Sendikacılık bitti müteahhitlik mi başladı?
Bu konutlar kimlere satılacak veya tahsis edilecek? Ya da peşkeş çekilecek?
Memur-Sen Yönetim Kurulu üyeleri bu konutlardan aldı mı?
Paraf Yapı Kooperatifini kim nasıl kurdurdu?
Fakir fukaranın, garip gurebanın bir ev sahibi olma hayallerini süsleyen TOKİ arazisine, sendikacıların deniz manzaralı lüks konut projesine tepkiler çığ gibi büyüyor.
Arazinin amacına uygun kullanılmayacağı lüks konut projesinden de anlaşılacağı üzere, satışın iptal edilerek arazinin tekrar TOKİ’ye iade edilmesi beklenilmektedir.
MEMUR-SEN Konfederasyonuna bağlı Bayındır Memur Sen bünyesinde kurulmuş olan “Paraf Yapı Kooperatifi” Aydın İli, Kuşadası İlçesi, Türkmen Mahallesi, 317 Ada, 347 parselde yer alan arsayı, 05.01.2023 tarihinde, TOKİ’den almıştır. Bu araziye “Marin Panaroma Konakları” adı verilen 1559 adet deniz manzaralı lüks konsept konut projesi, bir inşaat firması ile imzalanan sözleşmeye göre kat karşılığı yapacaktır. Sözleşme gereği; 941 daire kooperatifin, 618 daire ise yüklenici firmanındır.
Kooperatifin talihli üyeleri 4 yılda ödeyecekleri toplam 1.161.600 TL bedelle muhteşem deniz manzaralı lüks daire sahibi olabilirken; aynı daireyi yüklenici firmadan alanlar ise 7.2 milyon ile 8.5 milyon arası bir bedel ödemesi gerekiyor. Sahibinden.com sitesinde bulunan marin panaroma konakları ile ilgili bir ilanın açıklama kısmında “Bayındır Memur Sen bünyesinde kurulmuş olan………” başlayan metin, basın yayın organlarında çıkan “Kuşadası Konakları” haberlerden sonra kaldırılması dikkat çekti.
Paraf Yapı Kooperatifin web sitesinde, sözleşmesini imzalayarak yönetim kurulunca üyeliği onaylanan 761 üyeye ait Kooperatif Ortaklık Senetleri hazırlandığı belirtilmektedir. Bu proje, sendikanın tüm üyelerine duyuruldu mu? Eğer duyurulduysa, genel kurulca belirlenen ortak sayısından fazla başvuru oldu mu? Fazla başvuru oldu ise Yönetim Kurulu nasıl bir yol izledi? Örneğin kura mı çekildi? Yoksa hiç bir duyuru yapılmadan ortaklar gizli saklı mı belirlendi? Kısaca kooperatifin 761 üyesi neye göre belirlendi?
Cevabı aranan diğer bir konu da sözleşmeye göre 941 daire kooperatifin uhdesinde olduğuna göre 180 dairelik fark nasıl izah edilir? Ya mevcut üyelerin bazıları ikişer üçer daire ortaklıkları var veya 180 dairenin ortaklarının isimlerinin kamuoyunda bilinmemesi için başvuruları gizli tutuluyor. Eğer üçüncü bir izahı var ise buyurun onu da siz söyleyin.
Sendika üyelerinin konut edinmesine yönelik, kooperatiflerin kurulabileceği hem 4688 sayılı yasada hem de tüzükte belirtilmektedir. Ancak yüz binlerce üyenin daha bir tane evi bile yok iken ve bu insanların maaşlarının 2/3’nü kiraya verdiği bir ortamda, deniz manzaralı lüks yazlık konut projesi 1163 sayılı yasada karşılığı bulunan; “Kooperatifin faaliyeti; kooperatifin amacı ile sınırlı olduğu ve alınacak gayrimenkulün kooperatifin amacına uygun olması gerekir” hükmü ile çelişmektedir.
Anayasamıza göre güvence altına alınan “mülkiyet hakkı” kapsamında her vatandaşımızın mülk edinme hakkı tabiî ki de vardır. Ancak kenar mahalledeki en ucuz daireler 3 milyon, en ucuz yazlık evler 10-15 milyon bandında alınırken; emekçinin haklarını savunduğu iddiası ile ortaya çıkan sendikacıların sadece bir milyon liraya lüks yazlık konut almalarının adı, mülk edinme değil, olsa olsa rant edinme olacaktır. Kaldı ki bahse konu olan lüks yazlık konutların yapıldığı arazi, evi olmayan milyonlarca vatandaşımızın umut bağladığı TOKİ’den alınan bir arazidir.
Hazineden TOKİ’ye devredilen arazilerin, amacı dışında kullanıldığında, satışının iptal edileceği mer’i yasaların amil hükmüdür. Konut yapılmak amacıyla konut yapı kooperatiflerine, kooperatif birliklerine veya bu birliklerin oluşturduğu üst birliklere satılan taşınmazların amacı dışında kullanıldığının tespiti halinde, satılan taşınmazın satış bedelinin faizsiz iade edilerek Hazinece geri alınacağı 4706 sayılı Kanunun 7/B maddesinde belirtilmiştir. Aynı hüküm 313 Sıra No’lu Milli Emlak Genel Tebliği’nde de açıklanmıştır.
Kamu mallarının, bunların en başında hazine arazileri gelmektedir, korunması ve amacına uygun olarak kullanılması, çocuklarımıza yaşanabilir bir Ülke bırakmak için olmazsa olmaz şartlardandır. TOKİ eliyle hayata geçirilecek olan, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın 13 Eylül 2023 tarihinde açıkladığı “İlk Evim, İlk İşyerim” projesi, milyonlarca vatandaşımıza umut oldu. Sayın Reisicumhurumuzun en hassas olduğu konulardan biri, hazine arazilerinin amacına uygun olarak kullanılmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın, TOKİ arazilerinin amacı dışında kullanılmasına toleransı sıfırdır.
Dar gelirli vatandaşlarımızın kiradan kurtulup başlarının sokacakları bir ev sahibi olma hayalleri, hazineden TOKİ’ye devredilen arazilerin amacına uygun olarak kullanılmasıyla gerçekleşebilecektir. Milyonlarca vatandaşımız başını sokacağı bir evi yokken ve en az 15-20 bin lira arasında kira ödemekten belleri bükülürken; sendikacıların zevki sefaları için TOKİ arazisine lüks yazlık konut yaptırmaları ne ile izah edilebilir?
Anayasamızın 35 maddesinde; “Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” denilmektedir. Bu bağlamda amacı dışında kullanılan bahse konu olan TOKİ arazisinin satışının iptali, Anayasamızda karşılığı bulunan kamunun yüksek yararı gereği beklenilmektedir.
Yıldırım DEMİRCİ
KAYNAK: kamudannethaber.net
https://www.kamudanhaber.net/tokiden-elinizi-cekin?fbclid=IwY2xjawEiBHNleHRuA2FlbQIxMQABHSjQGMB2ShpTuMaJt7SQ1xOgIDJZTawi5MD8VlG8JWG4gSMoarpjipamFg_aem_oYVJUgXXAaG8rVVK-r-X9A