Milli Mücadelenin Samsunlu Kadın Kahramanı Fatma Çavuş

Kurtuluş Savaşı  bir milletin yediden yetmişe topyekün seferber olduğu savaşlardan birisidir.

Kadınlarımız Milli Mücadele yıllarında erini evladını cepheye gönderip ardından gösterdikleri destansı  kahramanlıklarıyla dünyaya Türk Kadınının güç ve cesaretini duyurdular. 

Kitapta yer alan Samsunlu Fatma Çavuş isimleri bilinmeyen onbinlerce kahraman kadınımızından sadece birisidir. Onlar gösterdikleri asil mücadeleleriyle “Türk asker doğar ve asker ölür” sözünü bir kez daha tarihe yazdırdılar. 

Elde edilen zaferde Türk kadınının kınalı elinin rolü büyüktür. Mermi yaptılar, kazak ördüler, omuzlarında cephane taşıdılar. Yara sardılar. Velhasılı savaşın her alanında yer aldılar.  Savaş sona erdiğinde ne rütbe ne de makam  istediler. Vatanın kurtuluşunu en büyük rutbe bildiler.

Ülkemizin düşmanlar tarafından dörtbir yandan  karanlığa gömülmek istendiği günlerde bahtı kara maderinin yüzünü güldürmek için cephelerde eri ve evladıyla omuz omuza savaşan Türk Kadını unutulabilir mi? 

Vatan sevgisiyle arkalarına bakmadan yollara düşen, huduttan hududa yol bulup cepheye koşanlar hiç unutulabilir mi?

Dağ taş aşıp, düşmanın üzerine şimşek gibi çakan, seller gibi coşarak koşanlar hiç unutulabilir mi?

İleri atılıp sellercesine, göğsünden vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine şu kara toprağın bağrına girenler hiç unutulabilir mi?

Elbette unutulmaz.

İşte bunlardan birisi de Samsunlu (Dağköylü) Fatma Çavuştur. 

Fatma Çavuş

1897 yılında Dağköyde doğdu. (Nüfus Kütüğündeki kayıtlarda 01.07.1900 olarak geçiyor)  Babasının adı Ali annesini adı Selime’dir. Hüseyin, Behiye, Elif ve Ahizar olmak üzere 5 kardeştirler. 1963 yılında yine bu köyde vefat etti. Eşi Hasan Bircan (1887) seferberliğe gidip bir daha dönmemiş, vefat tarihi kayıtlarda 23. 03. 1916 olarak yer almıştır.

Milli Mücadele yıllarında Türk köylerini basan Rum çetelere karşı çetin mücadeleler vermiştir. Bu mücadele esnasında köyde eli silah tutan kadın ve çocuklara taktikler vererek vatan savunmasında yerini almıştır.

Rum çetelerinin baskınları esnasında köyde parola sisteminin kullanılmasını sağlamıştır.

Cesareti ve Türk kadınına yakışır kahramanlığı sayesinde bölgedeki çetelerin korkulu rüyası haline gelen Fatma Yalçın savunmada gösterdiği üstün başarılar sayesinde halkın daha fazla zayiat vermelerini de önlemiştir. 

Parola bilmediği için farkında olmadan annesinin de bu baskınlar esnasında vurulduğu söylentileri yaygındır. Annesi Selime Yalçın’ın (54) vefatı nüfus kayıtlarında 06.11.1922 olarak geçmektedir.

Kahramanlıkları TBMM tarafından da duyulan Fatma Yalçın Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Çavuşluk unvanı verilmek üzere Ankara’ya davet edilmiş ancak günün şartlarına göre gidememiştir. 

Ölünceye kadar bir daha evlilik yapmamış olan Fatma Çavuşun çocuğu olmamıştır.

Fatma Çavuş'a dair kitabı onların kahramanlıklarını nesilden nesile aktarabilmek, unutturmamak ve bu Cennet vatanı nasıl koruduklarını bunu yaparken de neler yaşadıklarını anlatabilmek için yazdım.  Onlar Aziz vatanımıza sahip çıktılar biz de  hiç olmazsa aziz hatıralarına sahip çıkmalıydık. 

Sen Ey Türk evladı onları unutma ve unutturma! Onlarla daima gurur duy. Her biriyle ne kadar övünsen haklısın. Yolunu yolun, derdini derdin, sevdasını sevdan bil.