Kira mı soygun mu?
Son aylarda ülkemizin kangren haline gelen en önemli soranlurandın birisi kiraların fahiş seviyelere çıkmasıdır.
Konut yapımını birinci mesele haline getiren hükumet kiracıları korumak zorundadır.
Ev ve işyerlerinde adaletsiz bir şekilde yükselen kira rakamları masumiyetini kaybedip adeta soygun halini almıştır.
Kiralanan gayrımenkuller ticari meta olarak görülmemelidir.
Derhal bu fırsatçılığın önüne geçilmeli acil önlem alınmalıdır.
Artan kira rakamları tekrar gözden geçirilmeli kiraları fahiş bir şekilde artıranlar haksız kazanç elde etmekle bir tutulmalıdır.
Eğer böyle devam ederse konutlarda kira ile oturan vatandaşlar sokaklara düşecek, esnaflar dükkanları terk edip işlerini kaybetme noktasına geleceklerdir.
Her geçen gün kangren haline gelen bu sorun aynı zamanda bir felaketin de habercisidir.
Kiralık konut ve işyerleri zaptu rapt altına alınarak maliye bakanlığı tarafından internet üzerinde tıpkı motorlu taşıtlar vergisi gibi takip edilmelidir.
Mülk sahiplerinin kiracılarına : Ortam ne ise biz de onu uyguluyoruz. Eğer devlet isterse bunları bir sistemle takip edebilir. Ülkemizde serbest ekonomi vardır...şeklinde söylemlerine müsaade edilmemelidir.
Önce gün bir eşya taşıma firması; Öyle çık taşınma olayı var ki bizde baş edemiyoruz. Ev sahipleri çıkartmak istedikleri kiracılarına buraya oğlum-kızım taşınacak şeklinde mazeret göstererek evlerinden çıkarmaya kalkıştıklarını söylüyor.
Kiralar kesinlikle en düşük emekli aylığının yarı katını geçmeyecek şekilde belirlenmelidir.
Velhasıl kiracılar yüzyılın en zor ve çetin şartlarını yaşamaktadırlar.
Devlet kiracıların içerisinde bulunduğu bu kritik durumu masaya yatırıp bir ön evvel çözmelidir.
Yüzde yirmişten fazla artırılmayacak şeklinde önlem alınması da bir çözüm değildir.
Takip bilhassa devlet eliyle yapılmalıdır.
Eğer gerekirse kiracılık genel müdürlüğü kurulmalı takibi sağlıklı bir şekilde yürütülmelidir.
Bu soygunun önüne geçilmelidir. Vatandaş gasp edilmekten kurtarılmalıdır.