Cem Demirer’in yönetmenliğini üstlendiği filmin gösterimi, 23 Ekim Pazar günü Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleşti.
10. BOĞAZİÇİ FİLM FESTİVALİ
“MENDİREK” FİLMİNİN EKİBİNİ AĞIRLADI
10. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan ve 46. Atlanta Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan “Mendirek” filmi izleyicilerle buluştu.
Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 10. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Yarışma filmlerinden olan “Mendirek”, İstanbul seyircisiyle bir araya geldi. Cem Demirer’in yönetmenliğini üstlendiği filmin gösterimi, 23 Ekim Pazar günü Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleşti. Gösterim sonrası düzenlenen söyleşiye filmin yönetmeni Cem Demirer ve sanat yönetmeni Berke Öksüzoğlu katıldı. Söyleşinin moderatörlüğünü ise akademisyen ve sinema yazarı Murat Tırpan yaptı.
Boğaziçi Film Festivali’nde Akli Film tarafından verilecek “En İyi İlk Film Ödülü” için de yarışan filme ilgi yoğundu. İlk sözü filmin yönetmeni Cem Demirer aldı. Demirer, filmin nasıl ortaya çıktığı sorusuna her şeyin Bozcaada’da başladığı, tanıdığı ve dinamiklerini bildiği bir yer olarak hikâyeyi etkilediği yönünde cevap verdi. “Adanın izole yapısı da psikolojik bir gerilime döndürdü. Karakterin oraya ve kendi içine hapsolmuşluğu etkiliydi.” diyen Demirer, filmin çekimlerinin de oldukça uzun sürdüğünü dile getirdi. Çektikleri sualtı sahnelerinin tamamını kullandıklarını belirten yönetmen, mekân ve karakterlerin psikolojik uyumu konusunda “Deniz zaten bir bilinmezlikle; organik olarak bir boğulma ve karanlıkla geliyor.” ifadelerini kullandı.
Filmin sanat yönetmeni Berke Öksüzoğlu ise filmdeki erkek dünyasını kurarken nasıl çalıştığı sorusunu, “Senaryoyu okuduktan sonra Bozcaada’ya gidip incelemeliyiz dedim. Filmde gördüğümüz ile adadaki çok da farklı değil aslında. Bu noktada benim işim, olan gerçekliği parlatıp kadraja uyarlamaktı.” şeklinde cevapladı.
Cem Demirer’in yönetmenliğini üstlendiği “Mendirek” filmi, adada yaşayan iki balıkçı kuzenin yüzleşemedikleri karakterlerini, saklanan bir sırrı ve kuzenlerden birinin giderek paranoyak bir hal almasını konu alıyor.