Haftanın Röportaj Konuğu: Eğitimci- Seyfi GÜNAÇTI

Bu haftaki röportaj konuğum yıllarını eğitime adamış bir öğretmen, toplumsal sorunlara değinerek bir duyarlılık oluşturmayı hedefleyen değerli bir yazar dostum olan: Seyfi GÜNAÇTI. Keyifli okumalar diliyorum.

 

“YAZMAK İÇİN ORTAM ÖNEMLİ. SESSİZ VE GÜRÜLTÜSÜZ ORTAM BENİM İÇİN EN UYGUNUDUR. KONU VE CÜMLELER AKLINIZA GELDİĞİNDE ONU HEMEN YAZIYA GEÇİRMELİSİNİZ. “SONRA YAZARIM” DİYE ERTELERSENİZ AYNI CÜMLELER AKLINIZA GELMEZ, DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ AYNI İSABETLE İFADE EDEMEZSİNİZ.”

 

“HANGİ YAŞTA OLURSA OLSUN HERKESE OKUMALARINI VE OKUMAYA ZAMAN AYIRMALARINI TAVSİYE EDİYORUM. KİTABIN İSMİNE BAKARAK “BUNDAN BİR ŞEY ÇIKMAZ” DENİLMESİN. OKUMADAN KİTAP HAKKINDA HÜKÜM VERMEK DOĞRU OLMAZ.” 

 

 

Celalettin Tutkun: Öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim değerli hocam. Sizi daha yakından tanıyabilmek adına soruyorum. Seyfi Günaçtı Kimdir?

 

Seyfi Günaçtı: Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinin Şahmelik Köyü’nde 1953 yılında doğmuşum. Beni nüfusa 1 yıl küçük yazdırmışlar. İlkokulu köyümde okudum. Devlet Parasız Yatılı sınavlarını kazanarak okumak için Adana’ya gittim. 1964-1969 yılları arasında Adana İmam Hatip Okulu’nda okudum. Sonra Adana’daki Karadenizlileri Trabzon’a gönderdiler. Haziran 1970’de Trabzon İmam Hatip Okulu’ndan mezun oldum. Aynı yıl fark derslerini vererek Eylül 1970’de Trabzon Lisesi’nden de diploma aldım.

 

Hep “İmam Hatip Okulu” demem yanlışlık değildir. O yıllarda İmam Hatip Okullarına lise hakkı verilmiyordu. Bu sebeple isimleri ‘İmam Hatip Okulu’ olarak geçiyordu.

 

1970-1974 yılları arasında İzmir Yüksek İslam Enstitüsünde okudum ve oradan mezun oldum. Atamam yapılıncaya kadar 1974-75 öğretim yılı ilk yarısında Zonguldak İmam Hatip Lisesi’nde yarım dönem ücretle İngilizce derslerine girdim. Mart 1975’te askere gittim. Çorlu-Ulaş’ta 54. Zırhlı Alayda Tank Asteğmen olarak vatani görevimi yaptım. 31.08.1976 tarihinde Tank Teğmen olarak terhis oldum.

 

Öğretmenlik Görevlerim:

 

1) 21.10.1976-20.07.1978: Ordu Gölköy İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretmeni ve Müdür Yardımcısı

2) 21.07.1978-24.07.1981: Rize Çamlıhemşin İmam Hatip Lisesi Müdürü

3) 27.07.1981-05.03.1985: Samsun-Terme İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretmeni, Müdür Yardımcısı ve Müdür Başyardımcısı

4) 05.03.1985-09.01.1990: Terme İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü

5) 09.01.1990-28.10.1992: Terme İlçe Milli Eğitim Müdürü

6) 20.01.1993-Mart 1994: Çarşamba Kız Meslek Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni

7) Nisan 1994-Ağustos 1994: Bayburt-Aydıntepe İlçe Milli Eğitim Müdürü

8) Ağustos 1994-Ağustos 1997: Çarşamba Kız Meslek Lisesi Din K. ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni

9) Eylül 1997-30.06.2015: Terme Bülent Çavuşoğlu Anadolu Lisesi DİKAB Öğretmeni

10) 30.06.2015-16.11.2018: Terme Fatih Anadolu Lisesi DİKAB Öğretmeni

 

16.11.2018 Tarihinde yaş haddinden emekliye ayrıldım.

41 yıldır Terme’de oturuyorum. Evliyim; iki kızım var.

 

Değerli hocam, biz sizi kitaplarınız ile tanıyoruz. Yazmak ile ne kadar zamandır meşgul oluyorsunuz? Bu bir ifade biçimi mi, bir ihtiyaç mı? Yazmak sizin için nedir, ne anlama geliyor?

