Ahmet SEVEN- Samsun Bülten
Sosyal medyada karşılaştıkça üzüldüğüm konulardan birisi de dost ve akrabalar üzerine kurulan olumsuz cümlelerdir.
Dost kelimesi öyle yıpratılıyor ki...
Dostluğun üzerinden adeta tanklar geçiyor. Yüreklere onulmaz yaralar açılıyor.
Dostluğun ne olup olmadığını bilmesek adeta düşman kelimesi ile aynı ifadeyi taşıdığına karar vereceğiz.
Burada örneklerini yazarken bile aklım bulanıyor.
Ayrıntılardan uzak kalmaya dikkat ediyorum.
Mesela:
"Dostun varsa düşmana gerek yok. Akraba akrep demektir. Dostlardan uzaklaştım huzur buldum"...gibi abuk sabuk cümleler.
Kardeşi kardeşe düşman eden, insanların dostluk duygularına dinamit koyan, akraba bağlarına virüs bulaştıran kirli bir oyunla karşı karşıyayız.
Bu oyuna gelenler içimizden olabilir fakat bu tezgahı kuranlar kesinlikle bizden olamaz.
Bir kaç kötü örneği genele yaymak, hele kendi özellerini sosyal medya gibi alanlarda pazara dökmek şahsiyet şeref ve karakter taşıyan insanların davranışı olmaz olamaz da...
İnsanı insandan uzaklaştırarak tek başına yaşamaya mahkum eden emperyalist zihniyet şimdi dost akraba arkadaş ve kardeşlerinden de uzaklaştırıp yabancılaştırmaya çalışmaktadır.
Bu bir soğuk savaştır.
Böyle mide bulandırıcı tuzağa düşerek alçakça planlanmış oyunun mağlubu olmayın.
....................
Dostundan şikayet eden kimse önce kendisine bakmalı. Ruh sağlığını kontrol etmeli ve ettirmeli. Acilen Akıl ve Ruh Sağlığı Hekimine başvurmalıdır.
Kendi üzerine düşen görevi ihmal edenler mazereti karşısında aramaya çalışmamalıdır.
Dosta sitem etmek ayrı, dönüşü olmayan kelimelerle saldırmak ayrı şeylerdir.
Hançer yarası geçer de kötü sözün açtığı yara geçmez demişler.
Bir gün bir bardak suya muhtaç olsan yine bir kardeşin dostun arkadaşın getirir. Bunu unutma!
Hele hele bugün kızıp darıldın diyerek yakınlarını mahalleye ifşa etme olur mu?
Unutma dostunu üzen düşmanına ödül vermiş olur Onu sevindirir.
Bu kirli oyuna gelme. Dikkat hem de pür dikkat!