Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
Son nefesime kadar bu topraklarda yaşayan her vatandaşımızın birbirine eşit olduğu durumu için çalışacağım. Allah şahit olsun ki hiçbir vatandaşımız etnik durumundan dolayı farklı muameleye tutulmayacaktır.
'CUMA GÜNÜ MARDİN'DE OLACAĞIZ'
Türkiye'nin her bir bölgesini bütün olarak görüyoruz. Uludağ'ın Ağrı''dan, Fırat'ın Sakarya'dan bir farkı yoktur. Bizler birliğin, bütünlüğün, kardeşliğin sesi olmaya devam edeceğiz. Cuma günü Mardin'de Ulu Cami'de birarada olacağız.
Büyük küresel bir krizin içerisinden geçiyoruz. Ülkeler sarsılıyor. Demokrasi, kamu düzeni ve kalkınma arasında bir ilişki var.
Herkesin kendi kimliğini rahatlıkla ifade edebildiği, annesinden öğrendiği güzel Türkçe'yi,Kürtçe'yi konuşabildiği bir Türkiye inşa etmeye çalıştık.
'EĞER YAPARSAM ALDIĞIM NEFES HARAM OLSUN'
Biz Bakanlar Kurulu masasında eğer bu Kürt'tür, şu Türk'tür diye bakarsam aldığım nefes haram olsun. Hiçbir ile baktığımda bu ayrımı düşünmem. İşte bizim diğer ülkelerden farkımız bu.
Geçmişte yapılan ayrımcılıkların hepsine son verdik. İki hafta sonra
Siirt'te olacağım. He bir vatandaşımızı dinleyeceğim ne şikayetleri varsa dinleyeceğim. Milli birlik projesinden sonra, çözüm süreci başladı. Çözüm sürecini büyük bir heyecanla başlattık.
'BÜTÜN ÜLKE BUNA ŞAHİT'
Türkiye'nin dağlarında gençlerin ölmemesi, şehitlerin gelmemesi için bu süreci başlattık. Tek bir gencimizn kaybedilmemesi için bu süreci başlattık. Mayıs ayında silahlı mücadele dönemi bitti dediler. Bütün ülke buna şahit.
'ALDIKLARI OYUN ŞIMARIKLIĞIYLA SİLAHLANMA ÇAĞRISI YAPTILAR'
Silahları gömme sözü verenler, daha fazla silahlandılar. Kobani olaylarını bahane edip yakıp yıktılar. 7 Haziran seçimlerinde, aldıkları oyun da şımarıklığıyla silahlanma çağrısı yaptılar.
'BİZ BİR KARAR ALMIŞSAK ÖNÜNÜ ARKASINI DÜŞÜNÜRÜZ'
Biz bir karar almışsak, arkasını, önünü düşünerek alırız. Bu bölge ekonomik kalkınma bakımından ihmal ediliyor dediler. Mardin, Diyarbakır, Van, Şanlıurfa, yeni Türkiye'nin en asli unsurları olacak. Gelin başka ülkelerin yaşadığı ızdırabı, bu ülkenin çocuklarına yaşatmayın diyoruz.
'ÜNİVERSİTEYE GİDECEK ÇOCUKLARI TARUMAR ETTİLER'
Eğer bölgeye hizmet giderse artık terörün malzemesi olmaktan çıkarlar diye düşünüyorlar. O yüzden hizmetlerimizi baltalıyorlar. Iğdır, Bilgöl, Hakkari, Şanlıurfa'ya havalimanları açtık. Hakkari havaalanı kaç kez sabotaja uğradı.
Güney Doğu'da 6, Doğu Anadolu'da 10 üniversite açtık. Onlar üniversiteye gidecek çocukları dağa götürerek, tarumar etti.
250 bin kardeşimiz Silvan Barajın'da istihdam edilecek onun için Silvan Barajı'na saldırıyorlar.
'SÖZ VERMİŞTİM, YANGIN YERİNDE GÜL YETİŞTİRECEĞİZ'
Zorunlu bir göç ile kendileri gibi düşünmeyenlerin oradan çıkmasını istiyorlar. Teşvik Kanunu çıkardık. Ekonomik olarak ne talep ederseniz yanınızdayız.
Meclis'te bir söz vermiştim. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz. Çok kısa sürede bütün şehirleri ayağa kaldırdık. Van depreminden sonra, bir yıl içinde yeni bir Van inşa ettik. Şimdi de bu ilçeleri yeniden inşa edeceğiz. Bölgenin insanları teröre karşı tavır almalı.
'MARDİN BELEDİYESİ'NİN PERSONEL GİDERİ YÜZDE62.6'
Mardin Belediyesi şehre sadece yüzde 7'lik bir yatırım yaptı. Mardin Belediyesi'nin personel gideri yüzde 62.6, yatırım gideri ise yüzde 7. Teröre gidiyor bu miktarlar. Hizmeti engelliyorlar, altyapıyı bombalıyorlar, iş adamlarını tehdit ediyorlar, verdiğimiz kaynakları terör örgütü mensuplarına personel gideri diyerek harcarlar. Yatırım yapmayınca 'Bölge geri kalıyor' diyorlar, yatırım yapınca da sabote ediyorlar.
Kimse silahlarla, mayınlarla bir ilçeyi Suriye'dekine benzer görüntüler içine sokamaz. Evini terk etmek zorunda olan bütün vatandaşlarımıza kira ödemesi yapıyoruz. İnşallah Diyarbakır dünyanın örnek şehirlerinden biri olacak. Bunları hep birlikte gerçekleştireceğiz.
Ağrı'yı daha da görkemli kılmak için, Diyarbakır'ı, Mardin'i, bütün o güzel şehirlerimizi terörden, baskından arındırmak için gece gündüz çalışıyoruz.