MATEMATİĞİ ARTIK ÇÖZELİM Mİ?
Son günlerde sık sık sosyal medyada karşıma çıkıyor. Çeşitli Matematik kursları, farklı uygulanan yöntemlerden bahsediliyor. Herkes öğrenciye, okulda öğrenme yöntemlerine takılmış durumda sanki. Başlıktan da tahmin edeceğiniz gibi Matematikten bahsediyorum. Pisa sınavlarında başarısızlık, LGS, TYT ve AYT de öğrencilerimizin büyük çoğunluğunun başarısızlıkları, bir kısım öğrencinin de hatta sıfır çekmeleri söz konusu. Bu konu oldukça derin o nedenle detayına girmeyeceğim. Benim değinmek istediğim bu başarısızlığın okullara ve öğretmenlere yüklenmesi. Sizin de dikkatinizi çekti mi bilmem! Yapılan bütün çalışmalar öğrencileri ve okulları kapsıyor. Bir çok Milli Eğitime bağlı kurum bu konuda projeler yapıyor. Bu taktire şayan ve güzel elbette. Eğitim ailede başlar bunu hepimiz bilirken sadece okula ve dolayısıyla öğrenciye yüklenmenin başarı için eksik olduğunu ailelerin de dahil edilmesi gerektiğini düşüyorum. Başarısızlık yaşanmadan önce ailelerin farkında olmadan yaptığı yanlışlıkların anlatılması gerektiğine inanıyorum.
Nasıl ?
Öncelikle çocuk anasınıfı ya da ilkokula başlayıncaya kadar matematik korkulacak ders diye düşünmüyor. Fakat okula başladığında aile içerisinde yavaş yavaş okul ders konuları konuşulmaya başlanıyor. Böylece çocuk farkında olmadan matematik dersine karşı önyargı oluşturmaya başlıyor. Üstüne bir de hane halkının matematikle ilgili olumsuz bir anısı da duyduysa işlem tamam oluyor. Yani çocuk daha matematik dersi ile tanışmadan olumsuz önyargı bilinç altına yerleşiyor. Bu durumda matetiğe -1 le başlayan çocuğun doğal olarak matematik öğretmenine karşıda olumsuz düşünceye sahip oluyor. Böylece Matematik öğretmeni de derse -1 le giriyor. Hal böyle olunca derste ki en ufak anlamama durumunda matematik zaten zor ders oluyor. Öğretmen iletişimi iyi tutsa da -1 i +1 çıkarması deveye hendek atlatmak gibi oluyor. Albert Einstein’ın dediği gibi ‘Ön yargıyı parçalamak, atomu parçalamaktan daha zordur.’ Durumu kaçınılmaz oluyor.
Oysa matematik günlük hayatımızın tamda içerisinde. Araçla giderken varacağımız yere kaç saate ulaşacağımızı, evi boya adana yaparken kaç kilo boya kullanılacağını, yemek yaparken kaç kaşık salça kullanılacağını, pasta yaparken unun oranını ve daha burada sayamadığım neler neler. Bunların hepsi matematik. Bu kadar içinde yaşadığımız bilerek ya da bilmeyerek hesaplar yaptığımız şeyin adına matematik dersi deyince korkutucu oluyor.
Bu konuyu detaylıca Gazeteci Sayın Sait Gürsoy Hocam ile ele almıştık ve 17 Kasım2021 tarihinde gazetedeki köşesine taşımıştı. Sosyal medya yazılarımda, davet edildiğim okullarda velilere, Bir de Buradan Bak adlı kitabımda, KanalS de konuk olduğum programlarda bu konuyu anlatıyorum. Çocuğu matematikten soğutmak değil, çocuk daha okula başlamadan hayatın tamda orta yerinde matematik olduğunu oyunlar eşliğinde minik cümlelerle ya da evde anne ile bir ev işi yaparken anlatmak gerekiyor.
Uzun yıllar eğitimin mutfağında biri olarak diyorum ki; her konuda olduğu gibi bu konuda da önce evde ailelere görev düşüyor. Bir konuya hangi tarafından bakarsak o tarafını büyütürüz. Matematik için de aileler, okulla, derslerle ilgili olumsuz değil olumlu konuşmalar yaparak çocuğunun başarısına katkıda bulunabilir. Matematikle barışalım, yoksa başarılı olamayız.
30.11.2022
Bilsen ŞAHİN
Eğitimci-Yazar
Değerli meslektaşım, sizi öncelikle kutluyorum ve şiddetle tavsiye ediyorum;Birsen hocamın yazıların, kitaplarını ve de söyleyişlerini kaçırmayın. Başarılarınız daim olsun.Sevgilerimle... SEBAHAT KAYHAN ÖZEL SAMSUN SINAV KOLEJİ MÜDÜRÜ