 

Yazmayı seviyorum. Lisedeyken kompozisyonum iyiydi. Yaz tatillerinde arkadaşlarla birbirimize uzun mektuplar yazardık. “Yazmak, bir çeşit kendimi ifade etme biçimi” diyebilirim. Zaman zaman yanlış bulduğum uygulamaları, bir mektupla ilgili kurumlara bildirmişimdir. Çok beğendiğim bir çalışmayı takdir ettiğimi belirtmek için de yazdığım olmuştur.

 

Yazmak; hem kendimi ifade etmek hem de benim için bir rahatlamadır.

 

Konularınızı hangi olaylardan seçiyorsunuz?

 

Sürekli yazmaya, Mayıs 2006’da Terme Bilgi Gazetesinde başladım. Konuları güncel olaylardan seçiyorum. Bir gezi, takip ettiğim bir program ya da deneme tarzı yazılar da olabiliyor.

 

İlk kitabınız: ‘Bakış Açısı’. Kitabınızdan da bahseder misiniz? Hangi nedenlerden ortaya çıktı? Konusu ve mesajı nedir?

 

Terme Bilgi Gazetesi’nin kurucusu ve ilk sahibi rahmetli Eyüp Şentürk, Terme İmam Hatip Lisesi’nden öğrencim olur. Yazma konusundaki isteğimi ve yazılarımdan bazılarını biliyordu. Gazetesinde yazmam için beni o davet etti. “Ara sıra bir şeyler yazarım” dedim. Gazetesinde bana bir köşe verdi. Köşemin adını bu yüzden “ARA SIRA” koymuştum. Meğer yazmaya başlayınca bırakılmıyormuş. Ya da yazmak istediğim çok konu varmış. Sonrasında da yazmaya devam ettim. Bu sefer de köşemin adını değiştirmem icabetti. Adını “Bakış Açısı” koydum. Yani “Olaylara ve dünyaya benim bakışım budur” demek istedim. ‘Bakış Açısı’ isimli kitabım, Bilgi Gazetesindeki köşe yazılarından seçtiğim yazılardan oluşmaktadır.

 

Aslında kitap bastırma fikrim yoktu. Bir öğretmen arkadaşımın (Selim Eroğlu) önerisi ile yazılarımı kitap haline getirmeye karar verdim. Sonra diğer kitaplar geldi:

 

1.Bakış Açısı, Terme, Mayıs 2011,182 sayfa

2.Geçmişten Günümüze, Şubat-2013, Erol Ofset-SAMSUN, 224 sayfa

3.Türban Diye Diye (inceleme) Kasım-2013, Bilgi Matbaası-TERME, 271 sayfa

4.Dünden Bugüne TERMESPOR (Araştırma): Kasım 2018, Erol Ofset-Samsun, 295 sayfa

 

Bugüne kadar sizi etkileyen yazarlar, edebiyatçılar kimler?

 

Gençliğimde iyi bir Tercüman Gazetesi okuyucusuydum. Ahmet Kabaklı, Ergun Göze, Necmi Tanyolaç gibi hemen bütün yazarları beğenerek okurdum. Ancak esprili anlatımıyla Rauf Tamer farklıydı. Birisi, adını vermeden onun yazısından bir bölüm okusa, “Bu, Rauf Tamer’in yazısı olmalı” diyebilirdim. Sonrakilerden Selahaddin Duman’ı da zevkle okurdum. Ne dediklerini öğrenmek açısından benim görüşlerime aykırı yazılar yazanları da okurum.

 

Milli ve manevî değerleri öne çıkaran, sade ve akıcı anlatımıyla hikâye yazarımız Ömer Seyfettin’i de beğenerek okumuşumdur. Öğrencilik yıllarımda Reşat Nuri Güntekin, Kerime Nadir, Oğuz Özdeş, Abdullah Ziya Kozanoğlu ve Mehmet Turhan Tan’ın da hayli kitabını okudum. Şimdi daha çok siyasi, tarihi ve ilmî eserleri okuyorum.

 

Köşe yazıları da yazıyorsunuz şu an. Güncel, toplumu alâkadar eden konularda nelere değiniyorsunuz?

 

Güncel yazılara gelince, daha çok olumsuzluklara dikkat çekmeyi istiyorum. Caddelerin ve çevrenin kirletilmesi, haksızlıklar, adaletsizlikler, edebe aykırı giyim ve davranışlar çoğunlukla işlediğim konular arasındadır. Bu haftaki yazım, ‘Çevre kirliliği ve edebe aykırı giyim’ üzerineydi. Olumlu yorumlar aldım. Bir okuyucum; “Mükemmel bir yazı hocam, Benim de içimden birileri bu konuyu dile getirse diye geçiyordu” demiş.

 

Bir eğitimci olarak, kitap insan için ne kadar gerekli; kitap ve okumak, hayatımızın neresinde duruyor?

