543 bin YTL kazanır. Parayı aldıktan sonra memleketi Erzincan’a yerleşen Atıcı, boşandığı eşi ve çocuklarını İsviçre’ye gönderir ve ikinci evliliğini yapar, ancak ondan da ayrılmaya karar verir. Atıcı, Doğu Beyazıd’a gidip, 14 yaşındaki A.K.’yi başlık parasını verip evine götürür. Gelişen olaylar zincirinde A.K. babası Arif K.’ya teslim edilir. Ali Atıcı’nın pişmanlık dolu sözleri ise şöyle: “Hayal edemeyeceğim kadar zengin oldum, ama hayatım da alt üst oldu. Huzurum kaçtı. Geceleri gözüme uyku girmez oldu. Lotodan çıkan para beni perişan etti.”
MEZARINI BİLE AÇTILAR Ömrünün son baharında piyango milyarderi olan İzmirli Salih Dede’nin başına gelenler fıkraları aratmayacak cinsten. İzmir’de demircilik yapan Salih Gümüşçay, 1989 yılında Milli Piyango’dan 5 milyar lira kazandı. O zamana kadar yalnız başına yaşıyordu. Dudak uçuklatan bir servetin sahibi olunca, bir anda yüzlerce akrabası çıktı ortaya. İzmir Devlet Hastanesi’nde tanıştığı hemşire Birsen Hanıma gönlünü kaptırdı; kısa süre sonra da evlendi. Müthiş servet ve genç bir eşe kavuşan Salih Dede’nin mutluluğu sadece 1 yıl sürdü. 1990’da hayatını kaybetti. Parasının büyük bölümü genç karısına miras kaldı. Akrabaları miras talebinde bulununca, DNA testi için öldükten tam 5 yıl sonra mezarı açıldı.
410 TRİLYON LİRA BİTTİ! Piyangoda kazanıp da kaybedenlerin en çarpıcı hayat hikayelerinden biri de Amerika’da yaşandı. Virginia’da yaşayan Jock Whittaker‘in biletine 2002 yılında 410 trilyon lira çıktı. tarihinin en büyük ikramiyesini kazandıktan sonra 7 defa evi, 3 kez de arabası soyuldu. Dostlarından biri, içkisine uyku ilacı koyup 2 milyon dolarını çaldı. Torunu, fidyecilerce hunharca öldürüldü. Jack, bir süre sonra Virginia eyalet mahkemesine başvurarak, “Mutluyum, çünkü o uğursuz paradan kuruş kalmadı” diyerek iflasını vermişti.