Cumhuriyet tarihinde çok partili döneme geçtikten bu güne kadar çeşitli dönemler gördük. 1960'ta demokrasinin gücüne halkın sevgisine tahammül edemeyenler bir araya gelip iktidardaki Demokrat Partiyi devirmekle kalmamış liderini de hunharca idam
Cumhuriyet tarihinde çok partili döneme geçtikten bu güne kadar çeşitli dönemler gördük.
1960'ta demokrasinin gücüne halkın sevgisine tahammül edemeyenler bir araya gelip iktidardaki Demokrat Partiyi devirmekle kalmamış liderini de hunharca idam etmişlerdi.
Çünkü bu zihniyetin çizdiği sevgi barış demokrasi ölçüleri kendi usullerine göre belirleniyordu.
Benim sevgim ona uymuyordu.
Onun sevgisi barıştan öte kin ve öfke kokuyordu.
Kalp sol taraftaydı.
Kalbimiz bu yüzden ağrıyordu.
Bu sol taraftakilerden hep bu ülkeye sancı geliyordu.
Ne zaman sol taraf rahatsız olsa ülkenin başı karnı ağrıyordu.
Zira hastalık için her türlü malzemeleri hazırdı.
Demokratik yollardan sahip olamadıklarını sancılı yollarla hastalıklar üreterek ele geçirmek istiyorlardı.
Bunu alışkanlık haline getirmişlerdi.
Şimdi 2015'teyiz.
Türk Demokrasisi bu süre içerisinde çetin fakat ciddi sınavlar verdi.
İstekleri yerine getirilmeyince barış sözcüğünün altında ülkeyi kan gölüne çeviren zihniyete karşı dik durmak gerekiyordu.
Üstelik bu zihniyetin beslendiği kaynaklar bizden değildi.
Halk üzerinde nasıl algı oluşturulur bunun provasını yıllarca yaptılar.
Sanatçı kimliği altında militan yetiştirdiler.
Film ve tiyatrolarla oluşturdukları algıları insanların damarlarına zerk ettiler.
Medyayı ele geçirip köşelere düğmeye basılınca ne yazacaklarını önceden bilen yazarları oturttular.
Spikerlerin arkasında suflörlük yaptılar.
Elbette bu duvarı aşıp geçmek öyle kolay değildi.
Sel akarken yalnız çalıyı yaprağı götürmez.
Ona hazır olan ve hazırlıksız bulunan değerleri de sürükler götürür.
İşte bunların düğmeye basınca oluşturdukları sel içerisinde bizden olanlarda bulunacaktı.
Kananlar aldananlar?
Yarın keşke deyip başını taşa vuracak olanlar?
Maneviyatçı muhafazakar, vatan millet bayrak sevgisiyle dolu olanların bunların yanında ne işi vardı?
Bu hangi ahlaka örfe geleneğe akideye sığardı?
Şimdi yine aynı oyun sahnede.
AK Parti dışında hareket edenlerin tamamının bunların istediği noktaya yönlendirildiğini anlamamak hiç de zor değil.
Eğer akıl tutulması yaşamıyorsa nefsinin körlüğüne kurban gitmemişse aklı başında olan herkes bunu anlayabilir.
***
Bu millet çok savaşlara girdi.
Düşmanını bildi dostunu tanıdı.
Çanakkale'de denize dökemeyip yıkamadıkları bir milleti içeriden yıkmaya çalışıyorlar.
Yine yedi düvel varını yoğunu bu işe kullanıyor.
1 Kasım Seçimleri "Çanakkale geçilsin mi geçilmesin mi? Kararıdır.
1 Kasım Seçimleri demokrasinin bağımsızlık sınavıdır.
Ve bu seçimler kem küm yapma zamanı değildir.
Mesele millet bayrak vatan meselesidir. Bunun için de 1 Kasımda oyların yeri Ak Partidir.
***
Dikkat bu vatana yine sol taraftan geliyor sancılar?Sola dikkat.
1 Kasımda mensubu bulunduğun parti aşkına değil?Vatan millet bayrak aşkına?Tek başına iktidar için oylar AK Partiye?
Hala anlamadın mı bunlar yine eski onlardır
Ezanı susturup Türkçe okutanlar, darbelerle demokrasiye kan kusturanlar, milletini ezenler, barış diyerek ülkeyi yağmalayanlar...Yine aynılardır...Zihniyet aynı...