Başbakan Erdoğan, Wall Street Journal'ın, Türk keşif uçağının Suriye kara sularında düşürüldüğü iddiasının doğru olmadığını söyledi.
Erdoğan, partisinin Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'de düzenlenen Kayseri İl Kongresi'nde bir konuşma yaptı.
Amerika'da yayınlanan Wall Street Journal gazetesinin ''Türkiye'nin uçağının Suriye sınırları içerisinde vurulduğunu'' savunarak, ''Türkiye'nin iddialarının yanlış olduğu'' yönünde yayın yaptığını belirten Erdoğan, ''ABD'de yaklaşan seçimler var, kısa bir süre önce aynı gazete yine farklı bir yayın yapmıştı, haber yalandı. Şimdi yine aynı şekilde maalesef doğru olmayan bir haberi yayınladılar. Ve Türkiye'deki malum medya, yazılı ve görsel hemen buna sarıldılar'' diye konuştu.
''Silahlı kuvvetlerin teknik yayınları, Dışişlerimizin yaptığı yayınlar, bakanımızın yaptığı basın toplantısı. Bütün bunlara rağmen bunların hiçbirinin kıymeti harbiyesi yok, Amerika'daki Wall Street Journal'ın kıymeti harbiyesi var'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Orada şu anda bir seçim var ve bu gazete bir siyasi hareket adına hareket ediyor. Ve şu anda orada Başkan Obama'ya karşı takınılan bir tavır bu. Ona yönelik bu gazetenin demek ki burada da uzantıları var. Bizim verdiğimiz teknik bilgilere dayalı değil, bizim verdiğimiz diplomatik bilgilere dayalı değil ama oradan bir gazeteden çıkan habere dayalı olarak yayın yapıyorlar. Diyor ki 'orada güvenilir kaynaklardan'' kimmiş o kaynak? Eğer sen dürüstsen, samimiysen bu güvenilir kaynak kim açıkla. Mertlik bunu gerektirir, namertlik kapı arkasından dolaşmayı gerektirir. Demek ki bu gazete de mert değil namert bir yaklaşımla bunu yapıyor. Namerdin izinden gidenler de bu yayını yapıyor. Siz kimin yanındasınız? Kaç kere açıklama yaptık.''
İsrail'le, Baas rejimiyle omuz omuza
Erdoğan, ''Dışarıyla mücadele etmek kolay. Asıl olan ne biliyor musunuz? İçeridekiyle mücadele etmek. Onun için ben CHP'ye gönül veren kardeşlerime söylüyorum, sesleniyorum; ardından gittiğiniz bu genel başkan, maalesef bu ülkenin, bu milletin değerleriyle el ele, omuz omuza değil, İsrail'in değerleriyle omuz omuza, Baas rejimiyle omuz omuza bunu bilmenizi istiyorum'' diye konuştu.
Tarihin tokadını yerler
Başbakan Erdoğan, ''Tam bin yıldır bir olan, beraber olan birbiriyle kardeş olan bu halkların arasında kukla diktatörler giremez. Şam ile İstanbul'un, Halep ile Kayseri'nin arasına girmek isteyenler bin yıldır olduğu gibi bugün de tarihin tokadını yemeğe mahkumdurlar'' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Tam bin yıldır bir olan, beraber olan birbiriyle kardeş olan bu halkların arasında kukla diktatörler giremez''dedi.
Şam ile İstanbul'un, Halep ile Kayseri'nin arasına girmek isteyenler bin yıldır olduğu gibi bugün de tarihin tokadını yemeğe mahkumdurlar diyen Erdoğan, Rejim orada kardeşlerimizin kanını dökerken kimse bizden o rejime karşı sessiz kalmamızı beklemesin. Kimse kusura bakmasın, biz CHP değiliz''diye ifade etti.
Başbakan Erdoğan,''Kayserili büyük usta Mimar Sinan'ın gittiği her yere gitmek, onun eserlerini götürdüğü her yere ulaşmak, oralardaki kardeşlerimizi kucaklamak bizim boynumuzun borcudur''dedi.
Suriye'deki Baas Partisi misin, yoksa Cumhuriyet Halk Partisi misin?
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Mavi Marmara olayında İsrail'in yanında yer aldığını belirterek, ''Akdeniz'de uluslararası sularda uçağımıza saldıran Baas rejiminin, diktatörlerin değil, Türkiye'nin, kendi milletin yanında yer almalısın'' dedi Başbakan Erdoğan, ''CHP'nin Hitler'e, Mussolini'ye nasıl selamlar gönderdiğini iyi biliriz. Dün Hitler'i, Mussolini'yi selamlayanlar, işte bugün de aynı şekilde Baas rejimini, Esad'ı selamlıyor. Bu diktatörün arkasında duruyorlar. Geçen seslendim, 'sen Suriye'deki Baas Partisi misin, yoksa Cumhuriyet Halk Partisi misin?' Önce bunu bir tespit et, yerini bir ortaya koy'' diye konuştu.
Suriye'nin Türk uçağını düşürmesi olayının ardından bilgilendirme amacıyla Parlamento'daki siyasi partileri davet ettiğini hatırlatan Erdoğan, 3 siyasi parti liderinin yanlarında arkadaşlarıyla geldiklerini, kendilerine teknik radar bilgilerinin verildiğini, diplomaside neler yapıldığının anlatıldığını söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Daha sonra ben kendilerine bakın, şu anda teknik ve diplomaside attığımız adımlar bu. Şimdi soracağınız bir soru var mı, varsa sorun, tavsiyeleriniz varsa bu tavsiyelerinizi de söyleyin. Soru olarak Sayın Kılıçdaroğlu, inanır mısınız hiçbir soru sormadı. Sadece pilotlarımızla ilgili bir soruları oldu, bir de yanında getirdikleri arkadaşları teknik bir soru sordu. Gerekli olan cevap arkadaşlarımız tarafından verildi. Var mı başka sorunuz, yok. Bu nasıl bir anlayıştır. Bizden ayrıl, karış vatandaşın arasına, 'gittik kamuoyunda ne konuşuluyorsa bize onu söylediler, başka bir şey söylemediler. 'Bu zatın fıtratında, cibilliyetinde böyle bir anlayış var. Dürüst ol, dürüst. Akşam başka sabah başka olma. Çünkü kültürünün gereği bu. Dürüst değil, fakat Rabbime hamd ediyorum, yarabbi, sana hamd olsun böyle bir ana muhalefet başkanını bizim önümüze koydun. Çünkü siyasette, yarışta iyi de Türk demokrasisi için iyi değil. Çünkü, güçlü bir demokrasi, güçlü bir muhalefetle olur. Böyle bir muhalefetimiz ne yazık ki yok. Bakınız, Türkiye'nin ana muhalefet partisi, Akdeniz de korsanlık yapan, Kayserili Furkan Doğan yavrumuzu şehit eden, dikkat edin, devletin değil, Mavi Marmara'nın yanında olmalı, Türkiye'nin yanında olmalı. Ama bu Kılıçdaroğlu, kimin yanında yer aldı, İsrail'in yanında yer aldı. Ne dedi, 'Biz Mavi Marmara'ya müsaade etmezdik' dedi. Senin bir defa böyle bir yetkin var mı? Bu bir gönüllüler ordusu, yola çıkacak müsaade edeceksin, varsa teknik bir arızası müsaade etmezsin. Ama siyasetin acemisi, acemisi olduğu için nerede ne olacağından haberi yok. Akdeniz'de uluslararası sularda uçağımıza saldıran Baas rejiminin, diktatörlerin değil, Türkiye'nin, kendi milletin yanında yer almalısın.''