SAY-DER Başkan Ahmet Seven Samsunda Türk tarih kültürüne gerekli önemin verilmesi gerektiğini ifade ederek kimse hedef saptırmasın dedi.
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Batı Park sahilinde diktiği Amazon
Heykeli ile yapımını sürdürülen Amazon köyünün, Samsun'un Milli Mücadele
Şehri imajını geri planda bırakmaya başladığı ifade ediliyor. Bu duruma tepki gösteren STK lardan sonra Samsun Yazarlar Derneğinden de tenkit geldi. Milli Mücadele döneminde kentte düşmana karşı büyük
kahramanlıklar sergileyenlerin Anadolu insanının unutturulmak
istendiğini savunan Dernek Başkanı Ahmet Seven, "Kurtuluş Savaşı
yıllarında Rum çetelerine karşı mücadele veren Fatma Çavuş gibi
kadınlarımız görmezden gelinmektedir. " dedi.
Samsun'un Cumhuriyet tarihi ile ön plana çıktığını ve bu kimliğine
zarar verilmemesi gerektiğini ifade eden Samsun Yazarlar Derneği Başkanı
Seven, "Mitolojik Amazon kadınlarını ön plana çıkarmaya çalışan gündeme
taşıyan, heykellerini yapıp isimlerini şehrin muhtelif yerlerine
verenleri ne bu millet ne de tarih asla af etmeyecektir. Yunan
kültürünün parçalarını şehrimize yerleştirmek isteyenlerin amaçları
nedir? Samsun Yunan kültürüyle gündeme gelen bir şehir olmamalıdır. "
dedi
Seven,
"19 Mayıs ilçesi Dağköy Köyünde yaşamış olan ve Kurtuluş Savaşı yıllarında Rum çetelerine karşı mücadele veren Fatma
Çavuş gibi kadınlarımız görmezden gelinmektedir. Böyle kadınlarımızı göz
ardı edenleri bu millet göz ardı etmeyecektir. Amazon heykelinin yerine
asıl Fatma Çavuş ve onun gibi halk kahramanlarının heykelleri
dikilmelidir. Burası Yunan değil Türk şehridir. Ortada Amazonlarla
ilgili bir tane belge bulunamazken adım başı Türk belgeleriyle dolu bu
topraklarda efsane kültürleri öne çıkarmak şehri yabancılaştırmaktadır.
Buna da kimsenin hakkı yoktur. Sorumlular tarihten ve milletimizden özür
dilemeli, bu ayıp ortadan kaldırılmalıdır. " ifadelerini kullandı.
FATMA ÇAVUŞ'UN HİKAYESİ
Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde Dağköy'ünde yaşayan Fatma Çavuş, Milli
Mücadele ilk ateşinin yakılmasıyla eşini seferberlikle birlikte savaşa
gönderir. Kendisi de diğer kadınlar ve yaşlılarla birlikte köyde kalır.
Esmer tenli, kınalı elli 33 yaşındaki yiğit Anadolu kadını, Nebyan
Dağı'ndan köylerine soygun ve talan için baskına gelen Rum ve Ermeni
çetelerine karşı amansız bir mücadele başlatmış. Topladığı diğer
kadınları ve sakat ihtiyarlara çeşitli taktikler verip komutanlık yapan
Fatma Çavuş, Rum çeteleriyle silahlı çatışmaya girmiş ve onları
kaçırmayı başarmış. 15 yıl boyunca çetelerle savaşan Fatma Çavuş'un
gösterdiği kahramanlıklar, savaşın sona ermesiyle Atatürk'ün kulağına
gider. Atatürk de kendisini yeni açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne
davet eder. Parası olmadığı için meclise gidemez. Ama TBMM'nde alınan
bir kararla Fatma Kadın'a Çavuşluk rütbesi verilir. Fatma Çavuş, 1963
yılına kadar fakirlik içerisinde yaşar. Bazen de resmi bayramlara atı ve
mavzeri ile katılır. Rivayete göre 1963'te vefat eden Fatma Çavuş'un
mezarı köyde bulunuyor. İsimsiz ve bakımsız mezarı, 1998'de yapılarak
resmiyet kazanmış. Mezar taşındaki şu ifadeler ise herşeyi anlatıyor;
"Türk kadını, Kurtuluş Savaşı'ndaki başarılarında Dağköylü Fatma Çavuş,
görev duygusunun yüceleği ile Dağköyü'nün sesini duyurabildiği için 23
Nisan 1920'de açılan TBMM'ne çağrılmış fakat gidememiş. Daha sonra
kendisine çavuş ünvanı verilmiştir" Kahramanlarının Heykeli Dikilmeli"diyerek konuştu.