 

Kitap okumanın önemini belirtmeye gerek yok. Çocukluğumdan beri okurum. Babam, kasabamızın haftası olan pazartesi ve Perşembe günleri kasabaya giderdi. Her seferinde mutlaka bir gazete getirirdi. Hayvanları otlatırken ben o gazeteleri reklamlarına kadar okurdum. Gazetelerde ‘Küçük ilanlar’ diye bir bölüm olurdu. Beni ilgilendirmese de okurdum. Radyo programlarında ‘İtalya’dan müzik’ diye bir bölüm olduğunu da hatırlıyorum. Tabii o müziği hiç dinlediğim olmadı.

 

Ben, dört yıllık orta kısmı ve lisenin 1 yılını Adana İmam Hatip Okulu’nda okudum. Okulun zengin ve bugün bazı ilçelerde dahi göremediğim düzenli bir kütüphanesi vardı. Başta roman ve hikâye olmak üzere o kütüphaneden çok kitap okudum. Biliyorsunuz, internette aradığınız hemen her şeyi bulabiliyorsunuz. Ancak internet bana göre asla kitabın yerini tutmaz.

 

Eski baskı kitaplar daha önemli. Onları korumalıyız. Yedi sene kadar önce Samsun Halk Kütüphanesinden bir kitap alıp okumuştum. İki sene sonra o kitabı tekrar aradığımda bulamadım. Görevliye sorduğumda, “O kitap 1946 basımıydı, yani eskiydi. Milli Emlâk’a (geri dönüşüme) gönderdik” cevabını alınca hem şaşırmış hem de üzülmüştüm. Konuyu danıştığım müdür de yaptıklarını, gayet normalmiş gibi anlatmıştı. Şimdi o kitabı Samsun’un bütün kitapçılarında arasam bulamam.

 

“Üniversite sınavında başarılı olmak için ne yapmalıyım?” diye soran öğrencisine, öğretmen arkadaşımın “Çok kitap okumalısın” cevabını beğenmiştim.

 

Yazmak için özel bir mekâna, ortama veya birçok yazar gibi ilhama ihtiyaç duyuyor musunuz?

Yazmak için ortam önemli. Sessiz ve gürültüsüz ortam benim için en uygunudur. Konu ve cümleler aklınıza geldiğinde onu hemen yazıya geçirmelisiniz. “Sonra yazarım” diye ertelerseniz aynı cümleler aklınıza gelmez, düşündüklerinizi aynı isabetle ifade edemezsiniz. Bu durum çok başıma gelmiştir. Bir iş yaparken aklıma gelmişse bile işi bırakır, hemen iki üç cümle ile notumu alırım. Buna ilham mı denir bilmiyorum.

 

Yeni projeler, çalışmalar, fikirler var mı?

Şu anda bir araştırma üzerinde çalışıyorum. Bir göç ve ekmek peşinde koşma hikâyesi. Konu; Trabzon, Giresun ve Ordu’dan Terme’ye gelenler. Ne zaman gelmişler, buraya niçin gelmişler? Bilgi Pınarı Dergisi’nin Ekim 2014 sayısında, dergi hacminde konuya yer vermiştim. Şimdi biraz daha genişleterek kitap haline getirmeye çalışıyorum. Sona yaklaştım. Hedefim, Ekim 2022’de tamamlamak.

 

Yirmi yılda yaptığım okul gezilerini kitaplaştırmak istedim fakat henüz yazmaya fırsat bulamadım. Bir de kendi sülâlemin, soyumun kitabını yazmak istiyorum. Tamamlayabilir miyim, bilmiyorum.

 

Son olarak, kitapseverlere, dostlarınıza söylemek istedikleriniz nelerdir?

 

Hangi yaşta olursa olsun herkese okumalarını ve okumaya zaman ayırmalarını tavsiye ediyorum. Kitabın ismine bakarak “Bundan bir şey çıkmaz” denilmesin. Okumadan kitap hakkında hüküm vermek doğru olmaz.  Üç sene önce bir kurum tarafından bana biyografi tarzı bir kitap hediye edilmişti. “Nihayetinde kurucunun hayatını anlatıyor” diyerek bir kenara koymuştum. Üç ay önce “Acaba ne yazmış?” diye elime aldım ve okumaya başladım. Kitapta biyografiden ve umduğumdan fazlasını buldum: Azim, cesaret ve üniversite kurmaya kadar varan bir başarı hikâyesi. Okuduktan sonra, “Bu kitabı herkes okuyabilir. Özellikle gençlere tavsiye ederim” diye paylaştım.

 

Değerli hocam bu güzel röportaj için sizlere çok teşekkür ediyorum, bundan sonraki hayatınızda ve yazarlık kariyerinizde başarılar diliyorum.

 

Sorularınıza cevap vermeye çalıştım. Umarım beklentilerinizi karşılayabilmişimdir. Bundan sonra da elimden geldiğince yardımcı olmaya hazırım. Teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

 

Samsun Yazarlar Derneği Röportajlar serisi                                                                                                                                    

Etiketler : Seyfi GÜNAÇTI
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.