Cüppeli hoca diye tanınan Cüppeli Ahmet'in katıldığı bir televizyon programında sarf ettiği sözler tartışılıyor.
Cüppeli hoca diye tanınan Cüppeli Ahmet'in katıldığı bir televizyon programında sarf ettiği sözler tartışılıyor.
Ne demiş bir göz atalım.
"Çocukları imam hatip, ilahiyata göndereceğinize düz ortaokul ve liselere gönderin. Düz okullara gönderin daha az hasarla çıkar. Ben bunu gördüm denedim. Müfredattaki şeye yorum katıyorlar. Hangi cemaate bağlıysa veyahut mezhepsizlik, reformist, mealcilik akımı her neyse orayı empoze etmeye çalışıyorlar"
Doğru mu?
Kesinlikle yanlış deyip kesip atmak ta doğru değildir.
Bilgi aynı zamanda beraberinde tartışmayı da getirir.
Her iki okuldaki bir kısım hocalar Cüppeli Ahmeti doğruluyor.
Ancak bu kesinlikle genele hasredilemez.
Bu tespitler velilerin çocuklarını İmam Hatip Okullarına göndermemeleri için geçerli bir sebep te olamaz.
Eğer böyle bir yargıyla hareket ederseniz İHL dışındaki okullarda da bunu farklı şekillerde görebilirsiniz.
Buralar eğitim yuvalarıdır.
Keşke bu okullarda görev yapan işgüzar hocalar okullarını bu tenkitlere maruz bırakacak kadar ileri gitmeselerdi.
Orada da yani düz liselerde ateist, deist Daha değişik düşüncede öğretmenler vardır ki çocuklar bunlardan da etkilenmektedir.
Öyleyse çocuklarınızı hiç okula göndermeyin de diyemezsiniz.
Bu defa da karşınıza daha dev sorunlar çıkar.
Cüppeli Ahmet bu sözlerini çocuklarınızı İHL yerine düz okullara gönderin yerine tenkitlerini doğrudan hocalara gönderme yaparak göstermiş olsaydı daha doğru olurdu.
Hiçbir İHL öğrencisi Cüppeli Ahmet Hocaya irticacı demez,yobaz demez.
Fakat cüppelinin yaptığı yanlışı şirki atmaca gözü gibi görür, tartışır ve gündeme taşır.
Zaten cüppelinin derdi de bu.
Kısacası onu belden aşağı vurarak aşağılık sözlerle tenkit etmez.
Kuran ve sünnete göre eksiklerini söylemekle yetinir.
Ancak düz liselerde, Üniversitelerde okuyan gençlerimiz bırakın ne demek istediğini sadece şekline bakarak daeşee benzetir, talibana benzetir. Sakalına sarığına saldırmakla işe başlar.
Hâlbuki bir İHL veya İlahiyat öğrencisi bunu yapmaz.
Kaldı ki İHL ile düz lise arasında bir tartışma ortamı hazırlamak hiç te doğru değil.
Hepsi bizim.
Bir başka husus ta şu;
Cüppeli Ahmete destek veren, yanında olan, bizi müritliğine kabul et hocam diyenlerin... ne olursa olsun yine de bizim çizgimizde diyerek yaptıkları karşısında sükût edenlerin yüzde 70lik kesimi yine İHL veya İlahiyat mezunlarıdır.
Yani onlar desteğini çekse cüppeli küreği kırık sandal gibi ortada kalır.
Cüppeli Ahmet Hocanın mensubu olduğu dine tahribatına gelince; Bu tahribatı Türkiyede bütün İHL öğrencileri ve İlahiyat mezunlarının yanlışlarını bir yere toplasanız yine yapamaz.
Yani cüppelinin yaptığı tahribat ve hasar her halükarda ağır basar.
Sadece satmaya kalkıştığı yanmaz kefen olayının altında kalkamaz.
Peygamber terliği diyerek pazarladığı terliklerde boğulur.
Bundan sonrasını bunun gibi onlarca şirkin içerisinde boğulan hocalığı yalnızca bir lakap olmaktan öte gidemeyen bu insanın etrafında pervane gibi dönenler yüklendikleri vebali düşünsün.
Şimdi ona cevap verme sırası hipnotizma derecesinde aklı tutulmuş olup hocamız diyerek sükut edenlerde
Son bir söz şiddetli tenkitlerle karşılaştığınızda aynı şiddetle karşılık vermeye çalıştığınız kadar hatalarınızı görüp telafi etmeyi de bir kenara bırakamazsınız.
Hani dost acı söylerdi.
Cüppelinin sözleri baldıran acısı gibi geldi.
Şimdi cüppelinin üzerine gidildiği kadar bu okullarda işaret edilen hocaların da üzerine gidilmezse o zaman samimiyet testinden geçemezsiniz.
Ağacı kesen baltanın sapı ağaçtandır. Ancak; Ağacı da yine en iyi bilen odur.
Bir de buradan bakılmalıdır.
Vesselam.