Peki Milli Eğitim Camiasında dağ gibi sorun var da diyanet camiasında yok mu? Milli Eğitimle mukayese edersek Diyanette artıp çoğalan sorunlar on kat daha fazla. Görüyorum ki Diyanet İşleri Başkanı hiçbir şey yokmuş gibi davranıyor.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI NEDEN SUSUYOR?
AHMET SEVEN
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk göreve geldiği günden beri bas bas bağırıyor.
Halı altına süpürülmüş gerçekleri ortaya çıkarıp çözüm yolları arıyor.
Talimatlar veriyor.
Fedakarlık istiyor.
Vefa istiyor, samimiyet istiyor.
Milli Eğitim Camiasını yeniden doğuşa davet ediyor.
Yılların verdiği boşluğu ve açılan mesafeyi kapatmak için çözüm yolları arıyor.
Her gün yeni şeyler söylüyor.
Yeni şeyler söylemenin gereğine inanıyor.
Peki Milli Eğitim Camiasında dağ gibi sorun var da diyanet camiasında yok mu?
Milli Eğitimle mukayese edersek Diyanette artıp çoğalan sorunlar on kat daha fazla.
Görüyorum ki Diyanet İşleri Başkanı hiçbir şey yokmuş gibi davranıyor.
Bu camiayı sorunsuz bir kurum olarak görüyor sanıyorum.
Hâlbuki onlarca sene gerilerden gelen Diyanet Camiası tamamen donmuş durumda.
Ellerinde en büyük imkânı devasa gücü bulunduran bu camianın bundan haberi yok.
Görevlilerde hareket gücü zayıf.
Ki bu camianın belkemiğini oluşturan İmam Hatipler geçmişe göre daha da yetersiz.
Gün be gün kalite düşüyor.
Cemaatinin bilgisine ayak uyduramayan imamlar etkisiz kalıyorlar.
Kendilerine yetki isteyen bu kitle memnuniyet testinden geçemiyor.
Kuran okumaları zayıflıyor.
Taklit hastalığını yenemiyorlar.
Ezanlarda eski tad tamamen kaybolmuş durumda.
Hitabetlerinde ciddi sorunlar yaşanıyor.
Kendilerini yetiştirmek bir gibi bir gayretleri de bulunmuyor.
Cami lavaboları pislikten geçilmiyor.
Çünkü her geçen gün memur zihniyeti ile zehirleniyorlar.
Kendilerini Camide görev yapan memur vasfıyla görmek istiyorlar.
Bütün bunlar karşısında Diyanet İşleri Başkanının sessiz kalışına bir anlam vermek çok güç.
Sürekli mazeret üreten bu kurumun titreyip kendine dönmesi lazım.
Bunu da başlatacak olan Diyanet İşleri Başkanıdır.
Bu konuda Milli Eğitim Bakanını örnek almalıdır.
Zira; Türkiyede şu iki kurum Öğretmenler ve İmamlar kendilerini yenileyip hareket geçmedikçe yaprak oynamaz.
Oynamıyor da.
Neden etkili alamadıklarına gelince gayet açık.
Yaşamayan yaşatamaz.
Güven duymayan güven veremez.
Daha sayalım mı?