Medya ahlâkı, gazetecinin kendi ahlâkından ibarettir!..
KİŞİNİN AHLAKI YAPTIĞI İŞE YANSIR
AHLAKLI GAZETECİ YA DA AHLAKSIZ GAZETECİ
AHLAKSIZ GAZETECİ SAHİP OLDUĞU AHLAKSIZLIĞI VE VİCDANSIZLIĞI GAZETECİLİĞE TAŞIR.
Medya ahlâkı, gazetecinin kendi ahlâkından ibarettir!..
Medya ahlâkının çiğnenmesine yol açan elbette bir sürü etken var. Yasaların, egemen kültürün medya kurumları ve gazeteciler üstündeki baskıları, ekonomik baskılar, cangüvenliği kaygısından kaynaklanan el titremeleri, okur ve izleyicilerden gelen baskılar (Napalım okur böyle istiyor, seyirci bunlardan hoşlanıyor...), işletme çıkarları denen zorlamalar, yayının ideolojik çizgisi ile gerçek arasında sık sık patlak veren çelişkiler hep birer etken.
Keza insan etkeni var. Umur Talunun altını pek güzel çizdiği insan etkeni: ...okullarıyla, fikirleriyle, eğitimleriyle, sınıflarıyla, alışkanlıklarıyla, cehaletleriyle, çıkarlarıyla, korkularıyla, umutlarıyla, beklentileriyle, ideolojileriyle, bordrolarıyla, vicdanlarıyla, ihanetleriyle, saygılarıyla, kaygılarıyla, tercihleriyle, bilinçleriyle, bilinçsizlikleriyle, hatalarıyla, cevaplarıyla, derinlikleriyle, yüzeysellikleriyle, bayağılıklarıyla, dirençleriyle, teslimiyetleriyle, mükemmelliyetçilikleriyle, zaaflarıyla, iradeleriyle, önyargılarıyla, inançlarıyla, zevkleriyle, zevksizlikleriyle, hayat tarzlarıyla, ihtiraslarıyla, dostlarıyla, düşmanlıklarıyla, enerjileriyle, yılgınlıklarıyla, öfkeleriyle, boynu eğiklikleriyle, zekâlarıyla, yetenekleriyle, avanaklıklarıyla... insanlar var.
Ama ahlâklı bir medyayı şu ya da bu ölçüde belirleyen bu etkenlerin tümü de ancak bir medya ahlâkının mümkün olduğu iklimlerde etkili olabilirler. Türkiye medyasında, yatay ve dikey tekelleşmenin ulaştığı boyutlarda, objektif bir medya ahlâk ilkelerinden söz edebilmek için ya aşırı saf olmak gerekiyor ya da yalancı.
Bu satırların yazarı Eskişehir Anadolu Üniversitesinde medya ahlâkı dersleri veriyor. İlk derse, birkaç yıl sonra medya ordusuna katılacak gencecik delikanlı ve kızlara, Son gün söyleyeceğimi ilk günden söylemek kararındayım diyerek başladı. Bu yazıda savunmaya çalıştığı yargıyı yineledi: Bugünkü koşullarda objektif, gazetecinin kişisel tercih ve yönelimlerinden bağımsız bir medya ahlâkı mümkün değildir dedi ve sözünü Medya ahlâkı, gazetecinin kendi ahlâkından ibarettir diye noktaladı.
Bu sözü son derste de yineleyecek:
Medya ahlâkı, gazetecinin kendi ahlâkından ibarettir!..