Bunu içerisindekiler de dile getiriyor.
Değişen CHP değil bu, daha çok dönüşen CHP.
Teferruata gerek yok.
Son yıllara bir göz atın.
Sırtımızı dağa yasladık diyen HDP şehirlerde sırtını CHP'ye yaslıyor.
CHP'de sırtını HDP'ye yaslamaktan kaçınmıyor.
Her ikisi de teröriste sahip çıkıyor.
Özgürlük ve barış adı altında önlerinin açılmasını istiyor.
Bunların istediği özgürlük gayet açık.
Teröriste dağda askerimize ovada emniyet güçlerimize karşı saldırma hakkı istiyorlar.
Oralara girmeye gerek yok.
Kendileri gibi hareket edenlere ödünç milletvekili verip demokrasiden söz ediyorlar.
Kendi milletvekillerini bile satılık köle gözüyle görmekten haya etmeyenlere özgürlük kelimesi yakışmıyor.
Ahlaksızlığı bayraklaştıran soysuzluğun hayasızlığın dibe vurduğu LGBT'lilerle bizde sizdeniz dercesine yanyana olabiliyorlar.
Onların iffetsizliğini hayasızlığını pisliğini onur hareketi olarak görüyorlar.
Onursuzluğa çanak tutuyorlar.
Şimdi soruyoruz:
Bunların hangi biri M. Kemal Atatürk'ün kurduğu CHP ile bağdaştırılabilir?
Bugünkü CHP'liler yani onun başındakiler M. Kemal Atatürk'e karşı suç işliyor.
Baş nereye ayakta oraya tabi ki.
Minarede ülkem işgal altında sözlerini içeren Çav Bella marşını illegal biçimde okutuyorlar.
Şehitlerimizin cenazelerinde taziyede bulunmuyor ancak teröriste gözyaşı dökebiliyorlar.
Türkiye'yi düşmana şikayet ediyorlar.
Memleketimizin arazilerini kanunsuz çiftlik ve villalarla doldurabiliyorlar.
Kendilerine gelince Haspaya yakışıyor tabi.
Bunlar mı halkçı?
Bunlar mı yurtsever?
Bunlar mı barışçı?
Özgürlükçü?
Geçin, geçin bunları.
Küba, Peru meraklıları...
Hadi bunlardan geçtik diyelim.
Kendilerine gelince susan ikiyüzlü aydın geçinenlere ne diyeceğiz.
Gece gündüz eleştirdiğiniz gibi kendi çamurunuzu ve bataklığınızı da eleştirsenize.
Ne hinsiniz biliyor musunuz?
Eleştirilerinizin altında kalıyorsunuz.
Eğer böyle devam ederseniz...Ki öyle görünüyor,
Ve bin yıllık fosil gibi tarihe gömülüp gideceksiniz.
Vatanı Milleti Bayrağı sızlatmayın.
Yeter artık
Satışa gelmeyin
Kendinize gelin.
Ahmet SEVEN