İnsan, ne yaşıyor, başına ne geliyorsa, tamamen 'saf duyguları', 'ince fikirliliği' ve 'iyi niyeti'nden dolayı geliyor, emin olun..
DOĞRU SARSILIR FAKAT YIKILMAZ
HAMİT SEVEN
d o ğ r u ,
s a r s ı l ı r
a m a
y ı k ı l m a z
/...
İnsan, ne yaşıyor, başına ne geliyorsa, tamamen 'saf duyguları', 'ince fikirliliği' ve 'iyi niyeti'nden dolayı geliyor, emin olun..
Her halükarda, büyüklere danışmak, halleşmek, istişare etmek ve sözü dinlemek gerek, halbuki..
Ne diyordu büyükler:
"Bir musibet, bin nasihatten evlâdır."
El hak, doğrudur..
Kapıya dayanmadan!..
Anlamak, düşünmek ve dinlemek!..
Gelince anlıyor insan..
Velevki; kaçınılmaz olan beladan, hiç olmazsa ders çıkarmak ve ibret almak da önemli.. Yoksa, bir bakmışız, iflâh olmaz, acınası bir hayat hikâyesinin, çoktan kahramanı olmuşuz bile..
Rahmetli Muhterem Babam, Hafız Yusuf Hoca'nın, tekrar tekrar bize öğütlediği, Yunus Emre'nin o derin,
"Yaratılanı hoş gör, Yaradandan ötürü."
Sözü ile atalarımızın;
"Dürüstlük Hazinedir."
"Doğruluk, sarsılır ama yıkılmaz."
'Muhanete' derdi, "Ayağınızı yorganınıza göre uzatın, muhanete muhtaç olmayın" derdi..
Anlattığı, yaşanmış, test edilmiş, dini ve moral 'kıssalarla', sindire sindire yaptık, 'içsel yolculuğumuzu'..
"Iyilikte, kötülükte tek millettir. İyi olun, iyilerden olun." Sözleri, halen kulağıma küpedir!..
'Şahsiyetin' ve 'itibarın' hassas terazisinden 'korkmayışımız' ve 'demir pulun' tartısının bizi 'tartamayışı' ondandır..!
Ondandır, isteyene 'hayır' diyemeyip, geleni 'boş' çeviremeyişimiz.. "Komşumuz açken, tok yatamayışımız"; Anamızın, 'dualarla' emzirdiği 'helal' süttendir..!
Ondandır, 'lanet olsun içimizdeki insan sevgisine' diyemeyişimiz!..
Hamd olsun..
Dervişin, suda boğulmak üzere olan akrebi her kurtarışında elini sokması ama dervişin, 'inatla' "onun huyu sokmak, benim huyum kurtarmak.. Her insan 'karakterinin' gereğini yapar." dediği gibi, 'yaralar da alsak', 'sahibinin hatırına, insanı sevmeye' devam..
'Huyumuz' bu..
Bu akşamın hayrında, zaman içinde ebedi hayata uğurladığımız, büyüklerimizi yad ederken, 'düşünce güvercinlerim' beyin kafesimden uçuşup, kalemin 'tellerine' kondular, bağışlana..