Bir kuruma gidiyorsunuz.Orada çalışan hangi kurumda görev yaptığının farkında bile değil. Mesela spor salonlarında görev yapanlar İşinin erbabı olanlara sözüm yok.Ancak nereden ve nasıl gelmişlerse bilemiyorum öyle personel var ki dünyadan bihaber.
BÖYLE SAÇMALIK OLUR MU?
AHMET SEVEN
Oluyor, hem de nasıl oluyor bilseniz.
Bir kuruma gidiyorsunuz.
Orada çalışan hangi kurumda görev yaptığının farkında bile değil.
Mesela spor salonlarında görev yapanlar
İşinin erbabı olanlara sözüm yok.
Ancak nereden ve nasıl gelmişlerse bilemiyorum öyle personel var ki dünyadan bihaber.
Görev yaptıkları salonların ismini taşıyan kişileri tanımayan görevliler gördüm.
Salona gelen ve yedi yaşındaki çocuğun bile kolaylıkla tanıdığı meşhur sporcuları tanımıyor adam.
Sen kimsin diye soruyor.
Sporla alakası olmayan kişileri buralara verirseniz olacağı budur.
Yahu buralara personel görevlendirirken niçin o dünyayı tanıyan insanları tercih etmiyorsunuz?
Salonu geçtim.
Gelelim kütüphanelere.
Kütüphane personeli kütüphaneyi ziyarete gelen ünlü bir yazarı tanımak zorundadır.
Bu yaptığı işle örtüşmek anlamını taşır.
Kütüphanelerde görevlendirilecek personeli özellikle kitap okuyan ve kitap sevgisi taşıyan kimseler arasından seçmek zorundasınız.
Böyle bir uygulama var mı?
Kesinlikle yok.
Birçok kütüphaneyi tek tek gezerek gördüm ve bunun bizzat şahidi benim.
Kitapla kültürle bağlantısı olmayan kişiyi kütüphane personeli yaparsanız ondan da bundan başkası beklenmez.
Arkadaş! hangi işi yapıyorsan o işin erbabını tanıyacak ve bileceksin.
Arı isen çiçeğin ne olduğunu bilmek zorundasın.
Rastgele işler yapmanın bedelini ödüyoruz.
Ve daha da ödeyeceğiz.
Bugün Şaban Yılmaz, o Şaban Yılmaz ki Kırkpınar Başpehlivanıdır.
Ülkemizde yağlı güreşin tanınmış önde gelen isimlerinden birisidir.
Evet bugün yaptığımız sohbetinde diyor ki spor yapmak için gittiğim salonda personel beni tanımadı kimsin necisin diye soru sordu diyor
Ne diyeyim şimdi ben?
Bizim kurumlarımız hep böyle mi olacak?
Camide, okulda yaşadığı toplumdan uzak görevliler
Adama iş verilmez, işe göre adam verilir.
Bunları anlatabilmek için davul zurna çaldırmaya gerek var mı ey arif İnsanlar!