Karadeniz Samsun ve Güreş

Yıllar öncesini bir hatırlayalım.

Karadeniz Bölgesinde heyecan ve coşku dolu karakucak- yağlı güreşleryapılırdı.

İçlerinde çok sayıda başpehlivan vardı.

Halk onları sever ve sayardı.

Pehlivanların hayranları onları izleyebilmek için aylar öncesinden gün sayar mutlaka seyretmek isterdi.

Nesilden nesile hikâyeleri anlatılırdı.

Güreşler bugün olduğu gibi tiyatro sahnesine benzemezdi.

Gerçekti gerçekçiydi.

Takipçileri de tiyatro salonlarında izler gibi izlemezlerdi.

Neyse bunları geçelim.

Son yıllarda Kırkpınarda adından sık sık söz edilen pehlivanlarla karşılaşmaktan büyük gurur duyuyoruz.

Ancak?

Evet, ancak bu pehlivanlarımızın artık yerlerini dolduracak yeni nesil pehlivanlar yetişmiyor.

Yerlerini alacak pek fazla güreşçimiz yok.

Zaten var olanlarda memleketleri adına güreşmiyor.

Kırkpınarda Samsun adına güreşen kaç pehlivan var!?

Yok, çünkü Samsunun çocukları başka şehirler adına güreşiyor.

Zira ekmek kapısı o şehirlerde açılıyor.

Yani Samsun güreşçisine sahip çıkmıyor.

Oysaki Samsun bir zamanlar er yatağı ve Pehlivanlar şehri olarak anılıyordu.

Bir de Antalya' ya bakın.

Yağlı ve Karakucakta söz sahibi olmanın sevinç ve coşkusunu yaşıyorlar.

Yediden yetmişe güreşe ve güreşçilerine omuz veriyorlar.  

Akdeniz denilince akla güreş geliyor.

Kıyaslama yapıldığında bu hususta Samsunun karnesinin bırakın kırık notu bomboş kaldığını görürsünüz.

Böyle giderse yakın gelecekte Kırkpınar'da adımızı anacak pehlivan bulamayacağız.

Samsun Belediyeleri el ele verip güreşe omuz vermelidirler.

Öyle yılda bir kere festivallerle ben yaptım oldu diyerek geçiştirmemelidirler.

İşin reklamında değil özün de yer almalıdırlar.

Yaparlarsa ne al.

Yapmazlarsa iki elimiz yakalarında olur.

Zira güreş bizim Atasporumuz yani  Milli Sporumuzdur.

Kendi güçlerine gire katkıda bulunanlara teşekkür ediyorum.

Fakat yapabildikleri halde pas geçenlere asla hak vermiyorum.

Bunun mazereti yoktur.

İş yalnız bununla mı sınırlı?

Elbette bununla sınırlı değil.

Güreş sevgisi vatandaşa yansıtılmalı.

Ruhuna işleyecek.

Milli sporlarımıza ilgi göstermek milli görevdir.

Vatan görevidir.

Vatandaşlık görevidir.

Anlayabilen olmuşsa şayet, ben anlatabildiğimi sanıyorum.