CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Adayı iken yere göğe sığdıramayanlar şimdi linç girişiminde bulunuyorlar.
Hayatları boyunca bir kenara sakladıkları absürd kelimeleri boca ediyorlar.
Önceki gün Kılıçdaroğlu kendisini linç etme yarışına girişen gazeteciler için "satılık kalemler" ifadesi kullanmış bazılarının öfkesini üzerine çekmişti.
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olsaydı bırakın eleştirmeyi kahraman ilan ederlerdi.
Hatta bir tanesi Merzifonun meşhur yaratığı ile mukayese ederek onu aday koysalardı kazanırdı ifadesiyle kaç kuruşluk edebe sahip olduğunu ispat etmişti.
Daima söylüyoruz kim olursa olsun eleştirinin bir edebi olmalıdır.
Şimdi bu olayları izlerken aklıma İlhan Bardakçının bir yazısı geldi.
İlhan Bardakçı 1982 de yayınladığı Tarihten Bugüne isimli kitabına aldığı yazılarından birini hatırlıyorum:
6 Nisan 1814 günü tahttan çekilen Napolyon, Elba adasına sürgüne gönderilir. Fransız basını onun gitmesiyle Oh be bir deliden kurtulduk diye yazar.
-Napolyon, sürgünde bulunduğu Elba adasından kaçar. Haberi alan Fransız basını; Azgın boğa iplerini kırmış diyerek yazar.
-Napolyon 20 Mart 1815'te Paris'e geri döner. Bu defa aynı basın bakın nasıl manşet atar; Çok şükür kahramanımıza kavuştuk.
İşte Basının gerçek hali bu .
Dünden bugüne değişen bir şey yok.
Kazanırsanız kahraman kaybederseniz hain ilan edilirsiniz.
Bu olaya bir ekleme daha yapalım isterseniz.
..............................
Adı ihtilale karışan generale hakim sorar;
Suç ortakların kimlerdi.
General kaybettim eğer kazansaydım ilk suç ortağım siz olurdunuz?
.....................
Bu dünya böyledir işte kaybetmeye gelmez.
Bu böyle biline...