12 Eylül askeri darbesinin başındaki isim, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren; uzun yıllardır direndiği bir dizi ağır hastalığa 97 yaşında yenik düştü. Evren, tedavi gördüğü Ankara GATA'da hayatını kaybetti.
12 Eylül askeri darbesinin başındaki isim, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren; uzun yıllardır direndiği bir dizi ağır hastalığa 97 yaşında yenik düştü. Evren, tedavi gördüğü Ankara GATA'da hayatını kaybetti.
Evren'in Cumhurbaşkanı sıfatı nedeniyle her Cumhurbaşkanı'na uygulanan resmi devlet töreni ile uğurlanması bekleniyor. Evren, darbe cezası kesinleşmediği için de TSK'dan çıkarılmadı ve rütbesi er seviyesine indirilmese de, 12 Eylül darbesinden müebbet hapse mahkum edilen 17'nci Genelkurmay Başkanı olarak tarihe geçti.Türkiye, tam 35 yıl önce tarihine bir utanç vesikası olarak geçecek karanlık bir sabaha uyandı. Takvimler 12 Eylül 1980'i gösterirken duyulan tank gürültüleri, izleri bugün bile silinmeyen bir insanlık suçunun gelişini haber veriyordu. Türkiye, 27 Mayıs 1960 Darbesi ve 12 Mart 1971 Muhtırası'ndan sonra bir kez daha, "Asmayıp da besleyelim mi" diyen ruhsuz bir anlayışın yönetimine girdi.
ERDAL EREN 17 YAŞINDA ASILDI
İhtilal mahkemelerinde yapılan sözde yargılamalarda, 517 kişiye idam cezası verildi, bu cezalardan 50'si infaz edildi. 17 yaşındaki Erdal Eren'in idam kararı Yargıtay tarafından iki kere iptal edilmiş olmasına karşın, Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanarak 13 Aralık 1980'de infaz edildi.
ABD BÜYÜKELÇİSİ'NİN KRİPTOSU
Dönemin ABD Büyükelçisi'nin ülkesine gönderdiği kriptoya, "Bizim çocuklar işi bitirdi" diye geçen 12 Eylül Askeri Darbesi'nin cunta yönetimi, daha da ileri giderek "Burunlarının kanaması halinde cezaevindeki herkesin öldürülmesi" talimatını verdi. Darbenin başındaki komutan Kenan Evren, yıllar sonra katıldığı bir televizyon programında, bu emri doğruladı.
DAYANAK İÇ HİZMET KANUNU'YDU
Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in başını çektiği beş generalden oluşan cunta yönetiminin, geçen Temmuz ayında kaldırılan TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesinde yer alan 'Cumhuriyeti kollama ve koruma görevini' dayanak göstererek gerçekleştirdiği darbe, yıllar sonra da olsa şimdi yargıya hesap veriyor. Darbenin hayattaki komutanları Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, geçen yıl açılan davanın sanıkları olarak 'ağırlaştırılmış müebbet' talebiyle yargılanıyorlar.
PARTi LiDERLERİ SÜRGÜN EDİLDİ
Darbenin sabahı saat 05.30'da Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan'a, Genelkurmay Başkanı Kenan Evren tarafından, "TSK'nın yönetime el koyduğu, hükümetin feshedildiği, parlamento üyeliklerinin sona erdiğini" bildiren birer tebliğ gönderildi. Aynı sabah Ecevit ve Demirel eşleriyle birlikte aynı uçakla Hamzakoy'a, Necmettin Erbakan ise Uzunada'ya götürüldüler. Evinde bulunamayan Alparslan Türkeş ise 14 Eylül'de teslim oldu ve Uzunada'ya gönderildi.
BİRÇOK AYDIN FAİLİ MEÇHUL CİNAYETE KURBAN GİTTİ
Türkiye'yi 12 Eylül darbesine götüren süreçte, 1970'li yıllarda başlayan ve giderek tırmanan sağ-sol çatışmaları dikkat cekiyordu. Sıkıyönetim uygulamasına rağmen bu çatışmaların durulmaması ve giderek alevlenmesi, askerin darbeye zemin hazırlamak için bilerek seyirci kaldığı gerçeğini su yüzüne çıkardı. Sadece sağ ve sol grupların çatışmaları değil, art arda yaşanan suikastler de darbenin gelişini hızlandırdı. Şubat 1979 Milliyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi öldürüldü. Darbeye kadar geçen sürede, Prof. Cavit Orhan Tütengil, Ümit Kaftancıoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak, Maden-İş Sandikası genel Başkanı Kemal Türkler uğradıkları saldırılarda can verdiler.
- Cezaevlerinde 299 kişi yaşamını yitirdi.