Haftanın Röportaj Konuğu: Şair - Hasan AKBAŞ

“YÜCE HALKIMIZDAN İSTEDİĞİM KİTAP HALİNE GETİRDİĞİMİZ ŞİİRLERE SAHİP ÇIKMALARIDIR. OKUMA ALIŞKANLIĞININ YAYGIN HALE GETİRİLMESİ İÇİN GAYRET GÖSTERİLMESİDİR. BU ŞİİRLER KOLAY YAZILMIYOR, GECELERİ UYKUMUZDAN KALKIP ŞİİR YAZDIĞIMIZ OLUYOR. ÖMÜR BOYU OKUYUN LÜTFEN.”

Hasan Akbaş kalemini yıllarını verdiği madenlere, madencilere adamış. Onların acılarını, bilinmeyen yanlarına ayna olmuş bir şair. Bu haftaki konuğum Kültür bakanlığı Halk şairi, söz yazarı, duyarlı ve yeri geldiğinde çocuklar için şiir yazacak kadar hisli bir gönül insanı. Keyifli okumalar dilerim.

Hasan Bey röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.  Röportajımıza başlarken, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Hasan Akbaş kimdir?

Ben de size teşekkür ederim sanata ve sanatçıya verdiğiniz değer için.

Hasan AKBAŞ kimdir? Trabzon Araklı Ayvadere köyü (Aho) 15.03.1953 doğumluyum. Babam Zonguldak'da Maden işçisi olduğu için 7 yaşında ailece Zonguldak'a yerleştik. İlkokulu ve Ortaokulu Kilimli de Sanat Okulunu Zonguldak'da okudum. Daha sonra Karadon Atölye ’de Kompresör ustası ve Şefi olarak iş başı yaptım 25 yıl çalıştıktan sonra bu kurumdan resen emekli oldum. Bir oğlum, bir kızım ve üç de torunum var.

Biz sizi şiirleriniz ile tanıyoruz. Şiir ile ne kadar zamandır meşgul oluyorsunuz, bu bir ifade biçimimi, bir ihtiyaç mı? Şiir sizin için nedir, ne anlama geliyor.

Şiire Emekliye ayrıldıktan 11 yıl sonra 2013 başladım. 8 yıl oldu, çok kısa zamanda beklenmedik başarıya imza attım. Kültür ve Turizm Bakanlığına kayıtlı Halk Şairiyim. Birçok şiirim bestelendi ve besteledim. 

Şiir içimdeki duygularımın dışa vuruşudur. Şiir yaşanmış gerçekleri dörtlükler halinde kısa anlatım şeklidir. Aşık tarzı Hece veznini tercih ettim.

Sizinle değişik kitap fuarlarında, kültürel etkinliklerde beraber olduk. Zaman zamanda madenci kıyafeti ile etkinliklere katılarak ortama bir güzellik kattığınızı düşünmüşümdür hep. Madencilerin hayat hikâyelerini, yaşadıkları duyguları konu edinen şiirlerinizi 'Madencinin Feneri' adlı kitapta topladınız. Bu eser nasıl ortaya çıktı bahseder misiniz?

Şiir yazmaya başladığım andan itibaren duygularımı Madenciler üzerine ele alıp yazmaya çalıştım. Madencilerin iş kazaları, Grizu patlaması, göçük gibi yaralanma ve ölümle sonuçlanan bu acılara yakından tanık olmam itibarıyla yaşanmış gerçekleri yazma ihtiyacı duydum. İlk şiirlerimden biri Bestesini yaptığım "MADENCİNİN TÜRKÜSÜ". Daha sonra bestelediğim “GİTTİM MADEN OCAĞINA” Türküsünden sonra TRT Radyo Sanatçısı İmran Koç hocamın Bestesi  “KARAEMAS HALKIN MALI” Türküsü ile 3 adet Madenci şiirim Türkü oldu. 20 den fazla madenci şiirim bulunuyor.

İlk şiir kitabımın adını MADENCİNİN FENERİ koydum. Kitap Fuarlarında madenci elbisesini giyerek kitap imza gününde halk ile buluştum. Madencinin tanıtımını yaparak Zonguldak'a ve Madenci kardeşlerime vefalı olmaya çalıştım.

Madencileri anlamak için MADENCİNİN FENERİ şiir kitabımın okunması gerekiyor.

Çocuklar için şiirler de yazdınız. Çocuk şiiri yazmak zor mudur, çocuklar için yazdığınız şiirleri hangi duygular ile yazıyorsunuz?

Çocuklar için yazdığım şiirler, çocukların seviyesine inerek çocuksu duygularımı anlattığım her konuyu içine alan şiirlerden oluşuyor. Bunlardan bazıları Kızılay, Yerli malı, Trafik, Öğretmen, Orman sevgisi, Emniyet mensubu, Bayrak, Anne baba sevgisi gibi konu başlıklarından oluşuyor. Çocuk şiiri yazmak benim için kolay olmadı. Yazdığım Şiirlerimi İlkokul, Ortaokul ve Eğitim fakültesinden Doçent Dr. Arkadaşlarım tarafından ön inceleme yapıldıktan sonra Kitap olarak yayınladım. İlk Çocuk şiir kitabım " ÇOCUKLARIN HAYALİ "

Madenciler ve çocuklar için yazdığınız şiirlerin dışında ele aldığınız, değindiğiniz konular nelerdir?

Birçok konuda duygularımı şiir olarak ifade edebiliyorum bunlardan Aşk, Anne, Baba, Deprem, Sel felaketi, Orman yangınları ve Ölümlerle ilgili şiirlerim mevcut.

En sevdiğiniz, sizi etkilemiş şairler var mı? Varsa bunlar kimlerdir?

Şairler benim için değerlidir. Beğendiğim birçok şair var. Bunlardan bazıları Cemal Safi, Nazım Hikmet, Orhan Veli, Sabahattin Ali, Abdürrahim Karakoç.

Günümüz insanının gündemi her gün değişen hayat koşturmacası içinde şiire yeterince vakit ayırdığını düşünüyor musunuz?

Günümüz insanları hayatın zorlukları içinde mücadele ederken şiire yeterince zaman ayıramıyorlar. Kitap okuma alışkanlığı maalesef çok düşük.

Sizce şair mi doğulur yoksa sonradan da öğrenilerek şair olunabilir mi? Bu bir his yoğunluğu mu, yoksa eğitim ile şair olunabilir mi?

Bence Şair ruhu olmalı ilham olmalı his yoğunluğu olmalı. Eğitimle Şair olunmaz.

Bundan sonrası için çalışmalarınız, projeleriniz var mı?

Duygularımı şiir olarak yazmaya devam edeceğim

Son olarak, sevdiklerinize, gençlere, toplama şiir severlere söylemek istedikleriniz nelerdir?

Yüce halkımızdan istediğim kitap haline getirdiğimiz Şiirlere sahip çıkmalarıdır. Okuma alışkanlığının yaygın hale getirilmesi için gayret gösterilmesidir. Bu şiirler kolay yazılmıyor, geceleri uykumuzdan kalkıp şiir yazdığımız oluyor.

Ömür boyu okuyun lütfen.

Kitap dinlendirici ve iyileştiricidir. Sizi birçok olumsuzluklardan korur.

Hasan Bey bu güzel sohbet için çok teşekkür ediyorum.

Bende teşekkür ederim.

Samsun Yazarlar Derneği Röportajlar dizisi