Yıllarca tekelleşme ve tröstleşme üzerinden Türk medyasını tartıştık. Medya sahiplerinin başkaca iş yapıp yapamayacağını bile konuştuk.
Medya-sermaye denklemi..!
HASAN ÖZTÜRK-YENİ ŞAFAK
Medyanın sermayesi ne ise perspektifini de o belirler.
YANDAŞ MEDYA YAFTASINI YAPIŞTIRANLAR AMERİKAN BESLEMESİ ÇIKTI
Sonra bir anda FETÖnün icat ettiği ve CHP medyasının sahiplendiği Havuz medyası ifadesiyle karşılaştık. Yandaş medya yaftasıyla karşı karşıya kaldık.
Şimdiyse bağımsız medya sıfatıyla kendilerini tanımlayan bir grup internet medyasının Amerikan vakıflarından fonlandığı gerçeğiyle bir kez daha karşı karşılaştık.
Geçen yıl tam da bu zamanlarda iplikleri pazara çıkmıştı. Amerikan beslemesi medyanın kaç kuruşluk, pardon kaç dolarlık olduklarını bir kez daha öğrendik.
AYET VE SLOGANI YAZARKEN DE AMERİKALILAR MI FONLADI SİZİ?
Amerikanın Teksas eyaletinde kurulu Chrest Foundation isimli vakıf, Türkiyedeki medya kuruluşlarına yaptığı yardımın listesini yayınladı.
Listenin en başında Ruşen Çakırın Medyascope isimli internet sitesi var. Ruşen Çakır, 30 yıl önce Fatihteki vakıf ve cemaatleri dolaşıp, Ayet ve Slogan ismiyle bir kitap yazınca meşhur olmuştu. İşte o isim, merkez medyadan tasfiye olduktan sonra sözüm ona Özgür medya kuruluşu olarak Medyascopeyi icat etmişti. Amerikalı vakıftan aslan payını kapıvermiş. İnsan sormadan edemiyor. Acaba Ruşen Çakır Ayet ve Slogan kitabını yazarken de Amerikan vakıflarınca fonlandı mı?
PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR GÜDÜMLÜ MEDYA AMERİKANIN BORAZANI OLDU
Neyse devam edelim Çakır, 2021 yılında ne kadar cukka indirdi bilmiyoruz. Ama Çakırın Medyascopesi 2016 ile 2020 yılları arasında söz konusu Amerikan vakfından tamı tamına 476 bin 720 dolar bağış almış.
Amerikan vakfının başka medya kuruluşları ile vakıflara da yardım yaptığı görülüyor. Ama bizim için bağımsızlık kisvesi altında nasıl güdümlü olunur örneğine Ruşen Çakırın sitesi iyi bir örnek.
Güdümlü medya bize bağımsız medya dersi vermeye kalkıyor!
Oysa Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi, Parayı veren düdüğü çalar biliyorsunuz.
Amerikan vakfının açıklamasından öğrendiğimize göre,Partizan olmayan ana akım medyayı desteklemekmiş amaçları! İlginç!
Soru şu, Amerikan vakfına göre ana akım medya kimlerden ya da hangi kuruluşlardan oluşuyor? Onun da cevabı yapılan açıklamada var. Deniyor ki Türk danışmanların verdiği bilgilere göre yardım yapıyoruz.
Marjinalleri, ana akım diye yutturmuşlar Amerikalılara Ya da Amerikalılar bizlere marjinalleri ana akım diye yutturuyorlar. Ne dersiniz?
MARJİNALLER MERKEZE OTURTULMUŞSA .
Şu noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum..! Bir zamanlar ana akım medya olarak tanımlanan ve kendilerini merkeze koyan ne kadar kalemşor varsa zaman içinde marjinal olduğu ortaya çıktı.
***
Anlayacağınız, Türkiyede kendilerini merkez olarak tanımlayan ancak marjinal yayıncılıklarıyla zaman zaman toplumsal infiallere bile neden olan bazı medya sitelerini Amerikan çıkarları için kullanmışlar. Amerikan vakfını yadırgayacak değilim. Onlar işlerini yapıyor.
Peki ya, teliflerinden ve maaşlarından başka hiç bir geliri olmayan bizlere yandaş, besleme, iktidar medyası, gibi bir çok sıfatı uygun gören bu arkadaşlar Amerikan vakıflarından yüz binlerce dolar yardımı alırken hiç mi utanmadılar? Hiç mi yüzleri kızarmadı? Hiç mi etik kurallar akıllarına gelmedi?
Yoksa etik, ahlak, vicdan, bağımsızlık, objektiflik kisvesi altında Amerikanın güdümünde yaşamak ve politika geliştirmek bu arkadaşların asli işi mi?
Siz karar verin!
KONVANSİYONEL VE YENİ MEDYADA AHLAK SORUNU
Türkiye bir medya cennetidir. Medya dünyasında istediğin gibi at koşturabilirsin bu ülkede. Kamu otoritesi de sana bir kere bile yapamazsın dediğinde otoriterleşme gibi sıfatlarla saldırırsın da yine de bir şey olmaz. Burası böyle bir ülke oldu!
Bir kez daha yineliyorum. Türkiyede hem konvansiyonel medyada hem yeni medyada, basın özgürlüğü kavramının içi boşaltılmıştır. Ve basın ahlakı diye bir şeyden söz etmek artık çok çok zordur. Bütün tarafların bir masada oturup Basın ahlakı ve medya özgürlüğü meselesini tartışıp karara varmak zamanı gelmiştir.
Yoksa, bugün Amerikalıların fonladıklarını, yarın Suudluların, BAEnin, İngilizlerin, İsrailin, Almanların, Rusların beslediklerini konuşuruz.
Yanılıyor muyum?
YENİŞAFAK