17 Ekim 2014 Cuma tarihli Cuma Hutbesinin konusu Sosyal Hayatın Merkezi 'Yaşayan Camiler' olacak.
SOSYAL HAYATIN MERKEZİ 'YAŞAYAN CAMİLER'
Aziz Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede ve devamında Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Allah'ın, yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah'ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı birtakım adamlar, buralarda sabah akşam O'nu tesbih ederler. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar."1
Okuduğum hadis-i şerifte de Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:" Mescitlere devam etmeyi alışkanlık haline getiren bir adamı gördüğünüz zaman, onun gerçek mü'min olduğuna şahitlik ediniz."2
Aziz Cematim!
Camiiler, sevgili peygamberimizin yaşadığı dönemden bugüne kadar İslam tarihi boyunca yediden yetmişe, her yaştan kadın ve erkek müslüman'ın bir araya geldikleri, ibadetin yanı sıra ilim öğrendikleri, toplumun meselelerine çözüme ürettikleri yerler olmuştur. Bu sebeple camilerin sosyal hayatın merkezinde yer aldığını, hayatın kalbinin camilerde attığını söyleyebiliriz.
İnancımızdan ibadetimize, ahlakımıza kadar sahip olduğumuz tüm değerlerimiz ve bu değerler çerçevesindeki yaşam biçimimizin temelini oluşturan Kur'an ve Sünnet, en köklü müesselerimiz olan camiler vasıtasıyla günümüze ulaşmıştır. Cami, mü'min ve müslüman kalplerin birbirine kaynaşmasından doğan kutlu bir bütündür. Camiler, halk ruhunun sağlığını koruyan ilahi kuruluşlardır. Cami, mihrabıyla bir mabed, minberiyle bir toplum, kürsüsüyle bir okuldur. Cami, halkın hayatına kök salmış ulu bir çınardır.
Cami, İslam toplumunun yaşayışında bütün hayat faaliyetlerinin açıldığı temel bir müessesedir. Yani camiler herkesi çatısı altında toplamanın ötesinde tüm hayırlı hizmetleri bünyesinde toplayan en etkin ve yaygın sosyal hizmet kurumlarıdır.
Bu sebeple ecdadımız, camiyi merkeze alarak, sıbyan mektebinden kütüphaneye, kervansaraydan hamama, aşevinden hastaneye kadar, hayatın bütün ihtiyaçlarını cami etrafına serpiştirmiş ve bunun adına da külliye demiştir.
Aziz Mü'minler!
Camilerimizde sohbet edilecek, kitap okunacak bir kütüphane, çay içilecek bir salon gibi sosyal ve kültürel mekânların olması çok önemli. Çünkü camilerimiz namaz sonrası hemen çıkılıp terkedilecek mekânlar değildir böyle de olmamalıdır. Yine camiilerimizi hanım kardeşlerimizin rahatça ibadetlerini yerine getirebilecekleri, abdest alabilecekleri, toplantı yapabilecekleri mekanlar haline getirmeliyiz.
Ayrıca engelli kardeşlerimize yönelik düzenlemeleri camilerimizde yaparak onların camilerimizden yeterince istifade etmeleri noktasında ki gayretlerimizi sürdürmeliyiz. Bizler bunları başarırsak; ibadetlerimizi yerine getirdiğimiz, sosyal ve kültürel faaliyetlerimizi yaptığımız camilerimizi,âdeta "yaşayan camiler" haline getirmiş oluruz.
Camiler ve din görevlileri haftasının insanlarımız, camilerimiz ve din görevlilerimiz için,hayırlara vesile olmasını diliyor ve bu haftanın; amacına uygun olarak güzel hizmetlerle dolu dolu geçmesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum._________________________________________________
1. Nur,24/36-37
2. Riyasüs Salihin 5. Cilt 1062
Hazırlayan : Dursun CAN Toprakkale C. İ.H. Redaksiyon : İl İrşat Kurulu