Kavak Belediye Başkanlığının Kavak Kardelen Düğün Salonunda gerçekleşen iftar programına katıldık.
Kavak Belediye Başkanlığının Kavak Kardelen Düğün Salonunda gerçekleşen iftar programına katıldık.
Yoğun bir davetli topluluğunun katılımıyla gerçekleşen iftar programı gayet samimi bir havada geçti.
İftar yemeklerini dostları bir arada gördüğüm için önemsiyorum.
Birlik ve beraberliğin tesisi anlamında önemli bir değer taşıyor.
Ramazan ayı boyunca binlerce insan bir araya gelerek en azından selamlaşıyor birbirlerine hal hatır soruyor.
Her biri zincirin birer halkası gibi birbirlerine daha bir kaynaşıp kenetleniyor.
Her zaman olduğu gibi bugünlerde bu birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyacımız olduğunu söylemeliyim.
Her iftarı bayramdan önce bir bayram veya bayrama hazırlık olarak görüyorum.
Dinimizin gerekleri arasında sılayı rahim önemli bir yer alır.
Yani akrabaları dostları hatırlamak...Ziyaret etmek.
Yemeğe Başta Kavak ilçe Kaymakamı H. Hasan Gökpınar, AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, İlçe Başkanı Bülent Yüksel, Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri ve İlçede görev yapan kurum çalışanları katıldı.
İmkân buldukça ve samimiyetlerini gördükçe böyle toplantılara katılmaya gayret ediyorum.
Özellikle siyasilerin vatandaşların masalarına giderek selam vermesi güzel bir davranış.
Ancak İlçede Devleti temsil eden başta ilçe kaymakamı olmak üzere bürokratların yani ilçe yöneticilerinin böyle bir davranış sergilememesine üzüldüm.
Sayın Cumhurbaşkanımız yıllardır bunu tavsiye ederken neden hala donuk kalıyorlar anlamakta güçlük çekiyorum.
Yalnız ben mi elbette vatandaşlar da aynı düşünceleri ifade ediyorlar.
Yönetiminden sorumlu olduklarınıza uzak ve yüksekten bakma hakkını nereden alıyorlar?
Bunu şahsi psikolojilerine bağlıyorum.
Bu anlamda sıcak davranışlarından dolayı Kavak Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlunu tebrik ediyorum.
Herkesi kapıda karşıladığı gibi daha sonra da her biriyle ilgilenmeye çalışması hoştu.
Sadece Kavak'ta değil ülkemizin genel bir sorunu bu.
Kaymakamlar güya ağır abi rolüyle hareket ediyorlar.
Bunu yapanlar ağırlıkla izah edilmez, bilakis o davranışa ego denilir.
Eğer kaymakamlar bunu yapmış olsalardı bürokratlar da aynı şeyi yaparlardı.
Vatandaş olmazsa idareciler de olmaz.
Bugünkü makam ve mevkilerini onlara borçlular.
Ülkemiz genelinde kaymakamlarımızın yaşı oldukça genç.
Daha önlerinde uzun bir yol var.
Temenni ederim ki vatandaşlara karşı daha samimi ve sıcak davranışlar sergilerler.
Ben ağır abi rolünde idareci yerine samimi güven veren ve yaptığı işin farkında olan idarecilerden yanayım.
Halk eline mikrofonu geçirince kelimelerin en güzelini seçerek konuşmaya çalışan değil, idare ve sorumluluğunu taşıdıkları vatandaşın her biriyle birebir kaynaşan idareciler istiyor.