İflas eden yalnız ahlak değil, basına olan güven de de iflas noktasında
Karnelerin alındığı gün muhabir Şişli'de annesiyle birlikte kasaptan alışveriş yapan ilkokul öğrencisini gözüne kestiriyor.
Pusuda ciğere saldırmayı bekleyen kedi gibi elinde mikrofonu ile çocuğa yaklaşıyor.
Fısıltıyla : “Anne bana karne hediyesi olarak et alır mısın?” der misin diyor.
Çocukta o masum duyguyla söylüyor.
Sonrası malum olan oluyor.
Durumdan vazife çıkartmaya alışmış kanallar, gazeteler alçakça yayın yapmaya siyasiler de konuşmaya başlıyor.
Ne cümleler kuruyorlar…
Bilmeyenler ülkemizi Angola sanacak.
Tekrar buraya geleceğim.
Peki olayın aslına devam edelim.
Kasap: Ailenin haftanın üç günü et alan müşterisi olduğunu söylüyor.
Öğrencinin annesi maddi durumlarının yerinde olduğunu ve kirli siyasi emelleri uğruna çocuğumu kullandılar diyor.
Aile mahremiyeti çiğneniyor.
Tekrar başa dönecek olursak…
Bu durum neyi gösteriyor?
Habercilerin güvensizliğini…
Basının kokuşmuşluğunu…
Çıkarları uğruna her şeyi yapabileceklerini…
Daha neler neler.
Gözünüzün içine baka baka yalan haber yapıldığı ve bu haberi günlerce ekranlarda verilmesi karşısında susan Gazete Cemiyetleri, Basın Kuruluşları neden açıklama yapıp kamuoyunu bilgilendirmediler.
Özgür basın’dan anladığınız bu mu?
Basın ahlak ve ilkelerine uymak bu mudur?
Neden sustunuz?
Bu yalanın lekesi nasıl giderilecek?
İflas eden yalnız ahlak değil, basına olan güven de de iflas noktasında…
Bu durumda haberin aslını araştırmadan sosyal medyada tamamen önyargıyla hareket edenleri… Kaşla göz arasında sahtekârların akıntısına karışabilen zihniyeti de görmüş oluyoruz.
Toplumumuz çarpıtılmış asparagas haberlere yabancı değil.
Ormanın çalısı da çakalı bitmez.
Geçmişte Müftünün çalınan keçisi karşısında, müftü keçi çaldı haberi hala belleğimizde.
Sırtlan sırtlanlığından vazgeçmiyor bunu biliyoruz da…
O kuzu postu giyer giymez tanıyamayıp, yalanının ardına takılıp gidenlere üzülüyoruz.
Bu nasıl basiret bu nasıl ferasettir?
Türkiye karne hediyesi olarak et alma noktasına gelmedi fakat bazıları çocuk ve et üzerinden siyaset yapma alçaklığına kadar indi.
Onlara göre içerisinde yaşadığı ülke, bize göre vatan olan Türkiye'mizi küçük görme ve gösterme zihniyeti içerisinde olanlara yazıklar olsun.