Oyun kurucuların Gezi Parkı ile başlattıkları hükümeti devirme planını 17-25 Aralık darbe girişimleri izledi. Her iki oyun da başarısız olunca şimdi devreye üçüncü ve son plan eklendi. Bu kez sahnede Gezi ekibi ve Fethullah Gülen grubu var. Kirli ittifakın ise tek planı var: Recep Tayyip Erdoğan ve ekibini tasfiye etmek...
Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni ve köşe yazarı İbrahim Karagül bugünkü köşesinde terör dalgası ve Gezi-Paralel ittifakını ele aldı. Karagül'e göre, son koz oynanacak ve üçüncü deneme başlıyor. Hedef ise Erdoğan ve ekibini tasfiye etmek! Yine Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan'a göre de yaşananlar 2. Gezi'nin ayak sesleri...
İşte yeni kirli oyunun başladığını söyleyen Karagül'ün yazısındaki çarpıcı bölümler;
"Seçimden önce Gezi benzeri, daha çok mezhep kimliği üzerinden büyük bir kriz planladıklarını, Gezi ve 17 Aralık darbe girişiminin başarısızlığından sonra son kozlarını oyuna sokacaklarını biliyorduk. Defalarca bu tehlikeye dikkat çektik. Aslında Türkiye'yi tanıyan, cepheleri tanıyan, ittifakları bilen, Türkiye'nin vesayetten kurtulma mücadelesini ve bu mücadeleyi sabote etmeye çalışanları bilen herkes aynı endişeyi taşıyordu.
ÇOK ÇİRKİN BİR OYUN TEZGAHLANDI
Gezi projesi, Türkiye'de Alevi isyanı çıkarmaya ayarlı bir çokuluslu müdahaleydi. Arkasında kimlerin olduğunu, Avrupa'daki Alevi örgütlerini hangi ülkenin istihbarat teşkilatının yönettiğini, bu ülkenin Türkiye içindeki ortaklarıyla bu sokak terörünü nasıl finanse edip yönettiğini, içerideki sermaye gruplarının ne tür roller üslendiğini artık Türkiye'de herkes biliyor. Erdoğan ve ekibini tasfiye etmek ve bu siyasi harekete yönelik toplumsal desteği cezalandırmak için çok çirkin bir oyun tezgahlandı.Türkiye kamuoyu bu şeytanlığı erken farketti ve o çokuluslu müdahaleyi boşa çıkardı.
HEDEF ERDOĞAN VE EKİBİ
"Bu başarısızlık 17 Aralık darbe girişimini getirdi. Çokuluslu müdahalenin arkasındaki oyun kurucular bu sefer Fethullah Gülen grubunu devreye soktu. Sistemin sinir uçlarına kadar yerleşen bu yapıya bir ihale verildi. O da Erdoğan ve ekibini tasfiye etmek, Türkiye'nin vesayetten kurtulma mücadelesini boşa çıkarmaktı. Muhafazakar bir hükümete karşı cemaat görüntüsü altındaki muhafazakar bir yapı, bir tür istihbarat teşkilatı gibi kullanıldı. Arkasındaki güçler yine aynıydı ve bugün devam eden davalar ve soruşturmalar bu güçlerin, yapılan organizasyonun, şebekenin ne olduğuna dair toplumsal kanaati netleştirdi."
BU SEFER İTTİFAK DAHA GENİŞ
"Üçüncü deneme yeni başlıyor. Bu sefer ittifak daha geniş. Gezi ve 17 Aralık sabotajcıları birleşti, tek bir hareket noktası oluşturdu. Geleneksel muhalefet yapılarının tükendiği, yeni bir siyasi söylem ve toplumsal proje üretemediği bir dönemde marjinal muhalefeti tek çatı altında birleştirenler, bu sefer çatının içine 17 Aralık darbecilerini de yerleştirdi. Daha büyük bir çatı oluşturuldu. Hem sokaklar üzerinden hem de sistem içinde aynı anda düğmeye basılabiliyor, senkronize eylemler, saldırılar yapılabiliyor artık."
Yusuf Kaplan ise yazısında 2. Gezi'nin ayak seslerinin olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye'yi uyarıyor.
ÜRPERTİCİ HADİSELER
"KaranIık eller, önce ülke genelinde elektriği kestiler, sonra Balyoz'a bilet kestiler ve bütün Balyoz sanıklarına yol verdiler! Ardından karartacağı sanılan Berkin Elvan davasını aydınlatacağı anlaşılan cesur bir savcının biletini kestiler! Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit ettiler! Savcı, davayı aydınlatmak için oldukça kararlı. Ama terör örgütü, davanın aydınlatılmasını istemiyor! Neden acaba? Bu soru önemli. Nitekim rehin olayı sırasında teröristleri ikna etmek için olağanüstü çaba gösteren Berkin Elvan'ın babası, teröristlere "biz intikam değil adalet istiyoruz! Siz benim çocuğumu benden daha çok düşünemezsiniz, savcı'yı serbest bırakın!" diyor ama teröristler tınmıyorIar bile! Ve savcı'yı infaz ediyorlar! Yetmiyor! İkinci gün, İstanbul'da Emniyet'e bir saldırı gerçekleştiriyor bu terör örgütü bu kez!"
TÜRKİYE, PARÇALANIR!
"Burada iktidarıyla, muhalefetiyle, medyasıyla ve halkıyla bütün Türkiye'yi uyarıyorum:
Eğer bir Alevî meselesi hortlatılırsa, çözüm süreci biter, Türkiye, parçalanmanın eşiğine sürüklenir Allah korusun! Bir kaç gündür yaşadığımız anormal hâdiseler, 2. Gezi'nin ayak sesleri gibi geliyor bana. Herkesin, bütün kesimlerin basiretle, ferasetle ve sağduyuyla hareket etmesi gereken zor zamanlardan geçiyoruz. Türkiye'nin kaos ortamına sürüklenmesi için ellerini ovuşturan fitneci-fesatçılar ve hainler var bu ülkede! Bu alçaklara fırsat verilmemeli!"
Kaynak : Haber7